Hilâl KAPLAN
Türkiye küçük Millet Meclisi'nin davetlisi olarak Batman'dayım. Dün sabah önce Diyarbekir'e geldim. Sadece hosteslerin Türkçe konuştuğu bir uçakta anonsların hâlâ üç dilde yapılmıyor olmasının (Kürtçe değil ama İngilizce anons var) anlamsızlığını bir kez daha müşahede ettim.
Diyarbekir'e girdiğimizde ilk olarak, BDP'nin seçim afişleriyle Diyarbekir'i sarı kırmızı yeşil renklerle donatmış olması göze çarpıyor. Ancak bu renkler diğer görüşlerden, örneğin Ak Parti'li olan Kürtleri de rahatsız etmiyor çünkü bu renkler bu coğrafyayla özdeşleşmiş. Asimilasyon politikaları, Kürtlerden dillerini koparamadığı gibi renklerini de koparamayacağa benzer; alışmaya çalışsak fena olmaz.
2007 seçimlerinde Ak Parti'ye oy vermiş olan bir arkadaşım, BDP'nin söyleminden de oldukça rahatsız olmasına rağmen, bu seçimlerde Ak Parti "Kürt meselesini gözden çıkarmış gibi davrandığı için" BDP'ye oy vermeye düşündüğünü söylüyor. BDP'den yana rahatsızlığını sorduğumdaysa şöyle diyor: "Biz ulusal birliği sağladık" şeklinde konuşuyorlar. Bunu çok tehlikeli buluyorum". Ulusal birlik anlayışının totaliter devletlerle paylaştığı zihnî ufuk ve bunun beraberinde getirdiği "hain, işbirlikçi, vb." söylemler onu oldukça rahatsız etmiş. Gülerek "birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde mi?" diye soruyorum, "Aynen öyle" diyor. Bu şekilde edebiyatı yaparak taleplerini meşru ve yaygın hale getirmeye, farklı görüşleri görünmez kılmaya çalıştığını düşünüyor.
Bir başka arkadaşımsa Ak Parti'yi desteklemeye devam etmek gerektiğinde ısrarlı. Abdurrahman Kurt gibi değer verdiği Kürt milletvekillerinin listede olmamasını anlamlandıramasa da "Ak Parti bu meseleyi çözmek için düşük profilli adaylar göstermek zorundaydı çünkü MHP hep bir 'açık' kolluyordu" diyor. "Bu hükümet zamanında Öcalan ile resmî görüşmeler başlatıldı, bu cesareti göz ardı etmemek lazım" diye ekliyor. Başbakan'ın Zerdüştlük ve "Apo'nun peygamber olduğuna inanıyorlar" tarzı söylemlerini nasıl bulduğunu sorduğumda "Sadece bir iki marjinal görüşü hedefine koyup aslında bütün Kürtleri incittiğinin farkında değil sanırım. Bence bu söylem BDP ile Ak Parti arasında sıkışıp kalmış Kürtleri BDP'ye itmiş olabilir çünkü bu sözler beni de aşağılanmış hissettirdi" diyor. BDP'nin yeni anayasayla ilgili "İstediğimiz gibi olmazsa yaptırmayız" tavrını sorduğumdaysa "gerilimi artırmak ve güç gösterisi yapmak için" olduğunu söylüyor.
Ak Parti teşkilatında çalışan bir dostum da listelerden dolayı hayal kırıklığına uğradığını ama çareyi başka bir partide görmediğini söylüyor. Ak Parti'nin Diyarbekir adaylarından birisiyle esnaf gezileri yaparlarken BDP'li bir grup gencin kendilerine "Köpekler, sizi kovacağız, göndereceğiz" diye hakaret ettiğini anlatıyor. Bu arada Ak Parti'nin Darkapı'daki seçim ofisi tam üç defa kundaklanmış. Bana daha şaşırtıcı gelense koca Diyarbekir'de Ak Parti'nin sadece üç seçim ofisinin olması oldu . Bu arada, Altan Tan'ın da Suriçi'ndeki seçim ofisini de Ak Parti'li gençlerin taşladığı söyleniyor.
En çok şikayet edilen mevzu polis baskısı ve mahkemelerin verdiği ağır cezalar. Hemen her gösteriye müdahale edildiğini, cop ve gaz bombalarının çok rahat bir şekilde kullanıldığını pek çok kişiden duydum. Mahkemelerde de polislerin tanıklığı yeter ifade sayılıp en yüksek cezalar veriliyor. Bir basın açıklamasına katılmanın bedeli bazen 5 yıla kadar çıkabiliyor. Bir arkadaşım "Eğer bu kararlar Yargıtay'dan dönmezse, devlet, kendi eliyle, kaybedecek hiçbir şeyi olmayan on binler yaratacak" diyor, sanırım hiç de haksız sayılmaz.
İster Ak Parti'li ister BDP'li olsun, bölgede "Ak Parti devletle mi özdeşleşiyor?" sorusu sıklıkla sorulur hale gelmiş. Bölgede her şeyi hayra yoranlar Ak Parti'ye, şüphelerine yenik düşenlerse BDP'ye yöneliyorlar. Sonuç ne olursa olsun, bölgede rakip olabilecek kadar güçlü olan iki partinin de seçim ertesi insanları tahkir ve tehdit eden bir dilden uzaklaşması barışın tesisi için şart görünüyor.
Batman notları Çarşamba'ya.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019