Kurtuluş TAYİZ
Türk-Amerikan ilişkilerinin yeni bir evreye girdiği gözleniyor. Özellikle ABD’nin, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu PYD’ye silah yardımında bulunduğunun ortaya çıkmasından itibaren iki ülke arasındaki ilişkiler hızla gerilmeye başladı. 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi ise son yarım asırda şekillenen “stratejik ortaklığın” çatırdamasına yol açtı. Liderler hala “şöyle ortağız, böyle müttefiğiz” deseler de eski dostluktan pek eser kalmadı.
İlişkilerin bu seviyeye gelmesinin başlıca sebebi Türkiye’nin ABD’nin beklentilerine göre davranmaması. Türk hükümetleri eskiden olduğu gibi ABD’nin ihtiyaçlarını öncelemiyor; aksine “Türk devleti”nin çıkarları artık daha ön planda. Ne hazindir ki Türkiye Cumhuriyeti'nde iktidara gelmiş eski hükümetlerin önceliği bugüne değin ülke ve milletten ziyade, "stratejik ortaklık" yaptıkları gücün öncelik ve talepleriydi.
Yakın zamana kadar Türk dış politikası ABD’nin bölgedeki vizyonuyla uyum içinde hareket ediyordu. Ancak ABD’nin Türkiye aleyhinde örtülü birtakım hedeflere sahip olduğu ortaya çıkınca işler değişti; Türkiye, ABD’nin bölge stratejisinin tahripkar, yıkıcı sonuçları olacağına inanıyor. ABD, Ortadoğu’da terör örgütleriyle işbirliği içinde etnik ve mezhep ayrılıklarını körüklüyor, Ortadoğu’yu büyük bir çatışmanın içine sürüklüyor. ABD, düzeni sağlamak için geldiğini iddia ettiği Ortadoğu’da aslında büyük kaos üretiyor.
Her ne kadar ABD’yle uyum içinde çalışmayı arzu etse de Türk hükümeti gelinen noktada artık ABD’ye “uyum” gösteremiyor; bugüne değin süregelen “stratejik ortaklık” da yerini giderek sıkı pazarlıklar sonucu şekillenen “taktik işbirliğine” bırakıyor.
Örneğin ABD, Suriye’de Özgür Suriye Ordusu dururken terör örgütü PYD’yi güçlendirmeyi ve bu örgütle "devlet” düzeyinde ilişki kurmayı tercih etti. Bu da Türkiye ile ABD arasında ciddi bir kırılmaya yol açtı. ABD’nin PYD ile birlikte Suriye'nin etnik, dinsel ve kültürel haritasını değiştirmeye dönük operasyonları da Türkiye için bardağı taşıran son damla oldu. Azez-Cerablus hattına yönelik operasyon ABD’nin sınırlarımızdaki “terör koridoru” oluşturma gayretlerini durdurmayı amaçlıyor.
Türkiye’yi içeride son iki yıldır ABD’nin vekaletiyle meşgul etmeye çalışan FETÖ, PKK ve HDP’ye yönelik operasyonlar da ABD’nin keyfini iyice kaçırdı. İşler bu aşamaya varınca ABD de Türkiye ile ilişkileri bile isteye germeye başladı. ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’ın kayyum atanan belediyelerle ilgili haddini aşan açıklamaları bu çerçevede değerlendirilebilir. Büyükelçi Bass, Türkiye’nin sinir uçlarına dokunarak kendince hükümeti uyarıyor. Karadeniz’de çakışan ziyaretlerle Türkiye’ye, Erdoğan’a nasıl bir mesaj verilmek isteniyor bilinmez; ama yabancı elçiliklerin “terör tehdidi” tedbirlerine bakılacak olursa Türkiye’yi önümüzdeki dönemde de “terör sopası”yla hizaya getirmeye çalışacakları anlaşılıyor.
Ortadoğu ve Türkiye politikasını böyle devam ettirdiği sürece ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin düzelme ihtimali zayıf. FETÖ’yü, PKK’yı, PYD’yi, HDP’yi destekleyen; AK Parti, CHP ve MHP’yi içeriden dizayn etmeye çalışan ABD'nin Türkiye ile arası her geçen gün biraz daha açılıyor.
ABD Türkiye’ye uyum göstermeye yanaşmayacağına göre, Türkiye’yi kendisine uyuma zorlayacaktır. Bu da darbe, terör, iç savaş başlıklarının Türkiye’nin gündeminde kalmaya devam etmesi anlamına geliyor. Devlet yıllar sonra ilk kez ABD’ye direnebilecek toplumsal desteğe, liderliğe, siyasi güce ve askeri disipline sahiptir. Söz konusu “vatan” olduğu için de Türkler sonuna kadar direnecektir; buna karşı ABD de her zaman olduğu gibi yine arka kapıdan içeri girmeye çalışacaktır.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019