Markar ESAYAN
Cümbüş ittifakının cumhurbaşkanı adayları ağız birliği etmişcesine, seçilmeleri halinde parlamenter sisteme geri döneceklerini ifade ediyorlar. Yani vatandaşa vaat ettikleri şey, bir devri sabık yaratmak; vatandaşın referandumdaki kararını geçersiz kılmak. Yüksek ihtimalle de, fırsatını bulduklarında cumhurbaşkanını milletin seçmesi düzenlenmesini iptal ederek, yetkiyi asıldan alıp yeniden vekile verme konusunda da çok iştahlı olacaklardır.
Bunda birkaç türlü yanlıtma söz konusu… İlkini zaten söyledik. 16 Nisan referandumunda millet tıpkı Ekim 2007’de olduğu gibi bir karar vermiş, bir reform yapılmıştır. Vatandaşa “Senin kararını yok sayabilmemiz için bize oy ver” demek kadar absürt bir tutum olamaz.
Diyelim ki, vatandaş bu vaade oy verdi. Bunun için bir anayasa değişikliği gerekecektir. Cumhurbaşkanı adayları seçimleri kazansa bile anayasayı değiştirme yetkisine sahip değildirler. Yani bir Cumhurbaşkanı adayı böyle vaatlerde teknik olarak bulunamaz. Cumhurbaşkanı altı kısıtlı konuda kararname çıkarma hakkına sahiptir. Anayasa değişikliği gerektiren bir düzenleme için Meclis’te 3/2 çoğunluğa, yani 400 milletvekili sayısına ulaşmak gerekmektedir.
Dolayısıyla, böyle bir vaadi vermek için hem cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak, hem de Meclis’te çoğunluğu elde etmek gerekir. Referanduma gitme sayısına erişilse bile, bu sefer de halkımızı bu konuda ikna etmek için çetin bir süreç önlerinde olacak. Şimdi durum böyleyken, millete açıkça yalan söylemek hiç de iyi bir yöntem değil. Ama muhalefet böyle etik prensiplere zaten sahip değil.
Ancak buna rağmen bu yanıltıcı tavrın altı tamamen boş değil. Çünkü karşıt ittifakın aklındaki tek amaç Türkiye’ye bir devri sabık yaşatmak. Bunun nasıl olacağını pek düşünmedikleri ortada. Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hal etmek veya bunu yapamazlarsa Meclis’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çalıştırmayacak bir çoğunluk elde etmek temel amaçları. Kısaca “Erdoğan’dan sonra tufan” şeklinde bir kaba durum var. Burada kesinlikle ülke çıkarları bir öncelik değil.
Oysa cümbüş ittifakının kazanması halinde, aynı gün ülke nasıl yönetilecek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi nasıl işletilecek, uyum yasaları konusunda muhalefetin bir hazırlığı var mı soruları oldukça hayati. Muhalefetin bu konuda hiçbir anlamlı hazırlığı olmadığı, “başka bir şey” bekledikleri ortaya çıkıyor.
O şeyin ne olduğu belli. Önce bir şahı yıkalım da gerisini dünya ile elbirliğiyle yapar hallederiz çürük düşüncesi hakim. Her şey milletin gözü önünde yaşanıyor. Aziz milletimiz tüm bu işaretleri yerli yerinde okuyacak ve gerekeni yapacaktır.
AK Parti’nin 27. Dönem Milletvekili listesinin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Yeni vazife alacaklar da, vazifesinin bu kısmını şimdilik tamamlayanlar da eşit derecede değerli ve saygıdeğer. 26. Dönem çok büyük işler yaparak zaten tarihe geçti. Bu da her faniye nasip olmayacak en önemli kazanç.
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019