Mahfi Egilmez
Enflasyonla Büyüme ve Küçülme: Türkiye Ekonomisinin Son 17 Yıllık Deneyimi
9.09.2020
1062
Türkiye son 17 yılda yüksek enflasyonlu büyüme ve yüksek enflasyonlu küçülme (slumpflasyon) arasında savrulup durmuştur. Arada birkaç kez de kısa dönemli enflasyon içinde durgunluk (stagflasyon) yaşamıştır.
Bu dönemleri grafik üzerinde göstermeden önce metinde ve grafikte geçen kavramları tanımlayalım.
Yüksek enflasyonlu büyüme (YEB): Bir ekonomi büyürken enflasyonu da yüksek kalıyorsa o ekonomide yüksek enflasyonlu büyüme hali var demektir. Uygulanacak ekonomi politikasının karşılaşacağı en önemli zorluk büyümeyi korurken enflasyonu düşürmeye çalışmaktır. Bu durum daha çok yüksek ithal girdisine bağımlı ekonomilerde kurdaki artışların yansıması yani maliye enflasyonuyla ortaya çıkar.
Slumpflasyon: Bir ekonomide yüksek enflasyon olgusu yaşanırken ekonomi küçülüyorsa o ekonomide slumpflasyon (enflasyon içinde küçülme) hali var demektir. Ekonomik krizlerin en zoru budur. Çünkü burada bir yandan enflasyonu düşürmeye uğraşırken bir yandan da ekonominin küçülmesini önce durdurmaya sonra da büyümeye döndürmeye yönelik bir ekonomi politikası uygulamak gerekmektedir. Slumpflasyonun resesyonla benzerliği ikisinde de ekonominin küçülmeye girmiş olasıdır. Farkı ise slumpflasyonda ekonomi küçülürken bir yandan da yüksek enflasyonun devam etmesidir. Slumpflasyon, yüksek ithal girdisi kullanan ekonomilerde kurdaki artışların yarattığı enflasyon ve ekonominin büyüme ivmesini kaybetmesi, beklentilerin bozulmasıyla ortaya çıkar.
Stagflasyon: Bir ekonomide enflasyon olgusu yaşanırken ekonomi büyümüyorsa o ekonomide stagflasyon (enflasyon içinde durgunluk) hali var demektir. Enflasyonun yüksek, büyümenin +/- 1 aralığında olduğu durumu (devam etmemek kaydıyla) stagflasyon olarak kabul edebiliriz. Stagflasyon halinin çıkışı da slumpflasyona çok benzer. Genellikle stagflasyonun arkasından ekonomi slumpflasyona girer.
Türkiye tarihinde enflasyonla büyüme arasındaki en uzun süreli birliktelik yüksek enflasyonlu büyüme durumudur. Bunu slumpflason izliyor. Stagflasyon genellikle birkaç aylık dönemler halinde, bir çeşit slumpflasyona geçiş dönemi olarak karşımıza çıkmış görünüyor. Resesyon genellikle enflasyondan bağımsız olarak yalnızca iki çeyrek üst üste yaşanan ekonomik küçülmeye göre tanımlanıyor. Buna karşılık eğer bu tür küçülmeye yüksek enflasyon eşlik ediyorsa bu tanım yetersiz kalıyor. Örneğin gelişmiş ülkelerde yüzde 1 – 3 dolayındaki enflasyona iki çeyrek üst üste ekonomik küçülme eşlik etmişse ve bu durumu resesyon olarak tanımlamışsak o zaman yüzde 10 dolayındaki bir enflasyona eşlik eden küçülmeyi aynı çerçeveyle tanımın içine sokamayız. O nedenle Türkiye’de resesyon son 20 yılda hiç görülmemiş, onun yerine slumpflasyon görülmüştür diyebiliriz.
Aşağıdaki grafik, Türkiye’de üçer aylık dönemler (çeyrekler) itibarıyla büyüme ve enflasyonun (TÜFE) seyrini ortaya koyuyor (kaynak: TÜİK GSYH ve TÜFE verileri.)
Türkiye, 2004 ile 2008 yılları arasında yüksek enflasyonlu büyüme yaşadı. 2008 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 10,94’lük enflasyon eşliğinde yüzde 0,9 oranındaki büyümeye düşünce stagflasyona girdi. Ekonomi burada duramadı ve düşüşe devam etti. 2009 yılında ilk üç çeyrekte yüksek enflasyonla birlikte ciddi küçülme ortaya çıktı (slumpflasyon.) 2009 yılının son çeyreğinde büyümeye geri dönen ekonomi, 2016 yılının üçüncü çeyreğine kadar kesintisiz yüksek enflasyonlu büyüme patikasında kaldı. 2016 yılının üçüncü çeyreğinde enflasyon yüzde 8’in üzerindeyken ekonomi yüzde 0,8 küçüldü ve ekonomi stagflasyonla karşılaştı. 2016 yılının dördüncü çeyreğinden 2018 yılının üçüncü çeyreğine kadar yüksek enflasyonlu büyümeye geri dönen Türkiye, 2018 yılının son çeyreğinden başlayarak yüksek enflasyon içinde küçülme yaşamaya başladı. Bir başka ifadeyle slumpflasyona geri döndü. Bu olgu 2019 yılının üçüncü çeyreğine kadar sürdü. 2019 yılının son iki çeyreği ve 2020 yılının ilk çeyreğinde yüksek enflasyonlu büyümeye geri gelen ekonomi bu kez de 2020 yılının ikinci çeyreğinde slumpflasyona girdi.
Görüleceği gibi Türkiye, son 17 yılda enflasyonsuz büyüme ya da hatta enflasyonsuz küçülme diye bir durum yaşamamıştır. Enflasyonun yüzde 5’ler dolayında olduğu istisnai yıllar büyümenin yüksek gerçekleştiği yıllardır.
Türkiye’nin öncelikle düşük enflasyonla yüzde 5’ler dolayında bir büyümeyi gerçekleştirmesi gerekiyor. Bunun da yolu riskleri düşürerek kuru doğal yoldan denetlemekten geçiyor. TL’nin, riskleri düşürememekten kaynaklanan sürekli değer kayıpları ekonominin sağlıklı büyümesinin önündeki en önemli engel olarak görülüyor. Çünkü grafikten açıkça görülebileceği gibi yüksek enflasyonla beslenen büyüme bir süre sonra önce stagflasyona sonra da slumpflasyona çarpıp duruyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.12.2025
8.12.2025
2.12.2025
27.11.2025
14.10.2025
7.10.2025
7.10.2025
7.10.2025
3.09.2025
2.09.2025