Hilâl KAPLAN
Özellikle Ak Parti iktidara geldiğinden beri, Müslüman kesimler âdeta sınava çekiliyorlar. "Başka hayat tarzlarına ne kadar tahammüllüler?", "Farklı kesimlerle bir arada yaşamaya ne kadar açıklar?" vb. sorular uzunca bir süredir kamusal tartışmaların önde gelen mevzuunu oluşturuyor. Ancak tersinden sorular dile getirilmeye başlandığı anda muhatabınız birden "fetihçi zihniyet, amma şımardılar, zaten her yerdeler" gibi üstenci ve savunmacı bir dile savrulabiliyor. Hâlbuki bu sınavda 'onlar'ın da geçmesi gereken imtihanlar var.
Boğaziçi Üniversitesi'nde okuyan öğrencilerin mescit ihtiyacı da bunların başında geliyor. Hakikaten Boğaziçi Üniversitesi'nde neden bir mescit yok? Üniversitede namaz kılan yüzlerce öğrenci var. Kuzey kampüsteki caminin, güney kampüsteki öğrencilere çok uzak kaldığı da açık. On dakikalık ders aralarında öğrencilerin camiye kadar yürümeleri zaten bu arayı tamamıyla kapladığı için böyle bir ihtiyacın olduğu da malum. Öğrencilerin namazlarını rahatça edâ etmelerine imkân tanıyacak bir mekân tahsis etmek çok mu güç? Öyleyse tekrar soralım: Öğrencilerin yıllardır talep etmesine rağmen Boğaziçi Üniversitesi'nde neden bir mescit yok?
Bu satırları yazarken aklıma ister istemez yüksek lisans yıllarım geliyor. İki dersim de Güney kampüsteki Sosyoloji bölüm binasındayken, o on dakikaya dek gelen bir okul aracı da yokken, yağmur çamur demeden, boğaza nazır o dik yokuşu çıkarak camiye ulaşmam bile on beş dakika sürerken, geri dönüp tam zamanında ikinci derse yetişmem gereken günler... Müslüman bir öğrenciyi, sadece dinî bir vazifeye değil, aynı zamanda ontolojik bir ihtiyaca da tekabül eden namazla, yine ertelenemez bir sorumluluk olan dersine yetişmek arasında tercih yapmaya zorlamak ahlâkî midir? Sözde ülkenin en liberal, pek özgürlükçü okulu olan Boğaziçi'nin yönetiminin bu husustaki ısrarı nedendir? Robert Kolej geleneğinin üzerine bina edilen Boğaziçi Üniversitesi'nin yönetimi, Amerika'daki üniversitelere şöyle bir baksın ve o okullarda böyle gereksiz tartışmalara yer olup olmadığını görsün. Amerikan ekolünden çok uzağa düştülerse, dönüp kendi ülkelerindeki üniversitelere de göz atabilirler.
Örneğin hemen yanı başında cami olan Bilkent Üniversitesi, bünyesinde iki büyük mescit barındırırken,
Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde tam dört mescit varken,
Ya da İstanbul Üniversitesi veya Yıldız Teknik Üniversitesi'nin nerdeyse her kampüsünde birer mescit mevcutken,
Toplamda Türkiye'deki üniversitelerin yirmiden fazlasında en az bir mescit bulunurken,
Boğaziçi Üniversitesi'nde neden bir mescit yok?
Hadi göreve geldiği ilk haftaki marifeti okulda tekrar başörtüsü yasağını başlatmaya yeltenmek olan eski Rektör Kadri Özçaldıran'ın bu talebe sağır kalması, toplanan bine yakın imza eşliğinde talebi ileten öğrenci temsilcisine "Beş dakikada reddettik" diyerek kibir dolu bir karşılık vermesi beklenen bir gelişmeydi diyelim.
Peki, yeni rektör Gülay Barbarosoğlu da bu zihniyeti sürdürmeye devam mı edecek? O halde şimdiden söyleyelim: Hak yerini bulana dek Boğaziçi Üniversitesi, adını bu 'mescit krizi'yle duyurmaya devam edecek. Haklı bir talebe karşı bu anlamsız inat sürdüğü müddetçe de Boğaziçi Üniversitesi'ni liberal, özgürlükçü gibi sıfatlarla anmaktan vazgeçebiliriz.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019