İbrahim Karagül
Kim ne derse desin, hangi ülke olursa olsun, temel ilke olarak “dış müdahale” istisnasız tehdittir, tehlikelidir, karşı durulması gereken bir durumdur. Çünkü dışarıdan dayatılan, zorlanan, yönetilenbütün değişim çabaları o ülkeyi imha eder, asla barışçı bir niyet taşımaz ve sonsuz istikrarsızlıklara yol açar.
Coğrafyamızda hangi ülke olursa olsun, ABD’nin, İsrail’in, İngiltere’nin elinin değdiği her ülke karışmıştır, dağılmıştır, bölünmüştür, haritaları değişmiş ya da değişmektedir. O ülkeler, uzaktan kumandalı terörün hedefi yapılmış, en doğal demokrasi ve özgürlük söylemleri ile köşeye sıkıştırılmıştır.
İran senaryosu: Durum ciddidir!
Çünkü “dış müdahalenin” ya da “dışarıdan desteğin” her zaman özel bir ajandası olmuş, o ülkelerin zaafları bu ajanda için istismar edilmiştir.
İran’da başlayan, hızla yayılan, etnik farklılık gözetmeyen, ekonomikgerekçelerden sonra siyasal kimliğe bürünen, dünya genelinde “İran’da rejimin çökmesi” söylentilerine yol açan protestoların nereye varacağı, daha öncekiler gibi, bir süre devam edip sona erip ermeyeceği henüz bilinmiyor.
Ama durum ciddidir, özellikle de İran-Suudi Arabistan arasındaki gerilim bu ciddiyeti beslemektedir. ABD ve İsrail başta olmak üzere hemen bütün Batı dünyasının açık desteği ise, protesto gösterileri üzerinden bir “İran senaryosu” niyetine işaret etmektedir.
Muhafazakâr, Fars kimliği baskın şehirlerde başladı..
Öfkenin İran’ın muhafazakâr şehirlerinde, özellikle de Fars kimliğinin baskın olduğu şehirlerde başlaması son derece dikkat çekicidir. Araplar, Azeriler ve Kürtler gibi, etnik çevrelerin en azından bir kısmı, protestolara daha sonra katıldı. Dolayısıyla olay bir etnik mesele değil, İran halkıyla sistem/rejim arasında bir meseledir.
Ekonomik sıkıntılar, ambargolar, rejimin baskıları ile büyüyen stres bir yerde patlamıştır. İran’ın Suriye, Irak ve Yemen gibi sınır ötesi askeri müdahalelerinin yol açtığı ekonomik darboğaz, savunma harcamaları da kitleleri huzursuz etmiş, sıkıntıya sokmuş, öfkeye neden olmuştur. “Bize ne Lübnan’dan, Suriye’den” şeklinde sloganlar bunun yansımasıdır.
İran yayılma haritası: Başkasının evini yakarsan seni evinde avlarlar
Öyle görünüyor ki İran; Kızıldeniz’e kadar yayılma haritası izlerken, Yemen’den S. Arabistan’ı çevrelerken, Lübnan’da İsrail’e duvar örerken, Suriye’de bütün Sünni Arap dünyasını mutsuz ederken, Halep’te kitlesel bir yıkıma ve acıya neden olurken, “bu yayılmanın İran’ı kendi bölgesinde tecrit edeceği” uyarılarına istihza ile gülerken kendi evinde avlanmıştır.
Daha o zamanlar, “gün gelir bu bölgede İran’ın gözyaşını silecek kimse kalmaz” şeklindeki cümlelerimizi hatırlıyorum. “Sen başkalarının evine müdahale edersen senin evini de karıştırırlar, seni oradan vururlar”cümlelerini hatırlıyorum.
Çünkü hep böyle olmuştur. Tehdit içeriye yönlendirilir. Mücadele eder, içeriden savuşturursun. Tehdit çevrede, dışarıda konumlandırılır. Müdahale için çevreye, dışarıya yönelirsin. Tam o anda tehdit yeniden içeriye, ülkenin sinir sistemine yönlendirilir. Bizim coğrafya, Batı’nın bu tür taktiklerine, yöntemlerine alışkındır. On yıllar bu tür mücadelelerle geçmiştir. Hele bugünlerde söz konusu mücadele çok daha şiddetlenmiştir.
Tahran’ın ‘Güçlü Bölge’ stratejisi çöküşe geçti
İran kendi içinde bir sorun beklemiyordu. O kadar güçlüydü ki, sınırlarının çok ötelerine müdahale edebiliyordu. Bu durum Tahran yönetimine aşırı özgüven verdi. “Güçlü İran” politikası yerini “Güçlü Bölge” politikasına bıraktı. Artık İran, kendini güçlendirme dönemini tamamlamış, bölgede güçlü İran stratejisine yönelmişti. Suriye savaşından sonra Tahran’ın bu stratejik değişimi bütün bölgede kendini hissettirir olmuştu.
Özellikle de Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve S. Arabistan, bu “tehlikeyi” öne sürerek İsrail ve ABD ile yeni bir eksen kurmuş, buna “İran’la mücadele ekseni” adını vermişti. Arap-İsrail ittifakı denilen yeni oluşumun temel hedefi İran’ı dizginlemekti. Ancak gelinen noktada eksenin Türkiye’yi dizginleme gibi bir ana gündemi daha olduğu son Kudüs meselesinde ortaya çıkmıştı.
