İbrahim Kiras
Seçmen davranışlarının algoritmaları konusuna değinirken “iktidar yıpranması” sürecinde ekonomik sıkıntıların etkisinin sanılandan az olduğuna ilişkin bulgulardan söz etmiştim. Sözgelimi Prof. Ali Akarca’nın tespitine göre seçmen davranışları üzerinde ekonomik büyümenin pozitif etkisi enflasyonun negatif etkisinden kat kat büyük. Dahası, seçmen yalnızca son bir senenin ekonomik şartlarını göz önünde bulunduruyor sandığa gittiğinde. Bu da iktidar partisine avantaj kazandırıyor.
Ne var ki Türkiye’deki mevcut iktidarın seçmenin bu alışkanlığına bel bağlayan rahatlığı rasyonel değil. Çünkü bu ülkede yaşanan sorun artık hayat pahalılığı değil, keyfi ve kötü yönetimin yol açtığı bariz olan ekonomik kriz. Hayat pahalılığı ve işsizlik gibi sorunları kendi başlarına değil.. 128 milyar dolar rezervin eritilmesi, ihtiyaç akçesinin harcanması, bağımsız olması gereken Merkez Bankasının siyasi merkeze bağlanması, ekonomi yönetiminin eş dost akrabaya verilmesi, faiz-enflasyon ilişkisine dair birtakım fantastik tezlerin uygulamaya çalışılması vs. vs. gibi örnek olaylar bağlamında değerlendirmek lazım. Bütün bunların milletin gözünden kaçtığını da düşünmemek lazım.
Dolayısıyla ekonomide yaşanan bunca sıkıntının sandıkta bir yansımasının olmayacağını varsaymak mantıklı bir yaklaşım olmaz.
***
Peki, yakınlarda bir suç örgütü liderinin iddiaları bağlamında yeniden tartışmaya açılan “yolsuzluk” konusunun iktidar oyları üzerinde yıpratıcı etkisi söz konusu olur mu?
Bu sorunun gündeme gelmesinin de sebebi daha önce bu türden iddiaların negatif yönde etkisinin görülmemiş olması. Hatta, tam tersine, 17-25 Aralık sürecinde FETÖ’nün bu yoldaki girişiminin iktidar oyları üzerinde pozitif etki yapmış olması.
O günkü iddialar ile bugünküler arasında benzerlikler ve -başta bazı siyasetçi isimleri olmak üzere- ortak noktalar çok fazla olduğuna göre AK Parti seçmeni yine benzer bir tepki mi verir sandıkta?
17-25 Aralık süreci toplumun çok geniş bir kesimi tarafından FETÖ’nün siyasi iktidara yönelik “yargı darbesi” girişimi olarak görülmesi bakımından ayrıca değerlendirilmek durumunda. Seçmenin bu örnekte iktidara destek vermesi özel bir durum. Ne var ki siyasetçilere yönelik yolsuzluk iddialarının -gerçek olduğu çoğunlukça kabul edilse bile- her zaman sandık tercihlerini değiştirmediğini de unutmamak lazım. Bize has bir durumdan söz etmiyorum, dünyadaki pratik bu şekilde.
***
“Kamu gücünün kişisel çıkar için kullanılması” diye tanımlanan yolsuzluk dünyanın her ülkesinde görülüyor ama zengin ülkelerde daha az, fakir ülkelerde ise daha çok görülüyor. Demek ki yolsuzlukla fakirlik arasında da bir bağlantı ve ortaklık var. Herhalde bu ortaklık her ikisine de kaynaklık eden hukuk eksikliği problemi. Bir ülkede hukukun üstünlüğü veya kanun hakimiyeti olmayınca verimli bir ekonomi düzeni de olmuyor. Çünkü ekonomi kuralların belli olduğu bir sosyo-politik düzen istiyor. Özetle, hem yoksulluğun hem de yolsuzluğun sebebi hukuksuzluktur. (Meraklısı için not: Dünyaca ünlü ekonomi bilginimiz Daron Acemoğlu’nun Amerikalı meslektaşı James Robinson ile birlikte kaleme aldığı “Niçin Bazı Milletler Başaramıyor” [Türkçeye “Ulusların Düşüşü” başlığıyla çevrildi] kitabında güncel ve tarihi örneklerden hareketle kapsayıcı toplum-dışlayıcı toplum karşıtlığı üzerinden bu tez işlenir.)
***
Zaten yolsuzluk demek ülke kaynaklarının verimli ve adil şekilde kullanılmasının engellenmesi demektir. Dolayısıyla yoksulluğu yenmek için önce yolsuzluğun ortadan kaldırılması vaz geçilmez bir gereklilik. Ancak yolsuzlukla mücadele dışarıdan görüldüğü kadar kolay bir iş değil. Çünkü bunun için öncelikle toplumun yolsuzluklardan şikayetçi olması gerekir. Bazı durumlarda toplum bu konuyu tolere etme eğiliminde olabiliyor. Özellikle ülkedeki genel refahın henüz sürdüğü zamanlarda yolsuzluklar karşısında “Adamlar çalıyor ama çalışıyor” yaklaşımı benimsenebiliyor. Bazı toplumlarda ise “Kim gelse çalacak” anlayışı çerçevesinde yolsuzluğun bir ölçüde meşrulaştırılması yoluyla iktidara yönelik desteğin sürdürüldüğüne şahit olunabiliyor. İktidarın bu konudaki söylentileri yalan, iftira ve algı oyunu olarak gösterebilmedeki becerisi de ayrı bir belirleyici burada…
Görüldüğü kadarıyla yolsuzluğun sandık tercihlerini etkilemesi ancak başka faktörlerin de devrede olduğu durumlarda söz konusu oluyor. Bunlar ekonomik kriz, savaş, yönetilemeyen doğal afet gibi büyük hadiseler. Bir de seçmen ile partisi arasındaki ideolojik temsil mekanizmasının zayıflaması… Son olarak da bu ikisi arasındaki güven ilişkisine zarar verecek ölçüde bir çıkar farklılaşması algısının oluşması…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.12.2025
25.11.2025
11.11.2025
25.10.2025
14.10.2025
7.10.2025
2.10.2025
30.09.2025
28.09.2025
18.09.2025