İsmet Berkan
Elinizin altında, akıllı telefonunuzun ekranındaki sosyal medya şöyle çalışıyor:
Siz bir paylaşım yapıyorsunuz. O paylaşımın “etkileşim” alması bekleniyor. Yani birisi “like”layacak, cevaplayacak veya mesajınızı kendi izleyicilerine yeniden gönderecek.
Algoritma, hiçbir etkileşime girmeyen mesajları görmezden geliyor. O kadar ki, mesajınızı normalde sizi izleyen minik veya kalabalık kitleniz bile görmeyebiliyor.
Aynı algoritma etkileşime giren mesajı hemen bir kenara not ediyor. Onun daha fazla etkileşime girmesini ümit ediyor ve daha çok insana gösteriyor. Etkileşim sayısı arttıkça mesajı görenlerin sayısı da artıyor. Sizin etkileşimleriniz arttıkça takipçi sayınız da artıyor.
Algoritma daha fazla etkileşim peşinde, peki siz neyin peşindesiniz? Siz de aynı şeyin peşindesiniz. Aldığınız her etkileşim, beyninizde biyo-kimyasal etki yaratıyor. O etkiyle daha fazla tatmin olmuş, daha fazla beğenilen, daha başarılı biri olarak kendinizi hissetmeye başlıyorsunuz.
Bu hislerin tamamı, aynen uyuşturucu/uyarıcı maddeler gibi sizde bağımlılık yaratıyor. O yüzden telefonu elinizden bırakamıyorsunuz. O yüzden akşam yediğiniz yemeği, asansörde aynaya yansıyan suretinizi veya siyaset hakkında, ülkenin hali hakkında yüksek fikirlerinizi paylaşmadan duramıyorsunuz.
Siz bunları paylaştıkça algoritma sizin paylaşımlarınızı işaretlemeye, onları başkalarına, az etkileşim-az kişi/çok etkileşim-çok kişi kuralıyla, göstermeye devam ediyor. Algoritma sizi besliyor, siz algoritmayı. O sırada Mark Zuckerberg de ellerini ovuşturuyor, kumbarasına düşen paraları saymaya devam ediyor.
Bazı analistlere göre bu düzenin sokak köşesinde eroin satmaktan farkı çok az. Mekanizma aynı mekanizma çünkü; siz Mark Zuckerberg’in para kazanmasına yardımcı oluyorsunuz, o da sizin bağımlılığınızı desteklemeye devam ediyor.
Eroin satıcısı benzetmesi fazla gelmiş olabilir ama sosyal medyaların varlığının toplum hayatı ve sosyal doku üzerinde yarattığı sonuçlar sahiden çok vahim.
Örneğin bundan 20 yıl önce, birisi karşımıza geçip “Dünya düzdür” dese ona bir tuhaf bakardık herhalde. Çünkü dünyanın düz olduğuna inanan son kişinin Orta Çağ’da yaşadığını düşünürdük. Ama bugün öyle değil; tek başına YouTube sayesinde yüzbinlerce insan dünyanın düz olduğuna inanıyor, inanmakla kalmıyor sizi de ikna etmeye çalışıyor.
Amerika’da milyonlarca insan, bir takım internet forumlarında Q-Anon takma adıyla yazan kişinin teorilerinin doğru olduğunu düşünüyor. Teori şu: Dünyayı Demokrat Parti içinde örgütlenmiş, hepsi şeytana tapan ve küçük çocukları cinsel obje olarak satan bir grup insan yönetiyor; Donald Trump Amerika’yı bu insanlardan kurtarması için Pentagon içinde örgütlü derin devlet tarafından iktidara getirdi ama o şeytana tapanlar grubu seçimde hile yapıp Trump’ı başkanlıktan indirdi. Daha da ilginci şu: O şeytana tapan ve dünyayı yöneten grubun karargahı da, Washington DC’deki bir pizzacının bodrumunda.
***
Bir İngilizce sözlük yaşadığımız çağa gayet kibar bir isim buldu, “Gerçek ötesi çağı” dedi.
Evet, elbette gerçek ötesi çağındayız. Neredeyse bütün modern tarih boyunca “gerçek” bir tane değil, birden fazlaydı. Özellikle siyasi fikirler söz konusu olduğunda birinin “gerçeği” veya “hakikati” ile diğerinin “hakikati” aynı değildi.
Ama bu birden fazla gerçek bulunması meselesi, her gün ve günün de her dakikasında uğraşmamız gereken bir konu değildi. Zaman zaman bu konuyla yüzleşiyorduk, o bile bizi yoruyordu.
Ne var ki internet, en çok da sosyal medya, bu farklı gerçekler meselesini her günün ve günün de her dakikasının meselesi haline getirdi. Çünkü başta da söyledim, sosyal medyanın para kazanma metodu bu zaten. Bizim aramızda ayrılık gayrılık olacak, sosyal medyada deli gibi kavga edeceğiz ki, Mark Zuckerberg para kazansın.
Kısa sürede “gerçek ötesi”nin de ötesine geçtik. Çünkü bağımlılık böyle bir şey; daha fazlasını ve daha fazlasını istiyoruz.
Hep birlikte beyinlerimiz dumura uğradı. Şarkıda geçen “Adem ile Havva”nın Hazreti Adem ile Hazreti Havva olma ihtimalini tartışmıyor bile birileri, öyle olduğundan emin. Onlara dönüp “Bu bir şarkı sözü/şiir… Orada geçen Adem ile Havva da erkek ve kadın yerine kullanılan bir metafor” demenin hiç anlamı yok. Beyinler dumura uğradı bir kere. Kaldı ki, paylaşıyorsun, etkileşim alıyorsun, daha ne olsun?
Sanmayın ki böyle şeyler sadece Türkiye’de oluyor. Hayır. Dünyanın neredeyse her yerinde sosyal medya benzer sonuçlar üretiyor.
Çok eskiden kalma bir slogan geliyor aklıma: “Dışkı yiyin, milyonlarca sinek yanılıyor olamaz.”
Bütün dünya bu sloganı kendine şiar edinmiş gibi. Bir koyun uçurumdan atlıyor, hop arkasından bütün sürü onu izliyor.
Bir sersem bir laf ediyor, a bir bakıyoruz Cumhurbaşkanı bile peşine takılmış o sözün.
Yazık hepimize.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları









































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.12.2025
15.12.2025
12.12.2025
11.12.2025
7.12.2025
5.12.2025
2.12.2025
27.11.2025
26.11.2025
21.11.2025