Kurtuluş TAYİZ
Derin devlete yönelik operasyonda gözaltına alınan polislerin kelepçeli şovları ve cemaatin gazete ve televizyonlarının meseleyi "haram lokma yemedik" başlığıyla gündemleştirmesi bir mağduriyet arayışından kaynaklanıyor. Bu gibi durumlarda masumiyet duygusu psikolojik bir ihtiyaç olarak belirir. Büyük davalarda ise siyasi bir kalkan, savunma işlevi görür. Yakın tarihteki büyük siyasi soruşturmalar ciddi mağduriyetler yarattığı gibi bazı suçları örtmek için kalkan olarak da kullanıldı. Darbe planlayan generallerin çoğu topluma karşı işledikleri suçla yüzleşme yerine sahte mağduriyet hikayeleri uydurmayı tercih etti; fakat haksız kovuşturmalar sebebiyle hayatını hapishanelerde büyük bir üzüntü içinde kaybeden gerçek mağdurlar olduğunu da biliyoruz.
* *
Hukuk dışına çıkan, devlet içinde gizli bir örgütün parçası olan, seçilmiş hükümete yönelik darbe yapan polislerin, bu suçlarından ötürü gözaltına alınırken "haram yemedik" demeleri onları ne mağdur, ne kahraman yapar. "Haram yemedik" diyenlerin yedikleri haltları sıralamaya kalksak buradan köye yol olur. Mesela Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanı hangi amaçla takip edilip görüşmeleri kayda alındı? Başbakan'ın diğer ülke liderleriyle yaptığı görüşmeler neden dinlendi? Bu ülkenin Milli İstihbarat Teşkilatı'nın internet hattı neden izlendi? MİT Müsteşarı Hakan Fidan neden sahte isimle dinlenip "terör örgütü üyesi" soruşturmasına dahil edildi? Devletin kriptolu telefonları neden takip altındaydı? Genelkurmay Başkanı'ndan bakanlara, gazetecilere, sanatçılara, akademisyenlere kadar varan dinleme listeleri hangi hakla, yetkiyle oluşturuldu?
* * *
Bu listeyi uzatmak mümkün. Hal böyleyken gözaltına alınan polislerin "haram yemedik" şovları bu suçları örtmeye yeter mi? Peki "Hepsi vatansever polis" demek ne işe yarar? Casusluk ne zamandan beri vatanseverlik sayılıyor bu ülkede? Milli iradenin seçtiği, yetki verdiği Başbakan'ı, MİT Müstaşarı'nı kurgu bir örgütün üyesi yapıp koluna kelepçe kurma hayali ne zamandan beri vatanseverlik oldu? Bu ülkeyi "terörist ülke" statüsüne sokmaya çalışmak vatanseverlik mi?
Mağduriyet duygusu bazan vazgeçilmezdir. Gözaltına alınan, tutuklanan bir insanın bu duyguya sığınmasını anlamak normal. Gerçeklerle yüzleşme cesaretini bulana kadar bu duygu eşlik edecektir ona. Ayakta kalması, direnmesi, karşılaşacağı zorluklara göğüs germesi için gereklidir de belki. Ailelerinin, çocuklarının yüzüne bakmaları için buna ihtiyaçları var. Ama gerçekte karşılığı sınırlı olduğundan eninde sonunda hayat onu bu gerçeklerle yüzleşmeye itecektir. Ya da bir gün eşi veya çocuğu bu gerçeği yüzüne çarpacaktır acımasızca. Hukuk dışına çıkmanın, milli iradeyi devirmeye kalkmanın, toplumu ve siyaseti dizayn etme girişimlerinin, insanların hayatına kulak dayayıp sahte suçlarla haksız yere onları suçlamaya kalkmanın bir mağduriyet oluşturması mümkün değildir. Bunu sanırım en çok bu polisler ve onların arkasındaki cemaat biliyor. Ne var ki cemaatler de bireyler gibi kendilerine savunma mekanizması oluşturur. Onlar gibi mağduriyet hikayeleri yaratır. Geride kalanları bir arada tutmak için gereklidir bu. İnsanları olduğu gibi cemaatleri de ancak "doğru"lar ayakta tutar. "İyi"den, "doğru"dan, "güzel"den kopan birey veya cemaat maneviyatını ve yaşama gücünü kaybeder. Cemaat de bu yüzden can havliyle mağduriyet hikayesine sarılıyor. Bir canlı gibi siyasi bir organizmanın yaşama tutunma çabası olarak görmek gerekir. Başka ne yapabilirler ki?
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019