Kurtuluş TAYİZ
KCK yönetimindeki değişiklikler medyada yankı uyandırdı. Haklı olarak bu değişikliğin çözüm süreci üzerindeki etkileri ve olası sonuçları kestirilmeye çalışılıyor.
Doğrusu ben uzmanlardan daha çok Kürt siyasi çevrelerinin bu konuda ne düşündüğünü merak ediyorum. Kürt siyasetinin önde gelen isimleriyle yaptığım görüşmelerde edindiğim izlenim, bu değişikliği zaten bekledikleri yönünde. Bir süredir İmralı-Kandil hattında, bu konuyla ilgili bir dizi görüşmeler yapılmış. Uzun tartışmalar sonucu, Öcalan’ın onayıyla KCK’da değişikliğe gidilmiş. Kimse, Cemil Bayık’ın örgütün başına getirilmesinin çözüm sürecini olumsuz etkileyebileceğini düşünmüyor.
Aksine bu isimler şuna dikkat çekiyor; KCK Kongresi’nde, Öcalan’ın Nevruz’da ilan ettiği çözüm sürecini “devam ettirme” kararı çıktı ve Cemil Bayık da bu politikayı uygulayacak “yönetici” olarak belirlendi.
Bu çok önemli bir gelişme. Bundan böyle örgüt içinde sürece güvensiz bakan ve mesafeli yaklaşan hoşnutsuz yapının itirazları, Cemil Bayık’ın KCK’nın en tepesine getirilmesiyle birlikte son bulacak. Örgüt içi dengeleri çok iyi bilen Öcalan, Bayık’ı KCK’nın başına getirerek, örgütteki tüm kesimleri çözüme dahil etti. Bundan sonra örgütte sürece karşı kolay kolay ayak direyecek kimse kalmayacak. Cemil Bayık’ın KCK’nın tepesine atanması, Murat Karayılan’ın ise örgütün askeri kanadının başına getirilmesi sürecin engellenmesi bir yana, örgütün silahlı unsurlarını sınır ötesine çekme sürecini ve eve dönüşü hızlandıracak. Süreç daha disiplinli yürüyecek.
***
Kürt siyasetçiler, şu uyarıyı yapmaktan da geri durmuyor: Çözüm süreci elbette hükümetin elini çabuk tutmasına ve anayasa başta olmak üzere demokratikleşme adımlarını hızla atmasına bağlı. Örgüt bu süreci “stratejik” olarak ele alıyor, İmralı’nın arkasında duruyor.Cemil Bayık ismi, diğer bir yanıyla örgütün, hükümete verdiği “bizi sakın aldatmayın, oyalamayın” mesajı.
Kürt siyasetçiler, hükümetin MİT ile Öcalan arasında varılan mutabakata bağlı kalması halinde çözüm sürecinin ikinci ve üçüncü aşamasının da sorunsuz tamamlanacağı görüşünde.
Cemil Bayık’ın örgütün tepesine getirilmesi hükümet için de sürpriz olmadı. MİT, Başbakan ve süreci yürüten bakanları, bu konuda önceden bilgilendirdi. Hükümet KCK’nın başında kimin olup olmadığına bakmıyor; KCK’nın Öcalan’a ve sürece bağlı olması kâfi. Öcalan’ın örgüte çekilmeyi hızlandırmaları ve bunu herhangi bir önkoşula bağlamamaları yönündeki talimatı da hükümeti memnun etmiş durumda.
Ben de Cemil Bayık’ın KCK’nın başına getirilmesinin, çözüm sürecini olumsuz etkileyeceğini düşünmüyorum. Abdullah Öcalan ve PKK, “politik” davranmaya çalışıyor. Bir yandan çözüm sürecini yürütürken, diğer yandan daha önce sertlik yanlısı imajıyla öne çıkan Cemil Bayık’ı yönetime getirerek, “barışa da, savaşa da hazırız” mesajını veriyor. Bayık, bu iki özelliği örgüt içinde en iyi temsil eden isim.
***
Bayık, örgüt içinde Öcalan’dan sonraki ikinci önemli isimdir. Öcalan örgütün “ideolojik önderi”, Bayık ise “taktik önderi”dir. Bayık 2004’ten sonra örgüt içindeki ayrışmalarda çok “sol”da kalınca Öcalan, onu dengelemek için Karayılan’ı öne çıkarmıştı. Fakat bu durum, Bayık’ın örgüt içindeki pozisyonunu hiçbir zaman değiştirmedi.
Sonuç olarak; Öcalan, KCK Kongresi’nde oybirliğiyle “Genel Başkan” seçildi. Bayık, onun altındaki isim oldu. İmralı’da Öcalan ile sorun yaşanmadığı ve işler yolunda gittiği sürece bence rahat olabiliriz. Çünkü bu süreci Cemil Bayık ya da Karayılan değil, Öcalan belirliyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019