Hilâl KAPLAN
İsrail, 31 Mayıs 2010 tarihinde, uluslararası sularda, insanî yardım taşıyan Mavi Marmara'ya ve sivil yolculara yönelik gerçekleştirdiği saldırının üzerinden üç yıl geçtikten sonra resmî olarak özür diledi. Bunun üzerine Türkiye ve İsrail arasında gerçekleşen mutabakatın 'adem-i mesuliyet'e, yani suç işleyenlerin karşı karşıya kalacakları tüm yasal sorumluluklardan kurtarılmasını sağlamaya vardığı gündeme geldi.
Mavi Marmara saldırısı ve sonrasında olanları, özellikle suçlular hakkında Türkiye'de açılan davayı dikkatle takip eden bir vatandaş olarak, 'ademi mesuliyet'e varacak bir neticeden razı olmadığımın bilinmesini isterim. Ne şehitlerin ve ailelerinin ne de diğer Mavi Marmara yolcularının da razı olacağını sanıyorum. Bu vesileyle, mevzuya ilişkin Mazlumder'in yayınladığı uyarı metninin bir kısmını, altına imzamı da ekleyerek dikkatinize sunuyorum:
Özür ve tazminat karşılığı İsrailli saldırganlara yargı bağışıklığı sağlamak anayasayı ve uluslararası sözleşmeleri açıkça çiğnemektir!
Son günlerde kamuoyunda ve basında, iki devletin karşılıklı anlaşması yoluyla faillerin ceza yargılamalarından bağışık tutulacağı haberleri yer almaktadır. Bilinmelidir ki, Mavi Marmara baskını sırasında saldırganın gerçekleştirdiği fiiller, Türkiye'nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ve yine Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre insanlığa karşı suç niteliğindedir. Mağdurlar adına hareket eden avukatlar da zaten bu suçlamalarla Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde ve Türkiye Mahkemeleri nezdinde davalar açtılar. Her iki ülke hükümetinin yapacağı 'Tazminata karşılık yargı bağışıklığı' anlaşmasının parlamentolardan geçirilerek uluslararası antlaşma formatına sokulacağı, böylece Anayasa 90. Md'ye atfen faillerin yargı bağışıklığı kazanmak suretiyle cezasız bırakılacağı iddia edilmektedir. Bu, ne evrensel hukuk kurallarıyla ne anayasanın kendisiyle ne de ceza hukukunun temel ilkeleriyle bağdaşmaktadır.
Her şeyden evvel ceza hukuku bakımından 'kişiye özel ya da belli bir meseleye özel ceza ya da ceza bağışıklığı' hükmü TCK'nın kanun önünde eşitliği düzenleyen 3. Maddesine açıkça aykırıdır. Bununla beraber ceza hukuku 'kişinin değil fiilin' suç tanımına uyup uymadığıyla ilgilenir. Fiilin suç olarak nitelendirilebilmesi için hukuka aykırılık unsurunu taşıması zorunludur. Hukuka aykırılığı ortadan kaldıran hiç bir sebep ise failin şahsı ile ilgili değildir. Saldırı sorumlularının Türkiye'de yasama ya da diplomatik dokunulmazlıkları da bulunmamaktadır. Böyle olduğu kabul edilse dahi kişilerin insanlığa karşı suç anlamındaki eylemlerinin dokunulmazlık zırhı sayesinde cezasız kalamayacağı hususu TCK'nın ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin mutabakatıdır. Ayrıca Türkiye'nin taraf olduğu pek çok sözleşmede, yaşam hakkı ve kötü muamele yasağı kapsamında devletin üzerine pozitif yükümlülük yüklenmiştir.
Özetle söyleyecek olursak; saldırganlar için âdem-i mesuliyet anlamı taşıyacak herhangi bir uluslararası anlaşma, iddia edildiği gibi Anayasa 90. Maddesi gereği Türkiye mahkemelerinin elini bağlamayacak, bilakis 90. Md. amir hükmü temel haklara dair sözleşmelere öncelik tanıdığı için mahkemelerin söz konusu sözleşmelere tabi çalışma zorunluluğu kalmaya devam edecektir; yani imzalanacağı iddia edilen böylesi bir anlaşma ne hukukun evrensel ilkelerine, ne uluslararası sözleşmelere ne de yürürlükteki anayasaya uyacağı için abesle iştigal dışında bir anlam taşımayacaktır.
Özür ve Tazminat karşılığı İsrailli saldırganlara yargı bağışıklığı sağlamak, her ne cinayet ve hukuksuzluk işlerse işlesin İsrail'in dokunulmazlığa sahip olduğu şeklindeki inancın Türkiye eliyle tahkim edilmesi demektir. Türkiye'nin devlet olarak sorumluluğu kendi vatandaşlarının ve insanların can, mal ve haysiyet güvenliğini sağlamaktır, İsrail'in uluslararası ortamlarda ABD ve İngiltere korumasıyla sahip olduğu kötü şöhreti parlatmak değil.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Her şey güzel olur tabii!
17.06.2019 - Mazlum Başbakanım
27.05.2019 - Sağa sola T.C. yazmakla olsaydı...
6.05.2019 - Kılıçdaroğlu’na YPG için ‘terörist’ dedirttik
1.05.2019 - Havalimanı canavarı, metrobüs sapığı ve diğerleri
29.04.2019 - Papa ve 1915
24.04.2019 - Mundar seçim!
16.04.2019 - Assange’a karakol, Dündar’a saraylar
15.04.2019 - Akdeniz’den geliyorlar
12.04.2019 - Belediyelerde yeni dönem: Koalisyon yönetimi
8.02.2019
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
M.N.Sumeli
Bir insan ancak bu denli bilimsellikten uzak olabilir.H.Bertaya ne söylense gereksizdir.Bence 12 Eylül öncesi Aydınlıkçı olduğu için dışlandı,aşağılandı,hakaret gördü.(Ona göre değeri anlaşılmadı)12 Eylül döneminin yarattığı boşluktan istifade Prof oldu.Artık kerli-ferli biri olduğu için sözü dinlenecekti.Kıymeti olacaktı.Ama o ne?Gene kimseler kaale almıyor. Bu ruh halindeki insanlara nasıl yaklaşmak gerek?Acımak mı?Korumak mı?Azarlamak mı? Yağlamak mı? Anlaşılır gibi değil.