İbrahim Kahveci
Bugünlerde daha çok sorun dile getirdiğimi biliyorum. Yıllardır herkes mutlu bir hayat sürerken “bu gidiş iyiye değil, bu gidişle şu noktalarda, şu şekilde sorunlar yaşayacağız” derdim. İşte o günlerde de “sana ne oluyor? herkes gayet mutlu, neden oyun bozanlık yapıyorsun?” derlerdi.
Aslında ben bu tabloyu 2008-09 küresel ekonomik kriz-buhran sürecine giderken de yaşamıştım. 2008 yılı başından itibaren nerede ise her gün “kriz geliyor, önlem alalım” tarzında o kadar çok yazı yazmıştım ki. İşte o “kriz” yazılarım üzerine ekonomi yönetiminden “ne krizi, kriz mıriz yok kardeşim” açıklaması gelmişti. İşte “ne krizi” açıklamasının üzerinden sadece iki ay geçmeden ülkemizde de küresel krizin etkileri baş göstermişti.
Bizler ekonomik gidişatı yollarda dolaşan araba sayısından, satılan konut sayısından falan ölçmeye çalışıyoruz. Bunlar maalesef çok yanlış ölçüm metotları olmaktadır. Nitekim 2008 küresel kriz kapımıza dayandığında bile Mayıs ayında Merkez Bankamız ekonomiyi soğutmak için faiz artırmıştı. Krizi öngörme yeteneğimizin ne kadar düşük olduğunu o günlerden çok iyi bilirim...
***
Gelelim bugüne...
15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimi ardından defalarca “sonraki saldırı ekonomiden” gelebilir, “lütfen önlemler alalım” diye yazılar yazdım.
15 Temmuz hain darbe girişimine karşı bu toplum bir desten yazdı. Ayrıca ortaya hiçbir şekilde değeri ölçülemeyecek “milli birlik gücü” çıkmıştı. Toplum adeta bütünleşmiş ve ülkeyi savunmaya geçmişti. İşte tam bu noktada en ağır ve maliyetli ekonomik reformlar bile bir bir gerçekleşebilirdi. Defalarca bu tarihi fırsatı değerlendirip büyük reformları yapalım diye yazılar yazdım.
Bakınız o kadar çok büyük kampanya ve çağrıya karşılık Türk Halkı yakın tarihte sadece 720 milyon dolar sattı. Oysa, kimsenin ağzından “dolar bozdurun” cümlesi çıkmadığı halde bu Millet 15 Temmuz sonrası bir kaç haftada milli parasını savunmak için 12,5 milyar dolar bozdurdu. Lütfen Türk Halkının milli duygularının gerektiği zaman nasıl harekete geçtiğini iyi hesaplayın. Bu Millet üzerine düşeni fazlası ile gerçekleştiriyor.
Şimdi bunu neden dedim biliyor musunuz? Bakınız 15 Temmuz sonrası ekonomi yönetimine peş peşe çağrılarda bulunduk. KARAR Gazetesi ekonomi sayfalarında ve bu köşede sık sık acil önlem çağrıları yer aldı.
Bütün dünyada gelişen ülke para birimleri değer kazanırken, TL çok yavaş olsa da değer kaybediyordu. Açıkçası Moody’s’in not kıracağı kesinleşmişti. Bizler KARAR Gazetesinde ve bu köşede defalarca “11,8 dolardan 4,0 dolara düşen doğalgaz fiyatlarının hızla ve acilen düşürülerek ve peşine de üretimi destekleyecek vergilerin indirilmesi ile bu kritik sürecin yarasız atlatılması çağrısında bulunduk.
Ne oldu?
Moody’s not kırdı.....
Dolar 3,40’a dayandı....
Yani, aylar geçti ve doğalgazda indirim geldi. İndirim de yüzde 30-35 mutlak marja rağmen sadece yüzde 10 olarak geldi. Hem çok ama çok geç kalınmıştı, hem de indirimde o kadar tutuk davranmıştık ki, etkisi sınırlı kaldı. Yani ekonomide alev artıyordu...
Şimdi burada bir suçlu aranacaksa, o suçlu gelen tehlikeye dikkat çeken ve çözüm önerenlerde mi; yoksa gelen tehlikeyi ne olduğu belli olmayan bir üst yere bahane edip hiçbir adım atmayanlarda mı arayacağız?
KARAR Gazetesi olarak bizler acilen üretici sorunlarına yönelik tedbirler alınması gerektiğini belirterek “üretime yönelik vergi indirimleri” gerektiğini dile getirirken; YİD modelli köprü ve otoyolların da hemen kamulaştırılmasını öneriyorduk. Şimdi düşünün: Manisa’dan yola çıkan bir domates kamyonu Bursa otobanı, Osmangazi Köprüsü ve boğaz otobanı ve Yavuz Selim Köprüsünü kullanarak İstanbul’a o domatesi nasıl ucuza yedirebilir?
Bu köprü ve otoyol pahalılığı olduğu sürece tarımdaki fiyat artışlarını kimse ÇİFTÇİDE aramasın. Türkiye’de ucuz tüketimin yolu maalesef pahalı ulaşımla kapanmıştır.
Bizler vergi indirimi ve üretim teşviki kararları beklerken, ekonomi yönetiminden peş peşe yeni vergi artışları ve vergiler gelmeye başlamıştı. Ve de ekonomideki alev arttıkça arttı.
Şimdi yeniden sorarım size; acaba böyle bir süreçte bir gazetenin yapabileceği daha ne olabilir? Bir gazete toplum ve ülkesi adına daha ne kadar iyiyi tavsiye edebilir? Hiçbir sorunu görmeyip “her şey çok güzel” derken boğaz köprüleri 7,0 lira yerine iki yıl önceki 3,5 liraya mı düşmüş oluyor? Yoksa, sorunları görmeyince köprüyü geçene kadar ücretlerimizi bir yerler mi ödüyor?
***
Son günlerde ekonomi konusunda oda ve borsaların konuşması gerektiğini söylüyorum. TOBB, TUSİAD, ISO, ITO, ATO ve diğer sanayi şehirlerinin oda ve borsa başkanları konuşsun diyorum. O salonlar ‘siyasi rant ve ikbal merkezi değil’, o salonlar ‘Türkiye’nin ekonomik sorunlarının dile getirilerek çözüm arandığı yerler olmalıdır’ diyorum. Eskiden ekonomi yönetimine çözüm önerilir ve yol gösterilirdi.
Bugün bazı önlemler alındı: Beyaz eşya ve mobilyada vergiler 3 aylığına indirildi. Yeni kredi garanti fonunun kurulacağı açıklanarak 250 milyar liralık kredi musluğu açıldı. Zaten Çalışma Bakanlığı da torununa bakan büyükanneye asgari ücretin yüzde 30’unu vereceğini açıkladı...
Şimdi size nasıl anlatabilirim? Acaba aklımız neden hep tüketime ve krediye-faize çalışıyor? Neden aklımız üretime ve çalışmaya gitmiyor... Hep kredi, hep tüketim...
Mesela çalışana daha çok maaş ve daha çok emekli maaşı diyerek işvereni de çalıştırdığı işçi başına destekleseydik olmaz mıydı? Çalışmak istemek ve çalışmayı-üretmeyi desteklemek çok mu zor?
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.11.2025
10.11.2025
4.11.2025
3.11.2025
30.10.2025
28.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
21.10.2025
20.10.2025