Kurtuluş TAYİZ
Alışkanlıklar kolay değişmiyor. Yakın zamana kadar karargâh haberlerini ve generallerin açıklamalarını manşetlerinden düşürmeyen, haber bültenlerinde evirip çeviren, köşe sütunlarına taşıyan medya, bu alışkanlığını, şimdi başka şekillerde sürdürüyor. Medya seçilmiş hükümete muhtıra verecek, tehdit edecek TSK generali bulamayınca, bu boşluğu Kandil’in generallerinden gelen muhtıra ve tehdit açıklamalarıyla doldurmaya başladı.
Son günlerde gazete sayfalarını, haber bültenlerini, köşe sütunlarını bu haberler dolduruyor.
“Murat Karayılan, hükümete bir hafta süre verdi...”
“Cemil Bayık, AK Parti’yi son kez uyardı...”
“Duran Kalkan, polis gücü kurduklarını söyledi...”
Can çıkar da huy çıkmaz, misali bizim medya illa muhtıra verecek, seçilmiş hükümetleri tehdit edecek bir odak, bir general takımı bulup çıkarıyor.
Ne var ki bu haberlere ulaklık yaparken coşkularını gizleyemiyorlar. Eski günlerde olduğu gibi... Aslında tehdit eden, muhtıra veren adres pek önemli değil, medyanın içini soğutsun, duygularına tercüman olsun, yeter!
Kandil, medyanın bu “duygusal ihtiyacını” keşfettiğinden olsa gerek, eskiden generallerin yaptığı gibi muhtıra vermeye, günde üç posta tehditler savurmaya başladı. Kandil’de bir kelebeğin kanat çırpması, burada bir kasırgaya yol açıyor. Koca koca akademisyen, prof., uzman yorumcu, köşe yazarı, yılların gazete ve televizyonları Kandil’den yapılan tehditleri, kasırgaya dönüştürüp hükümetin üzerine salıyorlar.
Türk Silahlı Kuvvetleri, Genelkurmay Karargâhı, sistem içerisinde demokratik bir noktaya çekilebildi ama maalesef bizim medya eski yerinde sayıyor.
TSK’nın generalleri olmasa Kandil’in generalleri var. Hisler önemlidir; boşluk kaldırmaz, yeri hemen doldurulmalıdır...
Vesayet sisteminin savunucusu medya ve yazarlarımız, askerlerin çekildiğinde geride bıraktığı boşluğu karşılarına çıkan ilk benzer “güçle” doldurdular.
Asker askerdir, general de general!
TSK’lısı, PKK’lısı fark etmez!
Kullanılabilirlik özelliği taşıması yeter. Tehdit etsinler, muhtıra versinler! Kandil’deki bir tehdidi iktidarı sallamak için kasırgaya dönüştürmek onların işi, uzmanlığı. Çözüm sürecinin zorluğu, aslında en az PKK kadar bu çevrelerin engelleyici tutumundan kaynaklanıyor. İktidar, her gün can alan, 40 binden fazla insanın hayatına mal olan bu meseleyi sulh yoluyla çözmeye başladığında, bunlar bir yandan Kandil’i, bir yandan Kürt sokağını körüklemeye koyuldular; diğer yandan da ulusalcıları, Türk kamuoyunu ateşliyorlar.
Kürt sorunu, PKK faktörü bugüne kadar hep içeride iktidarı kontrol etmenin bir aracı oldu. Bütün ateşkes süreçlerinde olduğu gibi yine aynı tezgâh kuruldu, aynı oyun oynanıyor. Ayrı kollardan geliyorlar ama güçlerini tek hedefe karşı birleştiriyorlar. Çözüm sürecini başlatan hükümeti yıpratmak, güçten düşürmek peşindeler.
Dün hükümeti barış ve çözüm yapmadığı için suçlayan kalemler, bugün çözüm süreci başlattığı için suçluyorlar. Bahaneleri bitmiyor. Gerekçeleri tükenmiyor. ‘Ama’larının sonu gelmiyor.
Süreç ha bitti, ha bitecek diye pusuda bekliyorlar. Gözlerini Kandil’den veya Ankara’dan gelecek “final” açıklamasına dikmişler. Adeta “süreç bitti” anonsunu bekliyorlar. “Müjde”yi verenin ilk kendileri olmasını düşlüyorlar. Çok yazık! Çözüm sürecini rüzgârda sönmekten korkarak koruduğumuz bir muma benzetiyorum. Küçük bir umut bile olsa, bunu canlı tutmaya değer.
Felaket tellallığını ve ölüm müjdeciliğini siz vesayet rejiminin medyasına ve yazarlarına bırakıyorum.
Bu işi seve seve yaptığınızdan, yapacağınızdan zaten hiç kuşkum yok!
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları


























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019