Hilâl KAPLAN
Ana muhalefet partisinin ilk defa inisiyatif alarak hükümetle beraber Kürt meselesini çözmek için adım attığı,
Leyla Zana'nın "Başbakan bu sorunu çözebilir, ümitliyim" çıkışının Başbakan'la Resmî Konut'ta görüşerek karşılık bulduğu,
Kürtçe'nin seçmeli ders olarak da olsa artık devletin eğitim sisteminde 'resmen' yer aldığı,
Yargının "Sayın Öcalan" ve "Kürdistan" kelimelerinin kullanımını cezalandırmak aleyhinde içtihatlarda bulunduğu bir dönemden geçerken BDP, Diyarbekir'de bir miting yapmak istedi.
Leyla Zana'nın çıkışını ve KCK davasındaki tahliyelerle esen olumlu rüzgârı boşa çıkarmak için atılan akıllıca bir adımdı.
Hem de geçtiğimiz sene Öcalan'ın İmralı'ya 'gömüldüğü' gün olan 14 Temmuz'un yıl dönümünde...
14 Temmuz'un, PKK'nın tarihi bağlamındaki öneminin farkındayım. Ancak aynı şekilde BDP de daha geçtiğimiz sene 13 gencimizi kaybettiğimiz Silvan saldırısının ve aynı güne denk getirilen 'demokratik özerklik ilanı'nın yıl dönümünde bu mitingi yaptığının farkındaydı.
Aynı gün yurdun çeşitli illerinde PKK'nın öldürdüğü gençlerimizin toprağa verildiğinin de farkındaydı.
Silvan saldırısının yıldönümünde bu mitingi yapmanın geri kalan kamuoyu tarafından nasıl algılanacağının da farkındaydı.
Peki tüm bunlara rağmen, söz konusu mitingi yapmak BDP'nin hakkı mıydı?
Evet, hakkıydı.
Diyarbekir Valiliği, muhtemelen 'merkez'den aldığı talimat doğrultusunda BDP'ye alanları kapatmayı âdet haline getirdi. En son Mart ayında, BDP'nin Nevruz mitingi yasaklanmıştı. Ancak gelen milyona yakın kalabalık sebebiyle bu yasağını uygulayamamıştı.
Şimdilik ilkesel doğruları bir tarafa bırakalım. Ve hükümetin, BDP'nin bölgedeki ağırlığından rahatsız olduğu için bu tür yöntemlere başvurduğunu varsayalım.
Sizce devletin Diyarbekir meydanlarını BDP'ye kapaması, bölge halkı nezdinde BDP'ye olan sempatiyi azaltan bir etken midir?
Hastaneye kaldırılan vekillerin, tazyikli su yediği için sırılsıklam olmuş seçilmişlerin görüntüleri BDP'nin 'mazlum Kürt halkı' siyasetine taze kan sağlamaktan öte bir işe yaramakta mıdır?
BDP'li vekillere hakaret etmek, seçmen kitlesini BDP'den soğutmakta mıdır; yoksa partiye yapılacak her tür eleştiriyi geçersiz kılacak bir mağduriyet kalkanın inşasına olanak mı sağlamaktadır?
Devletin muradı BDP kitlesinin daha da bilenmesiyse 'görev başarıyla tamamlanmıştır'.
İçişleri Bakanı Şahin, BDP'nin Diyarbekir'de 'düzenleyemediği' mitinge ilişkin sorulan soruya şöyle cevap vermiş:
"Sadece Türkiye'nin değil Türk milletinin değil insanlığın belası bir anlayış. Hayata karşı, hayatlar söndüren bir teşkilat, bir örgüt. Ortalama ömrün 30'u geçmediği bir örgüt yapısı. Dini, ahlaki, üretim, çağdaş değeri olmayan bir yapı."
Diyelim ki Bakan, açıklamasının bu bölümünde sonuna kadar haklı olsun.
Velev ki BDP gerçekten dinî, ahlâkî ve çağdaş anlamda değersiz bir hareket olsun. Ancak Bakan'ın bu yönde bir görüşe sahip olması, BDP'nin tüm demokratik haklardan yoksun bırakılması gerektiği anlamına gelir?
Milyonlarca oy alan ve Meclis'ten belediyelere kadar temsil hakkı bulunan bir siyasî partiden bahsettiğimizin farkındayız, değil mi?
Ve Bakan Şahin devam etmiş:
"Biz hep söyledik. BDP, bölücü terör örgütünün tamamen siyasal uzantısı olarak faaliyet gösteren bir partidir. Yapılmak istenen toplantı bir anlamda terör örgütünün toplantısıdır. Bunun başka bir anlamda değerlendirmek biraz akıl tutulması olacaktır."
Bu açıdan ele alındığında Bakan Şahin'in emrindeki polis gücünü kullanıp meclisteki BDP'liler başta olmak üzere tüm teşkilatı hapislere doldurması gerekmez mi? BDP'nin yapmak istediği her türden miting ve toplantı, aslında terör örgütüne aitse, bugüne kadar neden kendilerine söz hakkı tanınmıştır? Bu söz hakkının tanınması en başta Bakan'ın da 'yasa dışı'na çıktığı anlamına gelmez mi?
"Acaba Yeni Şafak değil de Sözcü mü okuyorum?" diye düşünmeye başladıysanız, sadede gelebilirim.
Bakan Şahin'in açıklamaları, demokrasilerde olmaması gereken bir zihniyete işaret ediyor. Hayır, sadece anayasal bir hak olan miting düzenleme hakkını ihlal ettiği için değil. Aynı zamanda monarşik egemenliğin temeli olan "istisnaya karar verme hakkı"nı da kendisinde gördüğü için...
Zira "BDP=PKK" denkleminin demokratik alanda bir geçerliliği olsaydı BDP'nin Meclis'te grup kurmasına da, yüze yakın belediyeyi yönetmesine de izin verilmemesi icap ederdi. Ama hayır. Hem demokratik bir ülke izlenimi verilecek hem de istenildiği takdirde, keyfî biçimde demokratik haklar askıya alınacak...
Sizce BDP seçmenine verilen "miting yapamazsınız" mesajı ve Bakan Şahin'in BDP'li vekilleri "zavallı" diyerek aşağılaması karşısında "askerî çözüm sürecindeyiz" diyen, devletin hâlâ eski anti-demokratik devlet olduğunu savunan PKK yöneticilerinden Duran Kalkan ne hissetmiştir?
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019