Mehmet BARANSU
Türkiye önceki gün akşam saatlerinde Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nden gelen haberle sarsıldı. Silvan’da gündüz gözüyle çıkan çatışmada 13 asker ve yedi PKK’lı hayatını kaybetti. Taraf, baskının nasıl gerçekleştiğiyle ilgili Jandarma Bölge Komutanlığı Harekat Merkezi’nde görevli bir askeri yetkiliyle konuştu.
İşte Silvan’daki baskının hikayesi;
90 komando üç kişiyi aramaya çıktı
PKK’lı bir grup, geçen cumartesi iki asker ve bir sağlık görevlisini kaçırdı. Ardından da üç gün önce Diyarbakır’ın Hazro İlçesi’nde Jandarma Komutanlığı’na roket atarla saldırı gerçekleştirdi. Bu iki olayın ardından Komando Taktik Alay Komutanlığı’na bağlı, Silvan Komando Taburu’ndan bir bölük yaklaşık 90 kişiyle, bölgede arama tarama faaliyetleri yapmaya başladı.
Arama ve tarama yapılan nokta, Diyarbakır’ın Silvan, Dolapdere ve Kulp ilçelerinin, Küplü Köyü arasındaki bir bölgeydi. Bölük dört kola ayrılmıştı. Her kolda yaklaşık 22 kişi bulunuyordu. Araziye yayılan bölükteki kollar arası mesafe ise yaklaşık üç ila beş kilometre civarındaydı. Her kol üç kilometrelik mesafede arama tarama faaliyetlerini yürütüyordu.
Tim dinlenmeye çekildi
Bölüğün dört kolu da arama tarama faaliyetlerine saldırıdan bir gün önce akşam saatlerinde başlamış, gece boyunca arama ve tarama faaliyetlerini sürdürmüştü. 13 askerin hayatını kaybettiği kolda bulunan askerler de dinlenmek için öğlen uygun bir bölge aramaya başlamıştı. Tim komutanı, yüksek ve kuru otların olduğu, seyrek ağaçların bulunduğu bir noktada, kolun dinlenmesi için emir verdi. Kol, dinlenmek üzere istirahata çekildi. İki asker de nöbetçi olarak kolun yakınındaki bir noktaya konuşlandı.
PKK’lılar gizlice sızıyor
Askerler, yüksek kuru otların olduğu bölgede dinlenirken, PKK’lı grup, saat 14:30 civarında kolun bulunduğu alana sızmaya başladı. Üç koldan sızdıkları tahmin edilen PKK’lı grup, önce kolun güvenliğini sağlamak üzere nöbet tutan iki askeri öldürdü. Ardından da dinlenen kolun üzerine el bombaları atmaya başladı. Hakim tepelerde bulunan diğer PKK’lılar ise uzun namlulu silahlarla kolu tarama başladı.
Kolun üzerine atılan el bombalarından çıkan şarapnel parçaları, askerlerden bazılarını yaralamış, hareket edemez duruma getirmişti. Baskının ilk şokunu atlatan askerler, alana yayılmaya başladı. Ardından da sıcak çatışma başladı. Sıcak çatışma devam ederken, el bombalarının etkisiyle yüksek kuru otlar bir anda alev almaya başladı. Çatışma devam ediyordu ve yaralı askerler, yangının ortasında kalmıştı. Kendilerine yardım edilemiyor, yangının ortasından alınamıyorlardı.
Genelkurmay’a giden ilk bilgi
Bir yandan çatışma devam ederken, bir yandan da telsizden ilk bilgiler harekat merkezine aktarılıyordu. Oradan da Genelkurmay Başkanlığı’na. Çatışma bölgesinden Genelkurmay Başkanlığı’na aktarılan ilk bilgi, iki askerin şehit, ikisinin ise yaralı olduğu bilgisiydi. Otların bir anda alev alması, yangının kısa sürede bölgeye yayılması, çatışmanın devam etmesiyle, ölü sayısı artmaya başladı. Çatışma devam ederken telsizden Harekat Merkezi’ne oradan da Genelkurmay’a sekiz askerin şehit olduğu bilgisi gitti. Yangının ortasında kalan askerler hayatını kaybetmişti.
PKK’nın etrafı sarıldı
Sıcak çatışma devam ederken, kolun bulunduğu alana sızan iki PKK’lı çıkan çatışmada yaralandı. Alevler kısa süre sonra PKK’lıların bulunduğu bölgeye ulaştı. Sızma yapan gruptaki diğer PKK’lılar, ateş ederek bölgeden ayrılmaya başladı. PKK’lılar bölgeyi terk ederken, bölüğün diğer üç kolu çatışma bölgesine vardı.
Bölgeye gelen iki kol, kaçan PKK’lıları takip ederken, diğer kol ise baskın yiyen askerlerin bulunduğu alanının güvenliğini sağlamaya başladı. Harekat merkezinden saat 16.00’da bölgeye helikopter gönderildi. Bölgeye varan ilk helikopterlerden indirme yapıldı. Jandarma Özel Harekat birlikleri kaçan PKK’lıları takip etmeye başladı. Sikorsky helikopterler ise kaçan PKK’lı gruba ateş etmeye başladı.
