Hilâl KAPLAN
Kamuoyunda 'internet yasası' olarak bilinen, 'İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'daki değişiklik ve düzenlemeler geçtiğimiz hafta Meclis'ten geçti.
Daha önce 2011 yılında yapılan değişiklik esnasında 'internet kapatılıyor' sloganları etrafı sarmıştı ama bir bardak suda fırtına koparıldığı zamanla ortaya çıktı. O yüzden bugün de benzer sloganlar atılırken, yasadaki değişikliklerin gerçekten ne getirdiğine bakmakta fayda var.
Yapılan düzenlemeyi dört başlıkta incelemek mükün:
Erişim Sağlayıcılar Birliği'nin kurulması
Özel hayatın gizliliğinin korunması
Trafik bilgilerinin saklanması
Değişiklik öncesindeki yasada yer alan hapis cezalarının yerini para cezalarının alması
Erişim Sağlayıcıları Birliği, tüm internet servis sağlayıcıları ile erişim hizmeti veren işletmeleri tek çatı altında toplayan, bir nevi koordinasyon kurulu olarak yapılandırılacak. Bu sayede, hem sanal dünyada 'iş yapanların' çerçevesi belirginleştirilerek kurumsallaşmasına imkân sağlanacak hem de internet kullanıcılarının da muhatap alabileceği bir merci olmuş olacak. İnternet kullanıcısı, şikâyetçi olduğu bir içerikle alakalı bu birlikteki servis sağlayıcılarına direkt olarak da başvurabilecek.
Yasanın özel hayatın gizliliğini muhafazayla ilgili boyutunun, son üç aydır yaşananların ışığında oldukça elzem olduğu aşikâr. Yasa değişikliği, özel hayatının ihlal edildiğini düşünen bireye, erişim sağlayıcısına veya sulh ceza hakimine başvuru hakkı tanıyor. Önceki düzenlemeden farklı olan en önemli kısım, hızlı karar alınamamasından dolayı ortaya çıkan mağduriyetleri giderecek şekilde karar verme sürecinin 24 saati geçmemesi zorunluluğu getirilmesi.
Şayet karar verilmesi noktasında bir gecikme yaşanırsa, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), re'sen mevcut yetkiyi kullanıp erişimi engelleyebilecek. Ancak bu geçici bir süreyi kapsayacak. Zira bu tedbire karşı sulh ceza mahkemesine itiraz yolu açık tutulacak. Son kararı yargı verecek.
Burada TİB'e, re'sen de olsa geçici bir yetki verilmesi eleştirilebilir. Zira kamu kurumuna, geçici de olsa bu yetkinin sağlanması şeffaf yönetim ilkesiyle çelişebilir. Lâkin 17 Aralık süreciyle aynı gün başlayan 'kaset-montaj' furyası o derece mide bulandırıcı ki mevzubahis karar mekanizmasının hızlandırılmasının, yargıya başvuru hakkı korunduğu müddetçe, Anayasa'nın 20. Maddesi'nce koruma altına alınan özel hayatın gizliliği ilkesinin muhafaza edilmesinin gereği olduğunu düşünüyorum. Özellikle her gün, sosyal medyadaki bazı tetikçilerin, görüşleri hoşuna gitmeyen tanınmış kişileri 'mahrem hayatlarını teşhir etmekle' tehdit etmesi bu kadar normalleşmişken... Şayet TİB, bu geçici ve istisnai yetki hakkını istismar ederse, bir genel kural haline dönüştürürse, buna da karşı çıkmak ve takipçisi olmak gerekir.
Ayrıca yasa değişikliğiyle, söz konusu siteye erişimin toptan engellenmesinden ziyade, şikâyetçi olunan internet sayfasının / URL linkinin erişime kapatılması söz konusu olacak. Böylelikle, 2008 yılında 'Atatürk'e hakaret var' gerekçesiyle youtube'u toptan kapatan yargı kararları gibi saçmalıklara düşülmesinin de önüne geçilebilecek.
İnternet trafik bilgilerinin iki yıl süreyle saklanmasının fişleme olarak lanse edilmesi ise bariz bir mugalata örneği. Zira AB üye ülkelerindeki mevzuatlarda da varolan, Avrupa Parlamentosu ve Konseyi'nin 2006/24/Ec sayılı direktifinin 6. Maddesi'ne uygun olarak yapılan bu düzenleme kullanıcıların içerik bilgilerini kapsamıyor.
Bir diğer değişikliği, önceki yasada yer alan hapis cezalarının yerini para cezalarının alması oluşturuyor. Ki bunun, özellikle twitter, facebook, vb. yabancı sitelerin Türkiye'de şirket kurmak için şart koştuğu taleplerden birisi olduğu ve mezkûr uluslararası sitelerin ülkemizde kurumsallaşmasının önemi düşünülürse, değişikliği sadece özgürlükçü bir adım değil, aynı zamanda internet ortamının gelişimine de olumlu bir katkı olarak görmek gerekir.
İnternet yasası hakkında, özellikle şerh düşerek desteklediğim madde bağlamında eleştiriler getirilebilir ama internetin kapatıldığı, sansürlendiği, vb. aşırıya kaçan iddialar sayesinde bir yapıcı tartışma imkânımız daha çöpe gitmiş görünüyor.
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları


































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019