Kurtuluş TAYİZ
Türkiye, Rusya ve İran’ın ortak çabalarıyla -Almanya ve Fransa’nın da dahil edildiği- “Suriye’de siyasi çözüm” arayışında önemli mesafe kaydedildi ve artık sona doğru yaklaşılıyor. Suriye’de yeni düzenin şekillenmeye başladığı bugünlerde Türkiye, Fırat’ın doğusu üzerindeki baskısını da arttırıyor. Ankara, Fırat’ın doğusunu Suriye’nin bütünlüğünden ayırmaya çalışan, güney sınırlarımızda bir devlet yapısı şekillendirmek isteyen ABD’nin yaklaşımını kendi bekası için bir tehdit olarak görüyor. Ve Ankara, tam da bu nedenle Fırat’ın doğusuna yönelik askeri müdahaleyi gündemde tutuyor.
İşte bu koşullarda ABD Dışişleri Bakanlığı, “Uluslararası terörizmle mücadele” kapsamında PKK’nın üç önemli isminin başına “ödül” koyarak Ankara’ya kendince bir jest yaptı. Ki ABD, adı geçen terör örgütünün önde gelen isimlerini ve birkaçını daha 2009 ve 2015 yıllarında “terörün finansmanı” ve “uyuşturucu ticaretinin yönlendirilmesi”yle ilgili suçlular listesine almıştı. Bugüne değin, adı geçen teröristlerle ilgili herhangi bir adımın atılmadığını da not etmek gerekiyor.
ABD’nin sözde bu jesti kamuoyunda daha doğru düzgün tartışılmamışken, bu kez ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’den, PKK’nın Suriye kolu “PYD/YPG’yi PKK gibi terör örgütü olarak değerlendirmiyoruz” açıklaması geldi.
Oysa Jeffrey, “Suriye Özel Temsilcisi” olduğu ağustos ayından sadece bir ay önce “PYD/YPG, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu” ifadesini kullanmıştı. Jeffrey, Obama yönetiminin YPG’yi önce “kısa vadeli ve geçici”, Trump yönetiminin ise “uzun süreli ve kalıcı ortağı” olarak görmesini de yanlış bularak eleştirmişti.
Kuşkusuz bu tavır değişikliği anlaşılmaz değil; Jeffrey, “PYD/YPG’yi PKK gibi terör örgütü olarak değerlendirmiyoruz” derken, göreve geldikten sonra kişisel yaklaşımını bir tarafa bırakarak Amerikan yönetiminin bu konudaki temel yaklaşımını dile getirmek zorunda kaldı.
Ankara, ABD’den gelen bu önemli açıklamaları analiz etmeye çalışıyor şimdi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada ABD’nin (ödül ve YPG’yi terör örgütü görmeme hususunda) şunları söyledi: “ABD’nin 3 PKK mensubu ile ilgili ödül vermesi olumlu olmakla beraber çok gecikmiş bir adımdır. Eşzamanlı olarak PYD-YPG konusunda tutumu yumuşatın diye beklenti varsa bir karşılığı yoktur.”
İbrahim Kalın, konuşmasında konuyu Fırat’ın doğusuna getirerek, buradaki terör yapılanmasına müsaade edilmeyeceğinin altını çizerek, ABD’yi de şu sözlerle uyardı: “Terör unsurlarına kimlerin destek verdiği, işbirliği yaptığı hangi gerekçeyle onlarla hareket ettiği bizi bağlamaz. Öncelikli konumuz milli çıkarlar çerçevesinde ulusal güvenliğimizi sağlamaktır. Ortaklarımız adım atmazsa biz gerekli adımları atmaya hazırız.”
İbrahim Kalın’ın açıklamalarından da anlaşıldığı gibi Ankara, PKK liderlerinin başına ödül koyan ABD’nin asıl niyetinin, Fırat’ın doğusuyla ilgili olduğunu düşünüyor. ABD, Suriye’de yeni düzen şekillenmeye başlarken PYD/YPG’nin Fırat’ın doğusunda yasal bir statü kazanması için tüm ağırlığını koyacak. Türkiye’nin de bu duruma fazla itiraz etmemesini bekliyorlar. Bunun için de TSK karşısında yenilgiye uğrayan ve tasfiyenin eşiğine gelen terör örgütü PKK’nın önde gelen üç ismini Ankara’ya rüşvet olarak sundular. Bu alışverişte ABD, Fırat’ın doğusunu garanti altına almak istiyor, bunun karşılığında ise Türkiye’ye incik boncuk teklif ediyor. Bu teklifi kabul etmezsek n’olur? James Jeffrey’in söz konusu açıklamalarının satır aralarında bu sorunun da yanıtı var. Jeffrey, Ankara’nın ABD planını kabul etmemesi durumunda DEAŞ’ın bölgede yeniden güç kazanacağını ve bunun da en çok Türkiye’ye zarar vereceğini ifade ediyor!
Ankara, ABD’nin ödül rüşvetini de, PYD/YPG’yi himaye edeceği mesajını da, dolaylı tehditlerini de dikkatli bir şekilde analiz ediyor. ABD’nin karşısında kandıracağı, kafa kola alarak dolandıracağı bir Ankara artık yok; daha da önemlisi, geçmişten farklı olarak ABD’nin içerideki 5. kolu da etkisiz hale getirilmiş durumda. Eskiden olsa “belki” diyebilirdik!
Yazarlar
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019