Mahmut ÖVÜR
Bizzat polis ve yargının soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği bir ülkede, yasadışı dinlemelerin ortalara dökülmesi hiç şaşırtıcı değil.
Son yıllarda Başbakan da Genelkurmay Başkanı da bundan nasibini aldı. Şimdi Fethullah Gülen'in ses kaydı konuşuluyor.
O konuşmaların hepsi ilginç ve düşündürücü ama en şaşırtıcı olanı, hatta camiayı şoke edeni Koç ailesiyle ilişkili olandı..
Çünkü son yıllarda Koç Grubu'nun AK Parti hükümeti karşısında neredeyse bir siyasi aktör gibi yer alması, her türlü muhalefet hareketine destek vermesi ister istemez AK Parti'yle birlikte hareket eden Gülen Cemaati sempatizanlarının da tepkisini çekmişti.
Abi'lerin sıradan sohbetlerinde bile Koç'a tepki gösteriliyor, eleştiriliyordu. Oysa Gülen'in konuşmasında bırakın sponsorluk ilişkisini, bilgi aktarımından, iş görüşmelerinden söz ediliyordu.
"Zatıalinizle görüştükten sonra geçen gün Mustafa Bey aradı (Koç). Sizin orada başkentteydi (Washington) bir süredir. Aile içinde de teyit ettiler dedi. Memnuniyetle biz sponsor olmak istiyoruz buna dedi. Kendisi de bizzat bulunmak istiyor efendim. Adnan Polat Bey de kendisini aramış efendim o görüşmeden sonra. Süleyman abi de teyit etti onu. Bu şekilde bilgi vermek istedim o konuyu.
Fethullah Gülen: Evet iyi olmuş. Yani onların bulunması da iyi. Vakıa onlara karşı da yukarıdan bir tavır var da. Fakat mali şeyleri karışık yoksa problem olabilecek yanları yoksa bi şey yapamazlar yani. Üzerlerine müfettişler salınsa bile bi şey yapamazlar."
Koç Grubu'nun son yıllarda daha da açığa çıkan tavrıyla "Eski Türkiye"yi, vesayet sistemini aradığı bilinen bir gerçek.
Bütün çabaları da bu doğrultuda... Açık tavır almaları, siyasete müdahale etmeleri boşuna değil. Bir hedefleri var.
Burada ilginç olan o eski vesayetçi sistemi değiştirmek için mücadele ettiğini söyleyen Cemaatle son dönemde hızlı yakınlaşmaları... Acaba bunun sırrı ne?
Görünen o ki, onları yakınlaştıran 17 Aralık darbesiyle alaşağı etmek istedikleri Başbakan Erdoğan...
Ancak burada da ilginç bir durum var; bu ilişki bu kadar hızlı nasıl gelişti? Yoksa vardı da bilinmiyor muydu?
Önceki gün yazdığım "cemaatin derin tarihi" yazısı üzerine gelen bir mailde şöyle deniyordu: "Bugünkü yazınızın konusunun daha öncesi var, Fuat Doğu'ya kadar uzanmanız gerekir."
Biraz araştırıp uzanmaya çalıştım... Fuat Doğu, 70'lerde MİT Müsteşarlığı yapan bir isim. Harp Okulu mezunu, 1954 yılında kurmay yarbay olarak o dönemin istihbarat teşkilatı MAH emrine girmiş... Nazi istihbarat şefi olan ve savaştan sonra müttefiklerin safına geçerek soğuk Savaş'ta komünizme karşı istihbarat faaliyetlerinin merkezinde görev yapan Reinhard Gehlen'in öğrencilerinden... 1966 yılında MİT'in başına geçti.
Wikipedia bu kadarını söylüyor asıl ilginç olanı bundan sonra... Peki, Fuat Doğu'nun benim yazımda yer alan Fethullah Gülen'le ne ilgisi olabilir?
68 kuşağı iyi bilir, o yıllarda adı sık duyulan Türkiye Komünizmle Mücadele Derneği vardı. Fethullah Gülen'in de bu derneğin Erzurum'daki kurucularından olduğu biliniyor. Fuat Doğu'yla bu nedenle bir ilişki olabilir.
Şimdi de bu isimlerin başta söylediğim Koç ailesiyle ilişkisine gelelim.
Biraz araştırınca bugüne de ışık tutacak ilginç bir iddiayla karılaştım. O yıllarda milletvekilliği de yapmış işadamı Aydın Bolak bir toplantı organize eder. Mekan da Vehbi Koç'un evi... Evi gelenler arasında ise MİT Müsteşarı Fuat Doğu, Prof. Dr. Yaşar Tunagür ve Fethullah Gülen.
Ne konuşulduğunu elbette bilmiyoruz ama şunu merak ediyorum; Fethullah Gülen, Vehbi Koç'un evinde düzenlenen o toplantıya katıldı mı? Koç ailesiyle tanışması o tarihe mi dayanıyor?
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019