Hilâl KAPLAN
Başbakan Erdoğan'ın "ustalık" diye tabir ettiği dönem, belli ki Kılıçdaroğlu'nun "acemilik" dönemi olacak.
Kılıçdaroğlu'nun, zorla içinde bulduğu bir durumda olduğu öylesine belli ki aynı gün içinde değil, aynı program içinde bile söyledikleri birbirini tutmuyor. Zaten nasıl tutsun? Kılıçdaroğlu seçime üç gün kala, Balbay ve Haberal'ın durumu sorulduğunda "Evet, çıkamayabilirler. Bunu daha önce Sabih Kanadoğlu da açıklamıştı. Sonuçta yargının takdirinde" demişti. Seçim sonrasıysa 'cengaver' kesilip, yargının Ak Parti'nin baskısı altında olduğunu söyleyip, arkadaşları olmadan meclise girmeyeceklerini açıklıyor. Bu durumda en büyük "yandaş" da Sabih Kanadoğlu oluyor herhalde! Meclis aritmetiğinin çoğunluğunu elinde bulunduran Ak Parti de "Kriz çıksa da eğlensek" diye düşündüğünden yargıya baskı yapıyor olmalı!
CHP'liler ısrarla BDP'nin izinden gitmediklerini iddia etseler de, bence CHP seçmeni nezdinde böyle bir imajın oluştuğu çok net. BDP'liler zaten uzun zamandır "meclise girerlerse" ana muhalefet partisi olacaklarını söylüyorlardı. Bence daha meclise girmeden, CHP'ye örnek olarak bunu becerdiler.
Yalnız BDP'nin durumuyla CHP'nin durumu arasında oldukça büyük bir fark var. BDP'nin meclise girmesi için uğraştıkları arkadaşları, uzun yıllardır partinin mücadelesi içinde olan ve bu yolda fazlasıyla bedel ödemiş kişiler. Örneğin ömrünün önemli bir kısmını hapiste geçiren Hatip Dicle'nin Diyarbakır'da en çok oy alan vekil olması bunun en bariz kanıtı. Yani BDP'nin tavrı arkasında, CHP'ye nispetle büyük bir halk desteği mevcut.
Ya CHP? Haberal bağımsız olarak Zonguldak'tan seçimlere girseydi ne kadar oy alırdı sizce? Ya Balbay? Sonu bağımsız aday olan diğer Ergenekon veya Balyoz sanıklarından farklı olur muydu? Yaşanan krizin sebebi, CHP seçmeninin çoğunluğunun umurunda mı?
Bir de meclisi boykot etmenin BDP seçmeniyle CHP seçmeni için anlamını düşünelim. Bir yanda tüm siyasi mücadelesi egemen güçlere kafa tutarak geçmiş bir parti ve onun seçmeni var. Diğer yanda, tüm siyasi geleneği iktidar değilse bile 'egemen kalmaya' ayarlı (367'yi, 27 Nisan'ı, vb. unutmadık!) bir parti ve onun seçmeni var. Şimdi bu 'egemen'lerin partisi çıkmış, en nihayetinde devlet yapısına mündemiç bir kurum olan meclisi protesto ediyor. "Orası devlete meydan okunacak yer mi?" diye kara kara düşünen pek çok CHP'li olduğuna eminim.
Latife bir yana, CHP içinde çok ciddi bir dolap döndüğü kesin. Balbay ve Haberal'ın tahliyelerini reddeden mahkeme gerekçeleri anayasanın 14.maddesiyle ilgiliyken, CHP ısrarla Ceza Muhakemesi Kanunu'nda değişiklik yaptırıp tutukluluk sürelerini azaltmak istiyor. Böylelikle Silivri boşalacak, bu türden bir karara hazır olmayan dava süreci akamete uğrayacak ve 'derin devlet'in yargılandığı davalarının hepsi akim kalacak. Ak Parti'nin bu oyuna gelmeyeceğine eminim. Aldıkları tepkilerden sonra, CHP'de Suheyl Batum'un değil, Sezgin Tanrıkulu gibi isimlerin insiyatifi ele alması gerektiğini düşünüyorum.
Peki çözüm ne olmalı?
Tutuklu vekillerin durumuyla alakalı çözüm anayasanın 83. maddesinde yapılacak kısmî bir değişiklik olabilir. Madde değiştikten sonra davaların görüldüğü mahkemelere tekrar itiraz edilir ve vekiller serbest bırakılır.
Hatip Dicle'nin durumuyla alakalı çözüm içinse Terörle Mücadele Kanunu'nun 7. maddesi gibi ifade özgürlüğünü kısıtlayan maddelerin kaldırılması gerekiyor. Ardından, Radikal'den Koray Çalışkan'ın önerdiği gibi, Diyarbekir gibi büyük bir ilde değil ama Şırnak gibi daha küçük bir ilde, mevcut vekillerin istifası sağlanarak gidilecek olan bir ara seçim sorunu ortadan kaldırır.
Yani, meclis ve özellikle de hükümeti kuracak olan Ak Parti arzu ederse, bu kilidi açar ve ekim ayında "tam kadro" iş başı yapar. Yeter ki maksat Silivri'yi boşaltmak değil; "yargı da millî iradedir" diye yazan demokrasi düşmanı vekillerin bile millî irade adına yolunu açmak olsun.
BDP Ankara'da toplanmalı
BDP'li beş milletvekilinin tutuklu olması, Hatip Dicle'ninse vekilliğinin iptal edilmesi millî iradenin tecelli etmesine engel olan iki durum. BDP de bu minvalde tepki gösteriyor. Ancak bu tepkiyi yanlış yerde gösteriyor. Diyarbekir'de grubu toplamak çözümü zorlaştırıyor. Ak Parti'liler "Mecliste grubu olan her partiyle görüşeceğiz" diye diyalog kapılarını açık tutacaklarını açıklamışken, BDP'nin "Ben küstüm, oynamıyorum" tavrıyla Diyarbekir'de kalmakta ısrar etmesi siyasî gerilimi daha da tırmandıran ve karşılıklı adımlar atılmasını zorlaştıran bir strateji. Cumhurbaşkanı Gül devreye girdikten ve Başbakan Erdoğan "Sorun, Türkiye'nin sorunudur. Çözüm kaçınılmazdır" dedikten sonra BDP'nin meclise gelerek grubunu kurması ve mücadelesini Ankara'da yapması gerektiğini düşünüyorum.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019