Kurtuluş TAYİZ
Yöntem basitti aslında; Cemaat'e bağlı istihbaratçı polisler, hedef aldıkları kişileri sahte isim ve uydurma örgütler üzerinden dinlemeye alıyor, ardından internete sızdırdıkları kasetlerle itibar suikastı gerçekleştiriyorlardı. Bu yöntemi her alana uyguladılar; çok siyası politikacı, milletvekili, işadamı, gazeteci, bürokrat dinleme ve kaset kumpasının kurbanı oldu. Ankara'da yürütülen telekulak soruşturmasında 2011 Haziran seçimlerinden önce kaset skandalıyla sarsılan MHP'nin üst düzey yönetici ekibinin de aynı yöntemin kurbanı olduğu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıktı. Asıl bomba ise 2010 yılında kaset kumpasıyla istifa etmek zorunda kalan Deniz Baykal'ın yakın çevresinin de sahte isimlerle dinlendiğinin tespit edilmesi. Ortaya çıkan bu bilgiler, Cemaat'in muhalefet partilerine kaset kumpası kurduğunu, bu partileri ve bu partiler üzerinden de Türkiye'yi dizayn etmeye çalıştığını tüm açıklığıyla gösteriyor.
Ancak CHP ve MHP'nin kaset kumpasıyla yüzleşme cesareti gösterip göstermeyeceği merak konusu. İki partinin bugüne kadar Cemaat ile kurduğu ilişkilere bakıldığında ufukta bir hesaplaşma ihtimali yok denecek kadar zayıf. Aksine kaset kumpasıyla içlerinde genel başkan yardımcıları da olan 10 parti yöneticisini kaybeden MHP, 10 Ağustos seçimlerinde Pensilvanya'nın önerdiği ve desteklediği Ekmeleddin İhsanoğlu'nu, CHP ile birlikte ortak aday gösterdi. MHP, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü telekulak soruşturmasına da pek ilgili göstermiyor; kumpasın faillerine yönelik bu ilgisizlik ve duyarsızlık fazlasıyla kuşku verici aslında. Kasetleri hazırlayan istihbaratçılar deşifre olmasına rağmen MHP neden soruşturmanın takipçisi olmuyor?
CHP içinse durum daha vahim; MHP'den daha çok CHP etkilendi bu kaset komplosundan. Deniz Baykal, partisinden istifa etmek zorunda kaldı; Baykal'ın kurduğu yönetici ekip partiden tasfiye edildi. MHP'ye yönelik kumpasın etkileri sınırlıydı; ancak CHP'ye yönelik kumpas başarıya ulaştı; Cemaat, CHP yönetimini ele geçirdi bu kumpas sayesinde.
Tablo bu olmasına rağmen Cemaat konusu CHP'de hâlâ tabu konusu olmaya devam ediyor. CHP'de Cemaat'e dokunan yanıyor. Birgül Ayman Güler bile, katıldığı bir panelde partilerinin Cemaat ile ittifak yaptığını korkarak, yarım ağızla söyleyebildi. Bu zayıf eleştiriye karşın Güler, disiplin kurullarına sevk edildi ve partiden ihraç edilmesi gündeme geldi.
Cemaat konusu CHP'de konuşulacak, tartışılacak bir mesele değil hâlâ; parti yöneticileri bunu bildiğinden, Cemaat bahsini hiçbir platformda açamıyor, dile getiremiyor.
Oysa Baykal'a kaset kumpası kuranın Cemaat olduğunu CHP'deki en sıradan partili bile biliyor. Kılıçdaroğlu'nu parti yönetimine Cemaat'in taşıdığını inkar eden de yok; ama buna rağmen, Deniz Baykal da dâhil CHP içinde tek cesur bir isim çıkıp kumpas gerçeğinin üzerine gitmeye yanaşmıyor.
Fakat "Tahşiyeciler" kumpasıyla birlikte artık bir dönem aydınlanmaya başladı; Cemaat'in yürüttüğü bütün soruşturmalar mercek altına alınıyor. "Şike" mağduru Aziz Yıldırım'ın şikâyeti üzerine, yeni bir kumpas soruşturması daha başladı. Sıra yavaş yavaş MHP ve Baykal kasetine geliyor. CHP, bu kumpasla yüzleşme cesaretini göstermek zorunda; yoksa bir siyasi parti olma kimliğini, kişiliğini kazanamaz. Kumpasla yüzleşmenin kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum; iktidar partisi, Cemaat gerçeğiyle nasıl yüzleşme iradesi gösterdiyse, ana muhalefetin de bu cesareti göstermesi gerekiyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019