Mahfi Egilmez
Covid - 19, Para Basımı ve IMF'nin Yeni İmkânı
12.04.2020
1195
Covid – 19 salgını nedeniyle küresel sistemin tümü etki altında bulunuyor. Bu etkiler sağlık alanından başladı, ekonomiye, sosyal ve siyasal yaşama ve kişisel yaşama kadar uzandı. Dünyada birçok ülke salgının bu etkilerini hafifletmek için önlemler aldı. Çin, Kore ve diğer Uzakdoğu ülkeleri en sıkı önlemleri aldılar, ABD ve Avrupa ülkeleri baştan hafife aldıkları salgının etkileri büyüyünce işi ciddileştirdiler. Ekonomide alınan en belirgin önlemler parasal gevşemeyi artırmak yani para basmak ve vergileri düşürmek şeklinde ortaya çıktı. Devletler, bastıkları paralarla işletmelerin ve kişilerin birçok yükünü üstlendi. Bazı ülkelerde devletler şirketlere ve kişilere doğrudan gelir desteği vermeye yöneldi.
Türkiye para basıyor mu?
Tersi düşünülse de bu sorunun yanıtı olumludur. Merkez Bankasının kamu bankalarına döviz satıp geri alarak yarattığı kârı da ekleyip arttırdığı kârını ilk ayda hazineye devretmesiyle aslında Türkiye Covid – 19 salgınından önce para basmaya başlamıştı. Sonrasında piyasaya TL verip, fazlasını dolar satarak çekmek yoluyla buna devam etti. Bu aşamada parasal duruma tablo eşliğiyle bakalım. 10 Nisan 2020 itibarıyla parasal göstergeler şöyledir:
|
PARASAL GÖSTERGELER
|
2017
|
2018
|
2019
|
Nisan 2020
|
|
|
Dolaşımdaki Para
|
Milyar TL
|
119,1
|
123,4
|
145,0
|
171,1
|
|
M1
|
Milyar TL
|
449,6
|
512,5
|
712,8
|
862,1
|
|
M2
|
Milyar TL
|
1.624,6
|
1.941,0
|
2.457,5
|
2.726,6
|
|
M3
|
Milyar TL
|
1.675,8
|
1.988,0
|
2.575,2
|
2.837,1
|
|
V = Dolanım Hızı (M2'ye göre)
|
1,91
|
1,92
|
1,74
|
1,80
|
|
|
M1 / GSYH
|
%
|
14,5
|
13,8
|
16,7
|
17,7
|
|
MB REZERVLERİ
|
Milyar USD
|
107,6
|
92,0
|
106,3
|
89,5
|
|
Brüt Döviz Rezervi
|
84,1
|
72,0
|
81,2
|
58,2
|
|
|
MB Altın Rezervleri
|
23,5
|
20,0
|
25,1
|
31,3
|
|
|
Kaynak: TCMB, BDDK
|
|||||
Bu tabloda artışlar yeşille azalışlar sarıyla işaretlenmiş bulunuyor. Tablonun ilk bölümü para arzını gösteriyor. Dolaşımdaki para miktarındaki değişimlere bakarsak 2018 yılında 2017 yılına göre yüzde 3,6, 2019 yılında 2018 yılına göre yüzde 17,5 ve 2020 yılının ilk üç ayında 2019 yılına göre yüzde 18 artış olduğunu görebiliriz. Bu da bize bu yılın ilk üç ayında geçen yılın tamamı kadar dolaşımdaki para artışı olduğunu gösteriyor. Ki 2018 yılında da dolaşımdaki para miktarı bir önceki yıla göre çok artmıştı.
İlk tablodaki döviz ve altın rezervleri de ilginç bir görünüm sergiliyor. 2020 yılının ilk 3 ayında altın rezervi artarken brüt döviz rezervi ciddi bir düşüş sergilemiş. Merkez Bankasının altın satın aldığını biliyoruz ama bu artış daha çok altın değerinin artışıyla ilgili.
