Hilâl KAPLAN
Geçtiğimiz günlerde Alman basınında yer alan bir habere göre, Merkel hükümetiyle IŞİD denilen katil ordusu arasında varılan anlaşmayla Alman vatandaşı bir rehine serbest bırakılmış.
Bu haber basında yer alana kadar ne IŞİD'in elinde bir Alman rehine olduğunu biliyorduk ne de Alman hükümetinin böyle bir pazarlığa oturduğunu...
Yine aynı şekilde, Amerikan özel kuvvetleri Delta komandolarının yaz başında Suriye'de gizli bir operasyon yürüttüğü, ancak yapılan baskının başarısız olduğu haberi geçtiğimiz hafta Amerikan basınında yer aldı. Bu bilgi de, gazeteci James Foley'in hunharca katledilmesi üzerine oluşan kamuoyu baskısını hafifletmek için Beyaz Saray tarafından doğrulandı. Hatta Pentagon, iki ay önce gerçekleşmiş bir operasyon olmasına rağmen, gizliliğinin muhafaza edilmemesine tepki gösterdi.
Bir de bizim medyadaki manzaraya bakın!
Aylardır IŞİD'in elinde rehin bulunan 49 vatandaşımız var. Ama ne gâm! Hazır hükümete vurmak için bir mühimmat bulunmuş ya, at ne atabilirsen!
Rehine krizinin öncesinde de durum aynıydı gerçi. 30 Mart seçimlerine üç gün kala, devletin üst kademesinin yer aldığı çok gizli toplantının internete sızdırılışını hatırlayın. O kayda göre Türkiye, IŞİD'e saldırmaya hazırlanan bir ülkeydi. Hatta ses kaydında Fidan'ın, saldırı gerekirse zamanlamasını IŞİD'in değil, Türkiye'nin belirlemesi gerektiğine ilişkin sözleri de çarpıtılarak dünya basınına servis edilmişti. Beklenilen olmadı, oylar etkilenmedi. Paralel örgüt, son kurşununu da bu haince planla harcamış oldu.
Ardından, daha haftalar önce saldırmayı planladığı iddia edilen hükümetin IŞİD'le can ciğer kuzu sarması olduğu yalanı piyasaya sürüldü.
Hatta Başakşehir'deki bir ciğercide çekilen fotoğrafı, 'Bilal Erdoğan IŞİD militanlarıyla beraber' diye önce Türk ulusalcıları sonra da Kürt ulusalcıları yaydı. Tek 'delil' de fotoğraftaki beylerin sakallı oluşuydu.
Yetmedi, Başbakan Erdoğan'ı alnından öpen, Mavi Marmara'da yaralanmış Libya asıllı bir İrlanda vatandaşının fotoğrafı da IŞİD militanı diye yansıtıldı. Fotoğraf, IŞİD kurulmadan üç yıl önce çekilmişti.
Benzer şekilde Hatay'daki bir hastanede tedavi gören sakallı bir Suriyeli mültecinin fotoğrafı da IŞİD komutanı Türkiye'de tedavi ediliyor' diye yansıtıldı.
Ve 10 Ağustos seçimleri öncesi sunulan yalan... Üstelik MHP lideri Devlet Bahçeli'nin videoya çekip medyaya dağıttığı 'ulusa sesleniş' konuşmasında ve CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun meclis kürsüsünden seslendirdiği bir yalan bu. Ama 'iddia' deyince, bütün yüklerinden müfteriyi kurtaran bir yalan.
Neydi? IŞİD, seçimlerden hemen önce Türkiyeli rehineleri bırakacaktı ki Ak Parti kahraman gibi görünsün. Ne oldu peki? Bu yönde en küçük bir gelişme oldu mu? IŞİD, rehineleri bırakmadı, Ak Parti kahraman olmadı. Ya âdeta o rehineler serbest kalmasın diye duaya çıkacak olan, rehinelerin hayatını bile siyaset malzemesine indirgeyen sizler ne oldunuz acaba?!
Yeni mottosu 'Tekzip edilmek taraf olmaktır' haline gelen gazete de son yalanın yayın organlığını yaptı: Hükümet, rehinelerin serbest bırakılması karşılığında, Suriye'deki Türkiye toprağı olan Süleyman Şah Türbesi'ni IŞİD'e bırakmayı kararlaştırmış. Taraf'ın çok da farkı kalmadığı ulusalcı jargonla söylersek 'AKP, vatanı satıyormuş!'
Yine boş, yine temelsiz ve yine hem rehineleri hem de türbede nöbet tutan askerlerimizi hedefine oturtan bir iddia. Ne yazık... Gördük ki ulusal güvenlik veya ülke itibarı umrunuzda değil. İngiltere'den bile altı ay önce, kuruluşundan dört ay sonra IŞİD'i terör listesine almış olan ülkenizi karalamak için atmayacağınız yalan, işbirliği yapmayacağınız odak yok.
Yine de Ak Parti düşmanlığının bir sınırı olur diye umut ediyor insan ve o sınırın insan hayatının üzerinden geçmeyeceğini umuyor!
Yazarlar
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019