İran’ın en zayıf noktası açığa çıktı
ABD ve İsrail, bu yeni eksenle birlikte İran’la mücadeleyi Yemen ve Lübnan’da başlatacağı öngörülüyordu. Açıktan İran’ı hedef alıyorlardı ama ajandanın İran içinde harekete geçeceği düşünülmüyordu. Şaşırtıcı oldu. Dışarıda ne kadar güçlense de İran’ın en zayıf noktasının içerisi olduğu bir kez daha açığa çıktı.
Türkiye, İran ve Rusya’nın Suriye savaşını bitirmek, Irak’ın bölünmesini engellemek için yürüttüğü ortaklık, S. Arabistan’ın bölgedeki gücünü zayıflatmış, ABD ve İsrail’in coğrafyadaki bütün hesaplarını alt-üst etmişti. Bir intikam alınmalıydı, bu intikam sadece İran’la sınırlı olmayacaktı.
Bir adım sonrası Türkiye olabilir mi?
Dolayısıyla bugün İran’ı hedef yapıyorlarsa bir adım sonrasında Türkiye’nin de hedef olacağı bir yere not edilmelidir.
Şu an bu üçlü yakınlaşma ile bölge dışı aktörler ve onların coğrafyadaki ortakları arasında çok ciddi bir ayrışma, oldukça tehlikeli bir restleşmeyaşanıyor. Türkiye’den Doğu’ya doğru, İran, Pakistan, hatta Endonezya’ya kadar, bir tür diriliş iklimi, dinamik bir Batı ekseninden ayrılış mücadelesi veriliyor.
ABD’nin aynı zamanda Pakistan’la kavgalarını da izlemekte fayda var. Yakında bu yakın duruşa başka ülkeler de eklenebilir, eklenmeli de. Dolayısıyla hesaplaşmanın çok daha şiddetleneceği de bilinmelidir.
Bugün İran’da devam eden isyan provaları başarılı olursa, BAE-Suudi-İsrail-ABD ekseni başarmış olacaktır. Bu eksenin Türkiye ajandası ortada. 15 Temmuz saldırıları ABD-İsrail merkezliydi ve BAE tarafından tam destek görmüştü.
ABD ve İsrail, öfkeyi yönetmeye çalışıyor
Bugün bile aynı çevrelerin Türkiye operasyonları devam ediyor. Geziolayları, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz bir çokuluslu müdahaleydi ve Türkiye içinden ortaklarla yürütüldü. İran halkının “haklı gerekçelerini” teslim etmekle beraber böyle bir tehlikenin de var olduğu dikkate alınmalıdır.
ABD’nin İran ajandası, normalde uygulanabilir değildir. Özellikle Trump’ın bakış açısıyla bölgede hiçbir değişim sağlıklı olmayacaktır, başarıya ulaşması da imkânsıza yakındır. Washington yönetiminin elinde İran’da “rejim değişikliği”ne yönelik güçlü bir proje olduğunu sanmıyorum. Onlar içerideki memnuniyetsizlik, öfke üzerinden oyun kurmaya, o öfkeyi sahiplenmeye, yönetmeye, o öfke üzerinden iş kotarmaya çalışıyorlar.
Bu durum İran halkının haklı taleplerini zehirler. Protestoları amacından saptırır hatta başarısızlığa mahkum eder. Ama buna devam edecekler. BAE’nin, Muhammed Bin Zaid’in, ulaşabildiği bütün kanallardan “İran’da isyan fonu” harekete geçirdiğine eminim. Böyle bir şey, protestolar bittiğinde Tahran’ın hışmının BAE’ye yönelmesine yol açabilir.
İran dağılırsa Türkiye ne olur?
Şüphesiz İran, etnik açıdan Türkiye’den ve bölge ülkelerinden çok daha kırılgan bir ülkedir. Buna rağmen durum etnik ya da mezhep kimliği ile tartışmak hepimizi çok yanlış sonuçlara götürecektir. Coğrafya üzerindeki güç hesaplaşması ile, Batı’nın yeni coğrafya tasarımı ile, jeopolitik kavga ile tartışmak daha sağlıklı olacaktır. Suriye savaşı “Türkiye cephesi”ni açmak için çıkartıldı. İran’ın dağılması planı ise, Türkiye’yi de dağıtacaktır. 15 Temmuz’u kimse unutmasın. O saldırı da Türkiye’yi bölme müdahalesiydi. Suriye savaşı için seferber olan duygusallığa bir kere daha yenilmemeliyiz.
Tahran’ı şok eden uyarı ve ‘Karşı Darbe’
Kermit Roosvelt’in “Karşı Darbe” kitabını öneriyorum. CIA’nın Musaddık’ı nasıl devirdiğini anlatıyor. İran Devrimi çıkmaza girdi, çöktü, bu doğru. Toplumsal motivasyon kayboldu, dışarıdaki askeri hareketliliğin İran halkını mutlu etmediği ortaya çıktı, bu da doğru. İran değişecekse kendi dinamikleriyle değişmeli.
Dışarıdan yeni bir Musaddık operasyonu İran’ı parçalayacaktır. Ancak Batı’nın zihninde bu olsa da, yerel direncin en yüksel olduğu bir dönemde bu pek muhtemel değildir.
Şüphesiz bir öfke, İran yönetimine bir uyarıdır. Yayılmacı politikalar, S. Arabistan’ı hedef almalar, aşırı özgüven, “İran evi”ni ateşe atmıştır. Tahran için şok edici olan budur.
Yazarlar
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2021
26.07.2021
28.06.2021
17.06.2021
14.06.2021
10.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
20.05.2021
17.05.2021