Özetle söylemek gerekirse Türkiye para basıyor. Bastığı parayı hazineye veriyor, hazine bununla gereken ödemeleri yapıyor, para piyasada kalmasın diye bastığı paranın bir kısmını döviz satarak geri topluyor. Bunu da döviz rezervlerindeki azalıştan görebiliyoruz. Parayı niçin topluyor derseniz onun da nedeni enflasyonu denetlemek ve faiz artışının önüne geçmek. Aksi taktirde faiz artırmak zorunda kalacak.
Para basma işini çok daha programlı ve sonucu önceden açıklanmış olarak yapmak gerekir. Hazine, Merkez Bankasından bu şekilde para almak yerine tahvil vererek belirli süreli avans alabilir (bunun için yasa değişikliği gerekir) ve Covid – 19 salgını bitip de yaşam normale döndüğünde bunu, önceden açıklanmış bir program içinde Merkez Bankasına iade eder. Bu şekilde önceden açıklanacak şeffaf bir program enflasyon üzerinde çok daha az baskı yapar.
IMF’nin Sunduğu Yeni İmkân ve Türkiye
IMF, doğal afetler, yaygın hastalıklar, emtia fiyatlarında şok artışlar gibi durumlarla karşılaşarak ödemeler dengesi sıkıntılarına düşen üye ülkeler için yarattığı Hızlı Finansman Enstrümanını (RFI) Covid – 19 salgınının yarattığı sorunları çözmek için biraz daha genişletmiş bulunuyor. Buna göre Covid – 19 salgınının etkisiyle ödemeler dengesi sıkıntısına giren ülkeler IMF’den daha yüksek miktarda kullanım yapabilecekler. RFI çerçevesinde kullanılabilecek mali yardım 3,8 yıl ile 5 yılda geri ödenecek. Bu imkân, stand by düzenlemesinde olduğu gibi sıkı koşullara tabi bulunmuyor. Bir başka ifadeyle bu destek için başvuran ülkenin bir IMF programına girmesi ya da bazı uygulama koşullarına tabi olması gerekmiyor. Buna karşılık IMF ile iş birliği içinde ödemeler dengesi sorununu çözmeyi taahhüt etmesi gerekiyor.
IMF, 2020 yılı için yaklaşık 2,5 trilyon dolarlık başvuru olacağını öngörüyor. 9 Nisana kadar 87 ülkenin bu imkândan yararlanmak için başvurduğunu belirtiyor. Başvuru sayısının çokluğu ve eldeki imkânların durumu dikkate alınarak IMF bu imkândan yararlanma limitini ülke kotasının yüzde 150’siyle sınırlamış bulunuyor. Örnek olarak Türkiye’yi alırsak Türkiye’nin IMF’deki kotası 4.659 milyon SDR yani 6.346 milyon Dolar. Demek ki Türkiye bu imkânı kullanmak istese IMF’den yaklaşık 9,5 milyar Dolar kullanabilecek. RFI imkânının faiz oranı yıllık yüzde 1,5 dolayında bulunuyor.
Görüldüğü üzere yüksek bir miktar kullanılması mümkün olmasa da düşük faizli, uzun sayılabilecek bir geri ödeme vadesine sahip ve IMF’nin normal imkânlarına göre çok daha kolay kullanılabilir olması bu imkânı çekici kılıyor.
Türkiye’nin bu imkândan yararlanma yolunda açıklanmış bir tercihi bulunmuyor.
IMF Konusunda Not:
IMF konusu gündeme gelince IMF imkânları konusunda yazı yazmamı isteyen okurlar oldu. Oysa böyle bir yazıyı yakın geçmişte yazmıştım. Linki aşağıda veriyorum. Orada IMF ve imkânları hakkında ayrıntılı bilgiyi bulabilirsiniz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları









































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.12.2025
8.12.2025
2.12.2025
27.11.2025
14.10.2025
7.10.2025
7.10.2025
7.10.2025
3.09.2025
2.09.2025