Kurtuluş TAYİZ
Türkiye günlerdir nefesini tutmuş Erdoğan ile Trumparasında gerçekleşecek zirveyi bekliyordu.
İki lider arasındaki görüşmenin bu kadar önemli hale gelmesinin sebebi, Türkiye için “stratejik ortak” olan ABD’yle ilişkilerin bir dönüm noktasına gelip çatması. Washington’ın, Türkiye’nin “düşman” olarak algıladığı FETÖ ve PKK’ya açıktan verdiği destek, Ankara’nın “kırmızı çizgileri”nin ihlali anlamına geliyor.
Ankara, milli güvenliğini tehdit eden PKK ve FETÖ’ye sunulan Amerikan desteğini istese de görmezden gelemezdi. Nitekim, bu yüzden de ABD-Türkiye ilişkileri hızla bir “soğuk savaş” halini almıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump ile yapacağı görüşmeden umutluydu. Washington seyahati öncesi düzenlediği basın toplantısında ABD’nin bir geçiş dönemini yaşadığına dikkat çeken Erdoğan, Trump’la yapacağı görüşmede iki ülke arasında yaşanan sorunların giderileceğini umduğunu söyledi.
Nihayet, iki lider dün Beyaz Saray’da planlanan saatte yan yana geldi. Erdoğan ve Trump, 25 dakikalık baş başa süren görüşmeden sonra basın mensuplarının karşısına geçti.
Donald Trump, Türkiye’nin son yıllarda maruz kaldığı terör saldırılarını dile getirerek, kurbanların yakınlarına taziyelerini bildirdi. İki ülke arasındaki tarihi bağlara değindikten sonra ilişkilerin bundan böyle daha iyiye doğru ilerleyeceğini vurguladı. Trump’ın “PKK ve DEAŞ’a karşı Türkiye’yi desteklemeye devam edeceklerini” söylemesi ise ilginçti. Trump’ın, PYD/YPG’den bahsetmemesi dikkatlerden kaçmadı. Zira PYD/YPG, iki ülke arasındaki kriz noktalarından birini oluşturuyor.
ABD Başkanı’nın, kriz konusu PYD’nin adını anmaması “PKK’yla mücadelede senin yanındayım ama PYD konusunda ayrı düşünmeye ve hareket etmeye devam edeceğim” biçiminde yorumlandı. Trump’ın basın toplantısındaki açıklamaları, heyetler arası görüşmelerde ABD’nin “PKK ayrı, PYD ayrı” tezini işleyeceğini gösteriyordu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise PYD/YGP ve FETÖ konusunda çok net mesajlar verdi. Terör örgütlerinin bölgenin geleceğinde yeri olmadığını belirtenErdoğan, şunları söyledi: 'Özellikle YPG/PYD terör örgütünün hangi ülke tarafından olursa olsun muhatap olarak alınması bu konuda küresel düzeyde varılan mutabakata kesinlikle uygun değildir.'
Heyetler arası müzakerelere geçmeden önce verilen mesajlara bakıldığında, iki liderin bölgesel konular başta olmak üzere PKK, PYD/YPG ve FETÖ konusunda sıkı pazarlık içinde olacağı anlaşılıyor. Ankara beklentilerinin ne kadarını elde edebilir, bilinmez; fakat Beyaz Saray’da dün verilen fotoğraf, Türkiye’nin ABD’yle eşit seviyede durduğunu göstermeye yetti. Bu tablo, eski Türkiye’nin geride kaldığını net bir şekilde gösteriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ABD ziyaretini Menderes’in 1959’daki ziyaretiyle bir tutanlara da son bir hatırlatma: Erdoğan, darbeyi bastırdıktan sonra ABD’ye gitti, Menderes gibi darbeden önce değil.
ERTUĞRUL ÖZKÖK’Ü ELEŞTİRİNCE YANIT SONER YALÇIN’DAN GELDİ
Hürriyet’ten Ertuğrul Özkök’ün “YPG’yle anlaşalım” önerisini önceki gün bu köşede eleştiri konusu yaptım. Devletin bu yöntemi daha önce denediğini ama başarılı olamadığını vurguladım. PYD lideri Salih Müslüm’in Ankara’da ağırlanması, İmralı’yla başlatılan “çözüm süreci” bu yaklaşımın sonucuydu. Ama netice alınmadı.
Bu yazı üzerine tepki Özkök’ten değil Sözcü yazarı Soner Yalçın’dan geldi. Yalçın, sene bilmem kaçta Can Dündar’ın yaptığı, “İşte kanıt” başlıklı ABD-PKK ilişkisine delil olarak gösterilen bir fotoğrafı benim nasıl olup da çürüttüğümü konu ederek öküzün altında buzağı aramış. “Yok bu adam zaten PKK’lıymış, hapiste yatmış, sicili bozuk, bunda bir halt var, boşuna değil vs vs…”
Soner Yalçın gazeteci olsa söz konusu fotoğrafa bakıp Can Dündar’ın milleti nasıl keklediğini gülerek anlardı. “O fotoğrafa ödül verilmiş!” Ben ne yapabilirim; bu ülkede ödüllük işler genelde en yalan habere ve en yalan fotoğrafa veriliyor, yalan mı?
Ancak niyeti üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğundan abuk sabuk bağlantılar icat etmeye kalkmış.
Her şeyden önce Can Dündar’ın bile yalanlayamadığı ve bu konuya -benim haberime-açıklık getirmesi taleplerine karşılık söz konusu haberimi kendi sitesine almak zorunda kaldığını hatırlatayım. Başkası adına onu bunu yalanlamayı, başkası adına onu bunu vurmayı ve en önemlisi de başkası adına yazmayı bırakın artık.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019