Mehmet BARANSU
“Beni takip eden kişi için cemaatçi dediler, ilgisi olmadığı ortaya çıktı. Bunu Mersin’de yaşadım. Benim fotoğrafımı, videomu çekmişler. Hakkımda ne bir karar var, ne de bir şey. Niye çekmişler? Bazıları için cemaatçi diyorlardı o zaman. Ama sonra anlaşıldı ki cemaatle filan ilgisi yok.”
Bu sözler AK Parti kurucusu, HDP Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat’a ait. Can Erzincan TV’deki Nazlı Ilıcak’ın sunduğu “Özgür Düşünce” programında söylemiş.
Fırat, bu yazıyı neden kaleme aldığımı çok iyi tahmin edecek. Mersin’deki bahsettiği o olay kansere neden olan GDO’lu pirinç ve yolsuzluk olayıyla ilgili.
Bu köşede bu olayla ilgili üç yazı kaleme aldım. Dört eski bakanın isminin karıştığı Mersin’in 17-25 Aralık’ı kapatılmış, polis ve savcılar hakkında hükümeti yıkmaya teşebbüsten darbe davası açmışlardı. O davada hükümetten tek bir müşteki yok ama HDP’li Fırat davanın müştekilerinden. İfadesiyle savcılar yolsuzluktan darbe davası çıkardılar.
Fırat, “aldatıldım” bahanesine sığınarak “o kişi cemaatçi değilmiş” diyerek sorumluluktan kurtulamaz.
Neden mi?
Çünkü Dengir Bey’in eline tweet diye bir çıktı tutuşturmuşlar. Benden de şikâyetçi olmuş. GDO’lu pirinç haberi yaptım diye “darbeye teşebbüs” ettiğim iddiasına ortak olup ağırlaştırılmış müebbet hapsimi istiyor. Sebep ise yolsuzluk iddiasıyla haberde ismi geçen bir işadamının Fırat’ın arkadaşı olması.
Sayın Dengir Fırat…
O elinize tutuşturulan ve kimin tarafından size verildiğini tahmin ettiğim ya da sizin adınıza dosyaya konan o kâğıt var ya… İşte o sahte. Mahkemede bunu öğreneceksiniz.
Öyle “Baransu yolsuzluk haberi yaptı, darbeye teşebbüs etti” diyerek müştekisi olduğunuz o davadan kaçmak falan filan yok.
O belge dosyaya kim tarafından kondu, sizden bunu mahkemede açıklamanızı isteyeceğim.
Daha önceki yazılarımdan yolsuzluktan darbe çıkartılan bu dava ile ilgili sahte belgelerin olduğunu anlayıp, “Beni takip eden kişi için cemaatçi dediler, ilgisi olmadığı ortaya çıktı” savunmasıyla sorumluluktan kaçamazsınız.
Siz, adı yolsuzluk soruşturmasına karışan arkadaşınız, onun damadı olan avukatı, bu soruşturmayı kapatmak üzere atanan polislerin müşteki olmasıyla darbe davası açıldı. O davanın sebebi sizlersiniz. Sorumluluktan kaçamazsınız.
Müştekisi olduğunuz davaya sizi bekliyor olacağım. Gelmezseniz mahkeme hakkınızda zorla getirme kararı çıkaracaktır. Tıpkı Sümeyye Erdoğan’a suikast planı tweeti gibi o tweetin de nasıl bir kirli planın, kumpasın bir parçası olduğunu öğreneceksiniz.
Kumpas yalanına sarılanların nasıl kumpas kurduğunu göreceksiniz. Üzücü olan şu ki, ya bu işe ortaksınız ya da kullanıldınız.
Mahkeme sonrası nasıl bir açıklama yapacağınızı da merak ediyorum.
17-25 Aralık’tan hükümet darbe çıkarttı diye ekran ekran gezip konuşuyorsunuz. Mersin’in 17-25 Aralık soruşturmasından ve kapatılmasının ardından siz ve arkadaşlarınız nasıl darbe davası çıkardı?
Duruşmaya az kaldı savunmamı bekleyin.
Sayın Fikri Sağlar, sizden bir talepte bulunmuştum. Bu dava sizin de namusunuz, Mersin’in namusu. Henüz bir cevap alamadım. Mersin’in 17-25 Aralık’ını Meclis’e taşımazsanız milletin iki eli yakanızda olacak.
KORKAKLARA DEĞİL CESURLARA İHTİYAÇ VAR
Ülkenin en “vicdanlı” ismi, “gözyaşı” abidesi eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç yine konuşmuş. Belli ki, sebep ve ortak olduğu ülkedeki zulüm, hukuksuzluk geceleri uykularını kaçırıyor, “vicdanı” uyutmuyor.
Ülkedeki adaletin büyük yara aldığını söylemiş. Adalet sarayına değil adalete ihtiyaç olduğunu belirtmiş. Yüksek sesle konuşmamanın ıstırabını çekiyormuş.
Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmalarına çok üzülmüş, itiraz ediyormuş. Gerekçesi ise ilginç; “MİT tırları basında hep yazıldı, çizildi, artık gizlilik diye bir şey kalmadı.”
Sayın Arınç’la ilgili söylenecek, yazılacak çok şey var. Dündar ve Gül için bunu söyleyen Arınç, bakan ve hükümet sözcüsü olduğu dönemde savcılara benimle ilgili talimat vermişti.
2013’te bir haber yayınlamıştım. Yazdığım habere bir de belge koymuştum. 2004 yılındaki MGK kararı. Arınç, “Baransu hakkında gereğini yapın savcılar” diye emir vermiş ve hakkımda 52 yılla hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
O belge ben yayınlamadan dokuz yıl önce Hürriyet’te, Nokta dergisinin darbe günlüklerinde, Özden Örnek’in anılarında, Alper Görmüş’ün kitabında çıkmış ve gizliliği kalmamıştı.
Bugün Dündar ve Gül için bunu söyleyen Arınç, dün tam tersini söylüyordu.
Arınç’a “Avukatım olur musunuz” diye sormuştum, sessiz kalmayı tercih etmişti. Nedenini aslında çok iyi biliyoruz.
Muhafazakâr kesimin ne vicdanına ne de gözyaşlarına inancım var. Komplekslidirler. “Öteki mahalleye” yaranma yarışına girerken, aynı uygulamalara muhatap kalan kendi mahallesindeki insanlara sessiz kalırlar. Siyasi tarihimiz bunun örnekleri ile dolu.
Antidemokratik yasaları onaylayan eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sanki o yasaları onaylayan kendisi değilmiş gibi yasaları eleştirmişti. Ahmet Sever’in Gül’le ilgili kitabı bu tür kompleksli örneklerle dolu.
Sayın Arınç, intikam davalarının avukatı olma teklifimi kabul etmediniz. O her daim vurguladığınız “vicdanınız” var ya, onun gereği izleyici olarak davalarıma beklerim.
Gözyaşı dökeceğinize garanti veririm.
(Yüksek Güvenlikli Silivri Cezaevi)
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015