Markar ESAYAN
Hatırlıyorum, 17/25 Aralık Darbesi’ni takip eden ilk zamanlarda, sağ gösterip sol vuran, tarafsızmış gibi yapıp bel altı girişen “yazarlar” koro halinde “Hani bu operasyonlar darbe girişimiydi, nerede bunların soruşturması, operasyonu, davası” diye cevabını çok iyi bildikleri sorular soruyorlar, “82 soruda hükümet-cemaat kavgası” yazılarıyla analiz görünümlü karartma yapıyorlardı.
Bu tavrın birkaç nedeni vardı. İlki bunun bir darbe değil, sadece yolsuzluk operasyonu olduğu algısını yerleştirmek, bu örgütü ortaya çıkarmak karanlık odada siyah kediyi bulmak kadar güç olduğu halde kamuoyunun kafasını karıştırmak, HSYK ve yüksek yargının paralelin eline geçtiği ortadayken hükümetin bu kavgayı hemen yapamayacağını bilmenin sağladığı konfor.
Çünkü 17/25’in Erdoğan’ı hal edememesine çok içerlemişlerdi. Dün darbe davalarına, cemaatçi savcı ve polislere neden karşı çıkıyorlarsa, bugün de aynı dürtü ile hareket ediyorlardı. Dertleri Erdoğan’dan ne pahasına olursa olsun kurtulmak ve statükoyu “update” etmekti. Hiçbir zaman gündeme getirdikleri konunun birinci anlamıyla ilgili olmadılar; tüm değerli tartışmalar siyaseti dizayn etmekte mühimmat olarak araçsallaştırıldı.
Bu takımın estirdiği rüzgarla bu koroya katılanlara ise sadece aptallık mertebesi kalıyordu.
O dönemde AB’li eurokratların kapısını darbe davalarının altını oymak için PDF sunumlarıyla aşındıran CHP’li Umut Oran, 22 Mart’ta aynı cemaatin aynı yöntemle savaş açtığı Erdoğan hakkında “30 Mart’ta o koltuğunda oturamayacak. Bu hafta yeni gelişmeler olacak. Erdoğan’ın korktuğu başına gelecek. Belki de 30 Mart’ı bile görmeden siyasetten çekilebilir” diyor, ama seçim sonrası genel başkan yardımcılığı ve MYK’dan kendisi uçuyordu.
Aynı değişiklikte Kılıçdaroğlu, Hürriyet’in ex-yayın müdürünü MYK’da korumaya alıyor, 17/25’in cevval gazetesi Radikal’in cezası ise kapanmak oluyordu.
Peki Kılıçdaroğlu yasadışı tapeleri Meclis’te yayınlar, Oran “müjdeli” haberler verirken, bu güveni hangi kanaldan elde etmişlerdi? Birgül Ayman Güler’in “Seçimlerde cemaatle ittifak yapıldı” sözleri hala açıklanmayı bekleyen kritik bir soru değil midir?
Basın, düşünce ve ifade özgürlüğünden bahseden böyle ilkesiz bir medya ve muhalefetimiz var bizim.
Ve işte, bir yıldan az bir sürede ortaya saçılan bilgiler, soruşturmalar, 14 Aralık operasyonunun içeriği ortada... Başka hangisini sayalım, Böcek Davası, TÜBİTAK, TİB, MİT TIR’ları soruşturmaları, Dışişleri'nin sağır odasının dinlenmesi, İHH’ya yönelik El Kaide kumpası, Gezi’de yakılan çadırların altından paralelin çıkması, KPSS ve diğer sınav sahtekârlıkları, MHP’ye yönelik kaset operasyonu davası, Şike Davası’nda kumpas kurulduğuna dair suç duyurusu.
25 Aralık günü “dönemin Başbakanı”nın koluna kelepçe takmak için adeta emniyet içinde bir 2. Bab-ı Ali Baskını yaşanması...
17/25 Aralık darbesi boşa çıkınca homurdanarak “Nerede bu darbenin davaları” diyen aynı “kalemler”, bugün yine homurdanarak tüm bu korkunç tabloyu “Özgür basın susturulamaz” ilanlarıyla, yayımladıkları bildirilerle karartmaya çalışıyorlar.
Cemaatçi, solcu, liberal görünümlü bir koro, Erdoğan nefretinde birleşmiş halde, koskoca bir darbe gerçekliğini, karartılmış onca hayatı, ortaya saçılmış onca delili yok sayarak, bir darbeyi önlemenin “Demokrasiye Darbe” olduğunu iddia ederek aklımızla alay ediyorlar.
Hiç mi utanmıyorlar? Halkı kavanozdaki süs balığının hafızasına sahip aptallar olarak mı görüyorlar, bu altın vuruşu neden yapıyorlar?
O kadar azaldılar, itibarları o kadar yerlerde sürünüyor, yeni piyasaya sürdükleri gençler o kadar pespaye ki, cemaatçisi, solcusu, devşirilmiş Milli Görüşçüsü, Muhsin Yazıcıoğlu’nun “çoktan sürülmüş” dediği tarlanın turfandaları ile safları sıklaştırıyorlar.
Kuddusi Okkır’ın, Yarbay Ali Tatar’ın canını alan, Dink Davası’nı karartan, demokrasi/yüzleşme arzularımızın enerjisini yeni bir gladyonun inşası için transfer eden bu geçmişe dair hiçbir hesap/özeleştiri vermeden, açık bir darbeyi yok sayarak, “Demokrasiye Darbe” ilanlarında boy göstermenin ne aydın olmakla, ne de gazetecilikle ilgisi var.
Neyle ilgisi olduğunu mazi yazacak elbet. Ve böylelerinin asıl cezası, kendi çocuklarının ve torunlarının bile gelecekte tarihi okurken, “İyi ki dönemin Başbakanı Erdoğan'mış” demeleri olacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019