Hilâl KAPLAN
Kadınlar plajının cinsiyet ayrımcılığı olduğu söylemi, kamusal alandaki her yerde kadın ve erkeğin birlikte olmasının çağdaşlığın/ medeniliğin bir ölçütü olduğu önkabülünü beraberinde getiriyor.
Altı üstü aynı çağı paylaşmayı ima eden çağdaşlığı yücelterek medenilikle eş anlamlı olarak konumlandıran ve medeniyet deyince de son bir yüzyıldır parçası olmak için yırtındığı Batı medeniyetinden ötesini göremeyen klasik self-oryantalist bakış açısı üzerinden gidince de karşımıza Avrupa'daki veya Güney Amerika'daki kadın plajları çıkıyor mesela.
Örneğin, adı 'Pembe Plaj'. Girişindeki tabelada kocaman, pembe renk bir çarpı işareti ve 'Erkek yok' yazıyor. Plaj içerisinde erkek sinekler dışında her şey feminen. Restoranlarda sunulan yemekler bile kadın damak tadına uygun olarak hazırlanıyor. Ayrıca manikür ve pedikür hizmeti de var. Yüksek ses müzik de yasak. Bu satırları okuyan birçok kadın okurumun merakla 'Neresi burası?' diye sorduğunu duyar gibiyim. İtalya'nın Rimini şehrinde, Adriyatik kıyısında, 134 nolu plajdan bahsediyorum.
2007 yılında açılan plajı tanıtan Telegraph makalesi (yine çağdaş/ medeni bir yayın organımız) bu plajı tanıtan makalesinde değil cinsiyet ayrımcılığından bahsetmek, bunu kadınlara yönelik bir pozitif ayrımcılık olarak yansıtıyor. Makalenin ilk cümlesi şöyle: 'İtalya'nın uzun zamandır devam eden erkek şovenizmi, ülkenin ilk açılan kadınlar plajıyla ağır bir darbe almış bulunuyor.'
Bizdeki pek medeni, en çağdaş arkadaşlar da ne yapıyor? 650 km. uzunluğundaki sahil şeridinin sadece bir kilometresinin kadınlara özel plaja ayrılmasını protesto etmek için kadınlı-erkekli hep beraber denize giriyorlar. Bu orantısız zekâlı protestoyu düzenleyen Antalya Halkevi üyesi kadınlar ve Akdeniz Üniversitesi Öğrenci Kolektifleri kadınlar plajına gerek olmadığı kanaatindeler.
Antalya Halkevi Başkanı Ayten Ceyhan'ın argümanı da şöyle: 'Antalya dünya kenti ve dünyanın dört bir yanından insanlar gelip denize girip çıkabiliyor. Kimse birbirinden rahatsız değildi. Buna neden ihtiyaç duyuldu, anlam verebilmiş değiliz.'
Ayten Hanım, kadınlar plajı uygulamasının dünyadaki diğer kentlerde olduğundan habersiz olabilir, ziyanı yok. Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp da ben en çok 'kimse birbirinden rahatsız değildi' kısmına takıldım.
Kadın-erkek her yerde birarada olmak zorunda mıyız? Birilerine birbirimizden rahatsız olmadığımızı kanıtlamak durumunda mıyız? Öyleyse kadınlara özel spa'ları, fitness salonlarını ve hatta kadın kuaförleri bir yana bırakın, kadınlar tuvaleti neden var? Kadınlar tuvaleti de bir tür ayrımcılık mıdır, hatta faşizm midir? Protestocu arkadaşlar, bu hususta da kadınlı-erkekli bir eylem koymayı düşünürler mi?
Nedense bu 'çağdaş' arkadaşlar, feminizm anlayışında da kadın hakları okumalarında da çağı yakalayamamışlar, en az bir asır geriden geliyorlar. Virginia Woolf, 'kendine ait bir oda' sahibi olmaya çağırırken, kadınları kendileriyle baş başa kalmak kadar erkek-egemen kodlarla örülü bir dünyadan da nefes almaya, 'büyük öteki'nin gözü haline gelmiş erkek varlığından azade hissetmeye çağırıyordu mesela. Ama bizim Kemalistlere bunu anlatmaya kalksan 'kadını dört duvar arasına kapatmak isteyen Şeriatçılar'dan öteye gidemeyecekler.
Posta gazetesinin dünkü manşeti bunun sarih bir örneğiydi. Ortadoğu din savaşlarıyla kaynıyormuş da Dumlupınar Zaferi ve ertesinde Atatürk'ün kurduğu cumhuriyet sayesinde bizler medeniyetin zaferini yaşıyormuşuz. Kullanılan resimde de elbette frak giyen Atatürk ve etrafında gece elbiseleri içindeki, Batılı görünümlü hanımlar var.
Bence siz o medeniyetin zaferini bir de Dersim'de katledilen 'şaki'lerin, darağaçlarında sallandırılan 'yobaz'ların torunlarına sorun. Çünkü siz sıcak kumlardan serin sulara dalıp protesto ettiğinizi zannederken, 'yeni Türkiye'yi onlar kuruyor.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019