Leyla İPEKCİ
Kürt açılımını konuşmaya ne zaman başlayabildik? Öcalan yakalandığında veya yargılandığında mı? İmralı'daki ilk yıllarında mı? Şiddetsiz geçen 2000'lerin ilk döneminde mi? Hayır! Taa 2008'lerde. Ve devamında.
Balyoz ve Kafes Eylem planlarının deşifre olmasıyla, Temizöz'lerin, Küçük'lerin ve daha nicelerinin suç kanıtlarıyla tutuklanmasıyla. Yani Ergenekon sanıklarının pek çoğunun içeri girmesiyle... Birlikte başladık Kürt açılımını tartışmaya. Tabii daha ilk günlerden itibaren "bu ihanet açılımıdır" diye haykıran parti liderlerinin, kanaat önderlerinin ve yazarçizer tayfasının da fazlaca katkısıyla.
90'lardan beri tam barış müzakereleri yapıldığı dönemlerde çözümsüzlüğe sığınmak için kan dökmekten çekinmeyen, bu uğurda birbirinden kirli ittifaklar kuran odaklar bir bir deşifre olmaya başlamadan: O dönemdeki Jitem infazlarını, işkenceleri, faili meçhulleri, gözaltında kayıpları bu kararlılıkta sorgulayamıyorduk. Kürt hareketi, şiddet veya siyaset ile bunlara otuz yıldır dikkat çekse dahi, memleketin batısından tek gözlenen şehit cenazeleri gerçeğiydi maalesef.
Hrant Dink'in katledilmesi ve Danıştay saldırısıyla birlikte hız kazanan 'darbe için ortam olgunlaştırma operasyonları' eğer suçluları adaletten kaçırmayı ve halkı galeyana getirmeyi başarsaydı... Bugün YAŞ krizinde adaletten taviz vermeyen güçlü taraf sivil hükümet kanadı olmayacaktı apaçık ki. Her ne kadar CHP başkan yardımcısı Korutürk "adalet dokuz yılda gerilemiştir" dese de!
Olmadık sebeplerle, iftiralarla ve muhbirlik yöntemleriyle orduyla ilişkisi kesilen bazı YAŞ mağdurlarının hak aramaları gibi bir cümleyi dahi telaffuz edemeyecektik. Hükümeti karalama kampanyasını yöneterek AKP'yi kapatma davasına zemin hazırlamak için ordunun kurdurduğu internet sitelerinin varlığını dahi unutmuş olacaktık çoktan. Nerede kalmış internet andıcı iddianamesinin kabul edilmesiyle birlikte mesela yedi generalin hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs suçuyla yargılandığını görmek!
Yıllarca bunları telaffuz ettiğinizde, karşınıza hep o yıpranmış cümle gelirdi: Orduyu yıpratmaya çalıştığınıza dair. Siz de her seferinde suça bulaşmış kadrolarını adalete teslim edebilen bir ordunun asıl böyle suç odağı olmaktan kurtulacağını, itibarını yükselteceğini söylerdiniz. Duyulmazdı.
Şimdilerde artık bu çok tükenmiş saldırıyı tekrar edemeyenler, başka bir yönteme başvuruyor: Görmezden geliyorlar. Yıllarca iftira attıkları kişi ve kurumların hakikati haykırdıkları ortaya çıktıkça çocukların dahi kanmayacağı gerekçelerle delil çürütmekten vazgeçtiler. Artık hasıraltı ediyorlar. Ve duygularına hitap etmeyi deniyorlar. Yapılacak en kolay ve en tehlikeli şeyi. Mağduriyetin ideolojisini oluşturup kitlelerin zihinaltını kamçılamaya çalışıyorlar.
Gelgelelim artık bu topraklarda mağduriyetin sahih dilini konuşan, sahiden mazlum kesimler seslerini çoktan yükseltti ve ite kaka da olsa sesini duyurmaya başladı. Onların tek bir kimliği yok. Kürt, Türk, Sünni, Alevi, genç, ihtiyar. Kadın. Çocuk. Gayrımüslim. Şu, bu. Ortak noktaları, bugün mağduriyetin ideolojisine sığınmaya çalışan suçlular tarafından mağdur edilmiş olmaları! İronik bir durum.
Dink'in katilinin ceza almadan yaptığı son savunmada söyledikleri de bu ironiye bir katkıydı: "Bu salonun bir kısmı beni direkt katil olarak görebilir, diğerleri ise cahil beynime empoze edilen gazete manşetlerini, Ertuğrul Özkök ve Emin Çölaşan'ın bu cinayetteki payını hesaba katabilir!"
İsmi geçen gazetecilerin ve manşetlerin olaydaki suçunun yüzde 54 olduğunu iddia eden bu gence, ne ironiktir ki yıllar önce ismini zikrettiği kişiler sahip çıkıyor, onu da anlamak gerek diyerek, arkasındaki suç örgütünü bilincimizde imha etmeye çalışıyorlardı.
Velhasıl, birileri dava dosyalarını göz önünde kaybederken, Karargâh'ta delil karartma emirleri verirken, hastanelere kaldırılmak suretiyle yargıdan kaçarken... Suçluya göre suç tanımı yaparken, zamanaşımına bel bağlarken... Adalet ve hakkaniyet mücadelesi verenler ise bizzat kendi yaşantılarından onlarca sahih delil topladılar durmadan.
Koşaner, istifa mektubunda "Tutuklamaların evrensel hukuk kaidelerine, hakka, adalete ve vicdani değerlere uygun olarak yapıldığını kabul etmek, birçok hukukçunun da ifade ettiği gibi, mümkün değildir" diyordu. Hantepe'de, Dağlıca'da, Aktütün'deki ihmal ve kuşkular sonrası istifayı düşünmeyenlerin belki bundan sonra başvurdukları hukukçuları değiştirmelerinde yarar vardır.
AKP'yi e-muhtıra ve 367 krizi karşısındaki güçlü duruşunda olduğu gibi, YAŞ krizindeki tavizsizliği için de tebrik edebiliriz. Kemal Burkay'ın 12 Eylül darbesinin ardından terk ettiği Türkiye'ye 31 yıl sonra geri döndüğü bugünlerde iklim değişiyor usulca. Kan halen akıyor oluk oluk, Başkale'de bu kez. Ama pıhtılaşması için bir umut daha işte.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.09.2018
4.02.2018
1.02.2018
28.08.2018
25.08.2018
21.08.2018
7.02.2018
4.02.2018
31.07.2018
28.07.2018