Hilâl KAPLAN
Öcalan'ın gizli kamerayla çekilip montajlanan görüntülerinin servis edilmesinin ardından BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ilk kez geçtiğimiz haftaki grup toplantısında konuştu.
Sözleri de ses tonu da oldukça sertti. Sürecin tehlikede olduğuna dair uyarılarını sıraladı, hükümete çağrıda bulundu.
Liderleri barışa karar verdiği için 'devletle işbirliği' içinde olmakla suçlanıyordu (acaba Öcalan, barış sürecini Türkiye değil de Kamboçya hükümetiyle mi işbirliği yaparak götürmeliydi, o kısmın açıklamasını savaşsever liberal-sola bırakıyoruz). Demirtaş da, sanırım biraz da bu yüzden 'devlet'e vurdukça vurdu. Kitlelerin psikolojisini analiz bakımından bir parti genel başkanından beklenen bir çıkıştı bu.
Beklenmedik olan, Demirtaş'ın, 'Kürtlerle Türkler Cihangir'de mi tanıştı?' başlıklı tarihî ayarından uzunca bir süre sonra, süreç karşıtı liberal-sol tayfaya bir kez daha çıkışarak şöyle seslenmesiydi:
'Süreci bitir diye Kürt hareketine baskı yapacağınıza, AKP'ye adım at diye baskı yapın.'
Öyle ya, liberal-sol değerlere sahip olduğunu iddia edenlerin ilk yapması gereken 'süreci bitir' baskısı değil, 'süreci ilerlet' baskısıydı.
Ancak Ak Parti, uzunca bir zamandır 'yıkılması gereken kale' olarak kodlandığından ve sürecin devamı konusunda irade gösterdiğinden, Ak Parti'ye iradesini daha da kuvvetlendirmesi yönünde baskı yapmak, hem barış sürecini hem de meşruiyetini yitirdiğini ilan ettikleri hükümeti tahkim etmekten başka bir işe yaramazdı.
Bu yüzden savaşsever liberal-sol, Ak Parti'ye süreci ilerletmesi için baskı yapmak yerine, hükümete güvensiz bakma ihtimalleri olan BDP seçmenine yanaşmayı ve onları savaşa kışkırtarak barışı askıya almalarını sağlamaya çalıştı. Hâlâ da çalışıyorlar.
En son eski TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Kürtleri, 'hukuka ve demokrasiye sahip çıkmadıkları' takdirde çözümün olmayacağı noktasında 'uyardı'.
Bir yerlerden 'Kürtlere ültimatom vermeyen kalmasın' mı dendi acaba?
'Hukuka ve demokrasiye sahip çıkın' da 'Barış masasını yıkın'ın altyazısı mı acaba?
Sanırım aynı 'bidon kafalı' yerine konan Ak Parti seçmeni gibi BDP seçmeninin de politik zekâsı fazlasıyla küçümseniyor.
Aslında diğer pek çok liberal-sol yazar gibi Ümit Hanım da, Diyarbekir'e gidip iki halay çektiği, birkaç müsbet demeç verdiği için üst perdeden konuşma hakkı sahibi olmadığını anlar, başını önüne eğerdi.
***
Demirtaş, bu ve benzeri eleştirilere karşılık, dün Kurtuluş Tayiz'in de dikkatimizi çektiği, Özgür Gündem'de yayınlanan röportajında şöyle diyor:
'Şunu demek istiyorlar; asıl muhalefeti BDP'den değil HPG'den bekliyorlar. 'Neden HPG devreye girmiyor' diyorlar. BDP'ye bu yüzden saldırıyorlar. Aslında 'BDP, AKP'nin yanında duruyor' derken, 'HPG niye devreye girmiyor' diyorlar. BDP elinden gelenin fazlasını da ortaya koyuyor. Ben de bu durumu ahlaki olarak doğru bulmuyorum.'
Demirtaş'ın nazikçe 'ahlâksızlık' olarak tanımladığı fiil, bir zamanlar iktidarı yıkması için Kemalistlerin orduyu göreve çağırması gibi, bugün de iktidarı yıkması için 'barışsever' liberal-solcuların PKK'nın silahlı kanadı HPG'yi 'göreve çağırması'dır.
Anlayacağınız savaşsever dememiz, hiç de lafın gelişi değildir.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019