Mahfi Egilmez
Türkiye’ye gelen Suriyelileri iki grupta toplamak mümkün: (1) Parası, serveti olanlar ki bunların çoğu burada konut satın alarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu, birçoğu burada iş kurdu, eleman istihdam etti ve para kazanmaya devam ediyor. (2) Parası, serveti olmayanlar ki bunlar burada çeşitli işlerde, özellikle emeğe dayalı işlerde çalışmaya girdiler ve gelir elde eder oldular.
Suriye’de yeni bir rejim kuruluyor. Bu gelişmenin Türkiye’ye ekonomik, sosyal ve siyasal etkilerinin olacağını görebiliyoruz. Sosyal ve siyasal etkileri şimdilik bir kenara bırakıp işin ekonomik etkilerini irdelemeye çalışalım.
Suriye’de gerçekleşmekte olan rejim değişikliğiyle birlikte Esad rejiminden kaçıp bize sığınan Suriyelilerin önemli bir bölümünün ülkelerine döneceği tahminini yaparsak yanılmış olmayız. Büyük ölçüde yanmış, yıkılmış olan Suriye’de IMF, Dünya Bankası ve diğer uluslararası kuruluşların finansal desteği altında ciddi bir yeniden yapılanma, inşaat faaliyeti başlayacaktır. Bu işleri büyük ölçüde Türk şirketlerinin de aralarında bulunduğu batılı şirketler alacaktır. Bu şirketlerin bu işleri yapmak için çok sayıda işçi istihdam edeceğini ve bunlara, uluslararası standartlar gereği, bizde çalışarak geçimini sağlayan Suriyelilere ödenenden daha fazla para ödeyeceklerini düşünürsek yukarıda ikinci grup olarak saydığımız Suriyelilerin önemli bir bölümünün ülkelerine döneceğini tahmin edebiliriz. Aslında ilk grupta olanlardan bir bölümü de burada değer kazanmış konutlarını satarak ülkelerine döneceklerdir diye düşünüyorum. Bir bölümü de hem buradaki işini sürdürecek hem de Suriye’de yeni işlere girişecektir.
Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri halinde burada yararlandıkları çeşitli yardımlar, destekler, sağlık hizmetleri, ilaçlar vb. için kamu bütçesinden yapılan harcamalar azalacağı için bütçe açığı azalacaktır.
Suriyelilerin bir bölümünün ülkelerine dönmesinin ekonomimize üç farklı etkisi olabilir diye düşünüyorum: (1) İkinci grupta yer alan Suriyeli emekçilerin bir bölümünün ülkelerine dönmeleriyle yerli üreticiler ucuz emek gücünün önemli bir kaynağını kaybedeceklerdir. Bu durumda daha pahalı emek istihdamına gitmek zorunda kalacakları için maliyetleri artacaktır. Talepte daralma ortaya çıkmasaydı bu artışı kolayca fiyatlarına yansıtabilirlerdi ama talep düştüğü için bu yansıtma sınırlı olabilecek, kârları düşecektir. Maliyet artışının fiyatlara yansıması sınırlı kalsa bile bu durum maliyet enflasyonunda artışa yol açabilecektir. (2) İlk grupta olup da buradaki işlerini tasfiye edip ülkelerine dönecek olanların GSYH’ye katkısı ortadan kalkacaktır. Bunun etkisinin çok sınırlı olacağını düşünüyorum. Öte yandan burada işleri iyi gidenlerin Suriye’ye dönseler bile buradaki işlerini tasfiye etmeyip Suriye’de kuracakları iş ile birlikte götüreceklerini tahmin ediyorum. (3) Her iki gruptan çok sayıda kişinin ülkelerine kesin dönüş yapmaya karar vermesi halinde bunlardan bir bölümü burada vatandaşlık elde etmek için satın aldıkları konutlardan süresi dolmuş olanları satacaklardır. Bu eğilim konut piyasasında çok büyük ölçekte olmasa bile fiyat düşüşleri ve kira düşüşlerine yol açabilir. (4) Ülkelerine dönecek olanların sayısına bağlı olarak GSYH’de ortaya çıkabilecek düşüş kişi başına gelirde daha sınırlı bir düşüşe yol açacağını tahmin ediyorum. Çünkü bilindiği gibi bu kişilerden vatandaşlık almamış olanlar kişi başına gelir hesabı yapılırken nüfus içinde sayılmamaktadır. (5) Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri halinde burada yararlandıkları çeşitli yardımlar, destekler, sağlık hizmetleri, ilaçlar vb. için kamu bütçesinden yapılan harcamalar azalacağı için bütçe açığı azalacaktır.
Hiç kuşkusuz meselenin asıl yansımaları sosyal ve siyasal alanda görülecek. Bu kadar çok sayıda sığınmacı, ülkenin sosyal ve siyasal düzenini olumsuz yönde etkiliyor. Bunu yaşayarak, gözlemleyerek gördük. Ekonomik açıdan olumsuz görünen yanlarına karşılık Türkiye’nin, sığınmacıların ülkelerine dönüşünü teşvik etmek üzere kamu kurumlarından aldıkları yardımları derece derece azaltarak kaldırması gerektiği kanısındayım.
Bu yazı, yazarın izniyle mahfiegilmez.com adresinden alınmıştır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
29.05.2025
27.04.2025
5.04.2025
12.02.2025
5.02.2025
26.01.2025
17.01.2025
7.01.2025
10.12.2024