İsmet Berkan
Tayyip Erdoğan iktidarının yaptıklarının arkasında derinlemesine düşünülüp kendi iç tutarlığı sağlanmış ilkeler ve rasyoneller aramayı bırakalı yıllar oluyor.
Oportünist bir iktidarla karşı karşıyayız; çoğu zaman kararlarını gündelik alıyor; zaman zaman bu kararların duygusal sebeplerle alındığına, anlık öfkelerin yönlendirici olduğuna da tanığız.
Bize “Ekonomik Kurtuluş Savaşı” olarak takdim edilen ama “Doların fiyatını saldım çayıra, milleti mevlam kayıra” diye adlandırmamız gereken “şey” de, başı sonu düşünülüp belli bir stratejiye dayanan bir “politika” değil; biraz çaresizliğin, biraz inatlaşmanın, biraz kişisel inançların, çokça da bir kişinin elde ettiği gücün sınırlarının olmamasının sonucunda ortaya çıkan bir “şey.”
Hep böyle oluyor, Tayyip Erdoğan bir “şey” ilan ediyor; arkasından koşan kurmayları buranın bir kabile devleti olmadığını, devletteki kararların da geceden sabaha oluşturulmadığını kanıtlamak için başlıyorlar o ilan edilen kararı rasyonelleştirme arayışlarına.
Bazen saçmalıyorlar, bazen az da olsa inandırıcı olma ihtimali bulunan laflar yazıyorlar, ama kural değişmiyor: İstim hep arkadan geliyor.
Cumhurbaşkanı çok kızıyor, büyükelçileri memleketten kovmaya mı karar veriyor, hemen birileri geçiyor klavyenin başına neden bu kararın en doğru karar olduğunu yazmaya ve millete anlatmaya başlıyor. Sonra büyükelçileri kovamayacağımız ortaya çıkıyor; aynı birileri yine geçiyor klavyenin başına Cumhurbaşkanımızın kararlılığı sayesinde Batıya ve yedi düvele nasıl diz çöktürdüğümüzü anlatıyor.
Ekonomide de böyle. Cumhurbaşkanı, “Faizi düşürün, memlekette yatırım olsun” dedi. Hemen birileri ortaya çıktı, bu talimatın nasıl büyük bir ekonomik bilgeliğin sonucunda ortaya çıkan, üstelik dünden beri değil yıllardır uygulanan bir politika demetinin (yani dev bir stratejinin) son adımı olduğunu anlatmaya başladı. Herhalde artık ekonomi bakanı olmak isteyen ekonomi bakan yardımcısı Nurettin Nebati bu işi en “derli toplu” yapanlardan.
Koca memleket “yeni bir ekonomi politikası” uygulamaya başlıyor, bunu da başkası değil bir bakan yardımcısı, üstelik 140 karakterden uzun mesaj yazamadığınız Twitter’da mesajını 11 parçaya bölerek anlatıyor. (https://twitter.com/NureddinNebati/status/1463969032764375045?s=20)
Rasyonelleştirilen “şey”in özeti şu: TL’nin değeri düşük tutulacak, böylece ihracat artacak, ithalat azalacak, cari açık düşecek, ithal edemediğimiz malları biz üreteceğiz, işsizlik düşecek, yatırımlar artacak…
Yalnız burada matematiksel bir tutarsızlık var: Cari açık azalıp hatta cari fazlaya geçilirse kaçınılmaz biçimde TL de değerlenecek. Bunu nasıl önleyeceğiz?
Hemen Merkez Bankası devreye girdi, ihracatçıya verilen kredilerin limitini arttırıp vadesini kısalttı. Böylece ihracattan gelen dövizin yılda 60 milyar dolarını kapıda satın alma sözü verdi. (Dün İbrahim Kahveci yazdı, piyasadaki en büyük döviz alıcısı Merkez Bankası, yani dış saldırı altında değiliz, kendi bankamız piyasaya saldırıyor.)
Bu sayede TL’nin değeri hep olması gerekenden düşük tutulacak. “Peki Merkez Bankası o kadar dövizi alacak TL’yi nereden bulacak?” diye sormayın, para matbaası var.
Ancak yine de tutarsızlık var. TL’nin değerinin aşırı düşürülmesi, bunun bir politika olması Türk halkını fakirleştiriyor. Hemen ona da cevap bulundu: “Ekonomik Kurtuluş Savaşı’ndayız, biraz fedakarlık yapacağız, bakın Çin de böyle parasının değerini düşük tutarak kalkındı, zengin oldu.”
Çin mi? Haydaa, o da nereden çıktı şimdi…
Bizim 2021’de uygulamaya aldığımız halkını fakirleştirme politikasını Çin hiç uygulamadı; çünkü onlar kendi paralarının değerini düşük tutma politikasına başladıklarında zaten çok fakirdiler ve dışa tamamen kapalıydılar. Hala daha da Çin parası bizimki gibi tamamen dalgalı kurda değeri belirlenen bir para değil.
Çin, ekonomik reformlarını yapmaya başladığı 1978’de kişi başı geliri 156 dolardı; yani gerçek Kurtuluş Savaşı’ndan çıktığımız Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki Türkiye gibiydi. Bugün 10 bin 500 dolar. Biz ise 2013’te 12 bin 600 doları gördükten sonra bugün 8 bin 500 dolara düşmüş durumdayız; Erdoğan iktidarı bize bu rakamı daha da düşürmeyi vaat ediyor, vaat etmekle kalmıyor düşürmeye başladı bile.
Düne kadar İtalya’yı, Yunanistan’ı küçümseyip kendimize rakip görürken şimdi ansızın Bangladeş’le, Vietnam’la yarışır olduk; çünkü ihracatçımız bu iki ülkenin müşterilerini kapma peşinde. (Tek bir firma, Zara, küresel siparişinin yüzde 5’ini Türkiye’ye kaydırdı diye konfeksiyoncularımız haftanın yedi günü 24 saat çalışmaya ve yine de siparişlere yetişememeye başladı. Bursa İnegöl’deki mobilyacılarımız uykuyu unuttu, gece gündüz üretiyor.)
Oysa Çin artık bir “ucuz emek” değil; bizim hakkında pek konuşmak istemediğimiz bir iktisadi kavram olan “verimlilik”in cenneti. Ülkenin ihracatı da artık ucuz emekle üretilen şeylere değil, makina-motor aksamı ve diğer yüksek teknolojili ürünlere dayanıyor daha çok. (Gösterin telefonunuzu, Çin malı mı?)
Ben çocukken İtalya olacaktık, onları gözümüze kestirmiştik; benim çocuklarımın rakibi Bangladeş.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.12.2025
15.12.2025
12.12.2025
11.12.2025
7.12.2025
5.12.2025
2.12.2025
27.11.2025
26.11.2025
21.11.2025