Kurtuluş TAYİZ
Dijital devrim birçok değişikliği ve yeniliği beraberinde getirdi. İnternet yeni bir “Sanal âlem” ortaya çıkardı. Bu âlem, gerçek dünyanın bir uzantısı. Yani en az dünya kadar fiziksel bir gerçekliğe sahip. Düne kadar çok da önemsenmeyen bu âlemin siyasi ve toplumsal hayat üzerindeki etkisi sanılanın da ötesine geçti. Bu gelişmenin boyutunu anlamak için Donald Trump hakkında ABD’de açılan soruşturmaya bakmak yeterli; şaka gibi ama soğuk savaşı kazanan Amerika, başkanlık seçimlerini etkileyen Rus trollerine yenildiğini söylüyor, açıkça.
Ankara, maalesef bu alanın önemini kavramakta geç kaldı. Hatırlanacak olursa Güneydoğu’da devletin egemenliğini hiçe sayarak hendek kazan, çukur mücadelesine girişen terör örgütü, medya ve akademisyenlerin desteğiyle sosyal medyada hayli ses getirmeyi başarmışlardı. Çukur operasyonunu, dışarıya “Kürtleri katlediliyor” şeklinde sunmuşlardı. Ankara, haklı olduğu konularda bile kendini yeterince anlatamamıştı.
DEAŞ ile mücadele konusu da benzer bir gelişme seyri izlemişti. Ankara daha durumun farkına bile varmadan, terör örgütü ve arkasındaki şebeke, Türkiye’yi sosyal medya üzerinden DEAŞ’a yardım etmekten mahkum etmişti. Düzmece haber ve görüntülerle Ankara’nın DEAŞ’ı koruduğu ve desteklediği algısı oluşturuldu. Bu algıyı değiştirmek çok zor oldu, Fırat Kalkanı Operasyonu’ndan sonra ancak bu hava dağıldı.
Neyse ki Zeytin Dalı Harekatı, yani Afrin’e yönelik başlatılan operasyon benzer bir akıbeti yaşamadı. Devlet, bu sefer sosyal medyanın önemini kavradığı için askeri, siyasi, diplomatik hazırlıklarına, psikolojik mücadeleyi de ekleyerek yola çıktı. Devlet ve millet kaynaşması da terör yandaşı muhalefete içeride boş alan bırakmadı. Düne kadar terör örgütünün yalanlarını servis eden bazı internet haber siteleri sıkı kontrol altına alındı. Bu sürede PKK/PYD’nin sosyal medya teröristlerine nefes aldırılmadı. En önemlisi de Ankara’nın, terör örgütünün oluşturduğu yalan haberleri hızlı ve tek tek anında çürütmesi. Bu hızlı sosyal medya çalışması, PKK’nın yalanlarının anında deşifre olmasını sağladı.
Batı kamuoyunu maniple etmek amacıyla oluşturulan haberlerin en sonuncusu Türkiye’nin Afrin’de kimyasal silah kullandığı yönündeydi. Ufak yalanları sonuç vermeyince büyük yalanlara sarıldılar. Bir hastanede oynadıkları tiyatro görüntülerini, Türkiye’nin “kimyasal saldırısı” biçiminde servis ettiler. Uluslararası bazı haber ajanslarını da kullanarak dünyayı bu yalana inandırmaya çalıştılar. Ancak gerek ABD’den ve gerekse Rusya’dan yapılan açıklamalarda terör örgütünün iddiaları yalanlandı. Ankara’nın terör örgütünün oynadığı tiyatroyu anında deşifre etmesi bir algı operasyonunu daha boşa çıkarmış oldu.
Ankara bugüne kadar genelde resmi yollardan yaptığı açıklamalarla birtakım iddiaları cevaplamayı tercih eriyordu. Bu yöntem, algı operasyonlarıyla mücadele etmekte yeterli hızda değildi. Batı medyası, terör örgütünün servis ettiği haber ve görüntüleri anında gerçek gibi kendi takipçilerine aktararak Türkiye hakkında olumsuz bir hava oluşmasını sağlıyordu. Bu yalan mekanizması ilk kez Zeytin Dalı Harekatı’yla kırılmışa benziyor. Türkiye Afrin savaşını askeri, siyasi ve diplomatik alanda kazandığı gibi sosyal medyada da kazanmış durumda. Ankara, bu alanda hızla yetkinleşme yoluna girdi. Türkiye, bundan sonra sanal âlemde de daha aktif olacak.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019