Acı bilanço netleşiyor
Çatışma baskın yapılan alının dışında devam ederken, öldürülen askerlerin sayısı da netleşmeye başlamıştı. Şarapnel ve kurşunlarla yaralanıp ateş çemberinin arasında kalan altı asker yanarak ölmüş, yedi kişi ise çatışmada aldıkları kurşun yaralarıyla hayatlarını kaybetmişti. Sızmayı yapan iki PKK’lı da yaralandıktan sonra yanarak ölmüşlerdi. Şehit olan 13 asker, helikopterle askeri hastaneye götürülürken, yanan iki PKK’lı da Silvan Devlet Hastanesi’ne gönderildi.
PKK’lı grup kaç kişiydi
Bir yandan yaralı ve ölenler helikopterlerle bölgeden sevk ediliyor bir yandan da kaçan PKK’lılarla sıcak çatışma devam ediyordu. Çatışma akşam 21:00’a kadar devam etti. Jandarma Özel Harekat birlikleri kaçan PKK’lı gruptan beş kişiyi öldürdü. Bu bilgi önce Harekat Merkezi’ne oradan da Ankara’ya bildirildi.
Dün görüştüğüm askeri yetkiliye, baskını yapan PKK’lı grubun kaç kişi olduğunu sordum. Telsiz kodlarından yaptıkları tesbitlere göre grup yaklaşık 10-11 kişi. Tahmin ettikleri maksimum sayı ise 13. PKK’lı timlerin, diğer bölgelerde 5’erli, 6’şarlı gruplar halinde gezdiğini söyleyen askeri yetkili, Diyarbakır, Lice, Silvan bölgesinde PKK’nın 10-12 kişilik gruplarla gezdiği söyledi.
En ufak kıvılcımda yangın çıkar
Askeri yetkiliye çok tartışılan el bombasıyla yangın çıkıp çıkmayacağını da sordum. “Bölgede yüksek ve kuru otlar olduğu için bırakın el bombasını, silah namlusundan çıkan kıvılcımlarla bile yangın çıkar. Bölgeye bakarsanız ağaçların seyrek, kuru otların fazla olduğunu görünsünüz” cevabını verdi. Görüştüğüm askeri yetkili dün bazı gazetelerdeki “baskına uğrayan kolun, öğlen yemeği için mola verdiği” iddiasını doğrulamadı. Kendisi de benzer operasyonlara katıldığı için, kolun uyumak için o bölgeye konuşlandığını tahmin ediyor. Tahminine gerekçe olarak da bu tür operasyonlarda yaptıkları uygulamayı gösteriyor: “Bu tür arama-tarama faaliyetlerinde kollar, akşam çalışır ve öğlen uyumak için bir bölgede dururlar. Uyuyup dinlendikten sonra tekrar arama tarama faaliyetlerine devam ederler. İki-üç nöbetçi de kol uyurken güvenliği sağlar.”
İki PKK’lı da yandı
Kolun o saatte tam olarak ne yaptığıyla ilgili kesin bilgiyi ise bugün öğreneceklermiş.
Silvan Devlet Hastanesi’ne götürülen iki PKK’lının vücudunda kurşun ya da şarapnel izi olup olmadığını öğrenmek üzere dün hastaneden de bilgi almaya çalıştık. Hastanede görevli bir isimle konuştuk. Görüştüğümüz kişi “Ölen iki PKK’lı yandığı için cesetlerin Malatya Adli Tıp’a gönderileceğini ve raporun buradan verileceğini” söyledi.
Karargâh: Çatışmada uçak kullanılmadı
Taraf ’ın sorularını yanıtlayan Genelkurmay Enformasyon Dairesi Başkanlığı yekilileri Diyarbakır’da geçtiğimiz perşembe meydana gelen çatışmada Hava Kuvvetleri’ne ait herhangi bir uçağın kesinlikle kullanılmadığını belirttiler. Çatışma esnasında sıcaklığın 40 dereceyi bulduğunu ve alandaki uzun kuru otların tutuşmaya müsait olduğunu kaydeden Genelkurmay yetkilileri şöyle konuştu: “Bu tür çatışmlarda en ufak bir mermi çekirdeği taşa çarpsa kıvılcım çıkabiliyor. Ortam da uygun olunca yangın çıkabiliyor. Olay yeri incelemesini sürdüren savcılığın da çatışmada teröristlerin Rus yapımı alev gücü yüksek el bombaları kullandığına dair bir rapor hazırladığı belirtiliyor.” Asker sayısı ve saldırıyı düzenleyen PKK’lı grubun sayısına dair diğer ayrıntıları kamuoyuyla paylaşacaklarını belirten yetkililer, “Komando tugaylarımızın tamamı profesyonellerden oluşmaktadır. Bu olaydaki askerlerimiz, Silvan Taktik Jandarma Komando Alayı’na bağlı bir birimdir” açıklamasını yaptılar.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015