Hüseyin GÜLERCE
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün Ergenekon davasındaki tanıklığı, yeni bir döneme de kapı aralamış görünüyor.
Özkök, ifade verirken TSK'yı kurum olarak yıpratmamaya büyük özen gösterdi. Ama TSK içinde, AK Parti hükümetine karşı, kurulduğu ilk günden itibaren komuta kademesinde duyulan rahatsızlığı, demokrasi dışı müdahale ile ortadan kaldırmaya yönelik teşebbüslerin varlığını da teyit etti. Muhtıra sözcüğünün, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman tarafından telaffuz edildiğini açıkladı. Ve en önemlisi, "5-7 Mart 2003 tarihlerinde 1. Ordu'da, daha önce planlanmış seminerde, gerçek siyasi isimler kullanılarak amacın dışına çıkıldığını" belirtti. İşin aslı buydu. Balyoz'dan yargılananlar daha en başta Sayın Özkök'ün dediğini deselerdi, belki bugün emekli de edilmeyeceklerdi... Genelkurmay Karargâhı, baştan beri bu yanlışı yaptı. İnkâr yoluna gittiler. İmzalı, paraflı belgelere "kâğıt parçası" demeler, Poyrazköy'de çıkan LAW'lara "boru" yakıştırmaları, internet andıcını yok saymalar.. döndü dolaştı kendilerini yaktı...
Birkaç gün önceki YAŞ kararları ile bu davalardan yargılanan komutanların emekli edilmesi, Özkök'ün ifadeleri ile yan yana getirilince, hükümet-asker ilişkilerinde yeni bir dönemin işaretlerini görmek mümkün. Yeni dönemin en kuvvetli işareti ise Sayın Başbakan'ın, farklı bir "Ulusa Sesleniş" programına dönüşen "Gündem Özel" programındaki açıklamaları oldu.
Sayın Başbakan, halen tutuklu olan emekli Orgeneral İlker Başbuğ için; "Genelkurmay Başkanı örgüt elemanı değil. Suçlama insaf dışı. Tutuklu yargılanmasını doğru bulmuyorum." dedi. Devam eden bir davada, düpedüz yargıya müdahale olan bu yaklaşımını Sayın Erdoğan, bir adım daha ileri götürdü ve şunları söyledi:
"Silahlı kuvvetler mensuplarının tutuksuz yargılanması gerekir. Ben kolay kolay bir silahlı kuvvetler mensubunun bu ülkeden kaçacağına ihtimal vermiyorum..." (Soru soran gazeteci arkadaşların, Sayın Başbakan'a, internet andıcı davası sanığı Tümgeneral Mustafa Bakıcı'nın geçen yılın kasım ayında, PKK'nın yardımıyla Rusya'ya kaçtığını hatırlatması gerekmez miydi?)
Darbe teşebbüsü davalarının ardında en baştan itibaren kuvvetli bir siyasi irade koyan Sayın Başbakan'daki bu değişimin bir sebebi olmalı. Bir harp ihtimali mi var? Evet, bu değişimin sebebi ne olabilir?
Sayın Erdoğan'ın, 2014'teki cumhurbaşkanlığı adaylığı sebebiyle değiştiği iddialarını, ben erken ve haksız buluyorum. Nitekim Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, "Başbakan Erdoğan ile hukukumuz kardeşlikten ötedir. Daha iki yıl var. Günü gelince görüşürüz." demekle, adaylık tartışmasını kapattı.
Biz hüsnü zanna memuruz. Askerle ilişkilerde evet Sayın Başbakan'ın tutumunda bariz bir değişiklik var. Kanaatimce Sayın Erdoğan şöyle düşünüyor: Bu davalar çok uzadı. Yeni Genelkurmay Karargâhı her gün gündeme gelen yargılamaların, ifadelerin, itirazların, devam eden tartışmaların kurumu yıprattığını, artık bu sayfanın kapatılması gerektiğini düşünüyor. Aynı şekilde, yeni komutan Orgeneral Özel, TSK ile darbe laflarının yan yana gelmesi döneminin bitmesini istiyor. Son YAŞ toplantısındaki emeklilikler de bunu ima ediyor. Türkiye'nin demokratikleşmesi adına TSK da üzerine düşeni yapmaya hazırdır. Terör azgınlaştı, etrafımızda, dost bildiğimiz ülkelerin de işin içinde olduğu ciddi bir gaile var. Bu darbe tartışmalarını artık geride bırakıp, asli vazifelerimize bakalım...
Eğer gerçekten böyleyse, Sayın Başbakan'daki değişimi de anlarız. Sadece bir uyarıda bulunma ihtiyacını hissediyorum. Önemli olan silahlı kuvvetlerde, zihniyet değişiminin gerçekleşmesidir. Bünyede artık cuntacılara, darbe heveslilerine asla prim ve cesaret verilmemelidir. Zihniyet değişiminin bir işareti olarak da, TSK İç Hizmet Kanunu'nun darbelere gerekçe yapılan 35. maddesinin, anayasa değişikliğini beklemeden, Meclis açılır açılmaz kaldırılması gerekir...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019