Kurtuluş TAYİZ
Doğrudan konuya girelim; AK Parti mi HDP’yi baraj altında bırakmak istiyor? Yoksa PKK mı? Ya da HDP’nin kendi yöneticileri mi?
Suçu AK Parti’ye, Erdoğan’a yıkmaya alışmış medya, bu konuda ne PKK’ya ne HDP’ye toz konduruyor. Daha akıllı olanları ise AK Parti ile PKK’nın birlikte, anlaşarak HDP’yi baraj altına itmeye çalıştığını –dalga geçer gibi- söylüyor. Ama HDP’nin bu tuzağa düşmemek için neler yaptığına dair ise mantıklı bir izahatları yok. HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen’e acaba Erdoğan mı “Türkiye’de iç savaşı tartışabiliriz” dedirtti?
Dünyanın en iyi demokrasisinde dahi bir siyasi partinin ülkeyi iç savaşla tehdit etmesi kabul edilemez. Üstelik lafta kalan bir tehdit değil bu; hatırlayalım, HDP’li Belediye Başkanı Leyla İmret, Cizre’deki kanlı çatışmalar için “Türkiye’ye karşı iç savaş yürütüyoruz” demişti. Bu kabul edilebilir mi? PKK, 7 Haziran sonrası Türkiye’yi kanlı bir savaşa sürüklemeye çalışırken, HDP de iç savaş yangınına odun taşıdı. En tepe yöneticisinden en alt kadrosuna kadar PKK’ya destek sundular. Bir parti başkanı düşünün; PKK’nın şehirlere sızan, asker-polis, doktor-öğretmen, çocuk-yaşlı demeden katleden çetelerini “Meşru savunma yapan gençler” olarak tarif ediyor. Uykusunda polis öldüren PKK’lılar meşru savunma mı yapıyor? Ambulans kurşunlayan, evlere roket sallayan gençler meşru müdafaa içinde mi? PKK’nın döktüğü kanı bu kadar “meşru” gören HDP Eşbaşkanı Demirtaş, peki o halde neden sivil siyasetin içinde? Neden particilik oynuyor? Sivil siyaset ile silahlı terör arasında bir ayrım olmadığı için bu soruların aslında bir önemi yok. Bu insanlar yetişkin, aklı başında ve yıllardır siyasetin içinde olan insanlar. HDP’liler “İç savaşı tartışabiliriz” derken, herhalde binlerce insanın canını alacak bir terörü başlatmaktan bahsettiklerinin farkındadırlar. Bu durumda devletin tedbir alması kaçınılmaz değil mi? Devlet, ülkeyi ateşe vermeye çalışanlara, kan dökmek isteyenlere karşı toplumu ve düzeni korumakla yükümlüdür. Hükümetin yaptığı tam da budur.
“Şehitler neden geliyor?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti, aslında PKK’ya teslim olmadığı için, örgütün dayatmalarına boyun eğmediği için “savaşı başlatmak” ile suçlanıyor. AK Parti ile ihtilaflı olan ülkenin önde gelen medyası ve yazarları da bu suçlamalara çanak tutuyor. “Dün şehit gelmiyordu, bugün neden geliyor” diye soran ahlaksızlar, aslında hükümetin bugüne kadar anneler ağlamasın, gençler ölmesin diye çözüm sürecini başlattığını ve PKK sorununun suhuletle çözüm imkânı ortadan kalkana kadar da büyük bir sabırla barış yolunu denediğini gözlerden kaçırmaya çalışıyor. Bu ahlaksız güruh, bir yandan “Çözüm süreci yüzünden PKK palazlandı, güçlendi, vatandaşı tehdit eder hale geldi” diyor, diğer yandan da “Çözüm süreci niye bozuldu, dün gelmeyen şehit cenazeleri bugün neden gelmeye başladı” diye soruyor? Evet, şehit cenazeleri neden gelmeye başladı? Doğan medyasının bunu sormaya elbette hakkı var; ama bunda kendi katkılarının ne kadar olduğunu sormak ve sorgulamak da bizim hakkımız.
1990’lardan farklı olarak devlet sivil siyasetin kapılarını aralayarak örgütü terörü terk etmeye, silahları bırakmaya teşvik etti. Bu riskli ve cesaret isteyen bir açılımdı. Hükümet, demokratik alanı genişleterek terörün alanını daraltmaya çalıştı. Oysa düne kadar buna bile itiraz edenler –CHP, Doğan medyası ve paralel yapı- bugün, PKK’nın silahlarıyla, bombalarıyla bu demokratik alanı işgal etmesine itiraz etmiyor. Düne kadar PKK silahı bırakmadığı gerekçesiyle çözüm sürecine karşı çıkan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bugün kalkıp “PKK silahları bırakmaz, IŞİD’le savaşıyor” diyebiliyor. Doğan grubunun televizyon ve gazeteleri bugüne kadar PKK’nın şehirleri kan gölüne çeviren silahlı varlığına hiç karşı çıkmadı. 6-7 Ekim’de PKK-HDP 50 vatandaşı katlederken, bu grubun gazete ve televizyonları olayları “Karşıt gruplar arasındaki çatışmalar” diyerek geçiştirdi. PKK’nın işlediği cinayetlerin adını bile koyamadı, failleri sakladı. HDP’nin iç savaş çıkarma tehdidini haber yapmayan Doğan Medyası, şimdi hangi yüzle kalkıp “şehitler neden geliyor” diye sorabiliyor? Yıllardır silahların susması için, barış için, çözüm için çırpınan AK Parti’ye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hesap sorabilmek için önce PKK’nın kanlı terörüne itiraz edin; tonlarca bombayla 20 yaşındaki askerleri, kamu görevi yapan polisleri paramparça eden gözü dönmüş örgüte tek bir eleştiri getirin; mayınlarla, roketlerle 8-10 yaşındaki çocukları katleden örgüte bir hesap sorun; doktor öğretmen demeden ölüm saçan militanları bir eleştirin; iç savaş çıkarma, kan dökme heveslisi HDP’ye biraz karşı çıkın; yolları mayınlarla tuzaklayan PKK’lı çetelere “meşru savunma yapan gençler” diyen Demirtaş’ı hele bir yerden yere vurun, kanallarınıza çıkarıp söylediklerinin ne anlama geldiğini bir sorun; sonra elbette sıra hükümete de, Erdoğan’a da gelir. Bu ülkede Erdoğan’ı,
AK Parti hükümetini eleştirmekten daha kolayı yok. Yüreğiniz yetiyorsa önce PKK’ya karşı çıkın.
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019