Mehmet BARANSU
Yazıya başlamadan şu notu düşeyim. Başlık bana ait değil. Muhatabın, muhatapların kendileri için kullandıkları bir tanımlama bu.
Fuat Avni sosyal medyadaki hesabından “Tahşiye operasyonu” kapsamında gözaltına alınacağımı yazdığında ilk tepkim “tahşiye ne” olmuştu.
İlk kez duyduğum bir kelimeydi. Operasyonla birlikte kelimenin anlamını öğrendim.
İktidarın senaryosuna göre Fethullah Gülen, 2009 yılında bir konuşma yapmış, Zaman gazetesi bu konuşmayı haberleştirmiş, ardından Samanyolu televizyonu “Tek Türkiye” adlı dizisinde bunu senaryolaştırmış, bir sonraki adımda da polis Tahşiye grubuna operasyon düzenlemiş ve Gülen’in emriyle “kumpas” kurmuş.
Basına yönelik intikam operasyonu başlayınca bu senaryonun perde arkasını aralamaya çalıştım. Çarpıcı ize ise Samanyolu Medya Grup Başkanı Hidayet Karaca’nın ifadesinde rastladım. Twitter’dan da kısmen olayın perde arkasını yazdım.
Yazmamla birlikte bir dönem masa komşum olan en “kullanışlı aptal”, parti bülteninde tam da iktidarın senaryosuna uygun yazı yazdı. Ya da kendisine yazdırıldı.
Savcı, sorgulama öncesi Karaca’nın avukatlarına bazı belgeleri göstermiş. Savcının gösterdiği belgeler arasında çarpıcı bir bölüm var.
Fethullah Gülen’in Tahşiye konuşmasından bir yıl önce Neriman Aydın ve Ali Özoğlu adlı iki kişi Şubat 2008 yılında Tahşiye’yi konuşmakla kalmamış, not defterine bazı önemli notlar düşmüşler. Tahşiye grubuyla ilgilenilmesi, içlerine sızılması, kullanılması gibi ifadeler…
Her iki ismin de Ergenekon operasyonu kapsamında bir dönem tutuklu kaldığını, “kullanışlı aptalın” yazarlık kariyerini Ali Özoğlu üzerine yaptığı “haşiyesini” düşeyim.
Bu olay, Karaca’nın savcılık ifadesinde iki sayfada anlatılıyor. Avukatlara, savcının kendilerine gösterdiği belgeyi sordum. Kısıtlama kararından dolayı Aydın- Özoğlu bölümü kendilerinden saklanmış. Tahşiye iddianamesinde de bu bölüme kısmen değinilmiş.
Saklanmasının nedeni ise savcının iddiasını tamamen çöpe gönderecek belgeler olması. Neden mi; savcılık ve iktidarın iddiası Tahşiye grubunun Fethullah Gülen tarafından ilk kez kullanılıp, kumpas kurulduğu savı. Ancak savcılar, ellerine teslim edilen dosyayı okumadıkları için, 2008 yılı Şubat ayındaki Aydın- Özoğlu bölümünü atlamışlar. Avukatların görmesiyle de “kısıtlılık kararı var veremeyiz” demişler.
Bu ayrıntı neden mi önemli? Önce Nerimen Aydın ve Ali Özoğlu’nun kim olduklarına bakalım. Aydın, sivil bir kadın. Ergenekon iddianamesi ve tapelere yansıyan bilgilere göre kardeşiyle birlikte orduda genç subayları örgütleyen bir isim. Harp Okulu’nda okuyan, askeriyede görevli muvazzaflarla belge alışverişi dâhil birçok yasadışı icraata imza atmışlar. Askerî öğrencileri cemaatler ve sivil toplum örgütleri içine sokup, fişleme yaptırmışlar.
Ali Özoğlu da sivil bir vatandaş. Ancak basına da yansıyan o meşhur fotoğrafla generaller, albaylar karşısında esas duruşta duruyor. Anlaşılan bir yapının “paralel örgütlenmesinin” sivil kanatları.
İşte bu iki isim Tahşiye grubuna sızmayı, onları kullanmayı 2008 yılı Şubat ayında konuşmuş.
Bu bilgiler ışığında ortaya çıkan sonuç ise şu; Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde oluşturulan bir grup, 2008 yılı itibariyle bazı cemaatlere sızıp, bunları kullanarak AK Parti’yi zor durumda bırakıp, kapatma davasında yaptıracakları eylemleri delil olarak kullanacaklardı. Kapatma davası 14 Mart 2008’de açıldı. Şubat 2008’de Aydın- Özoğlu’nun konuşması bu açıdan ilginç. Taraf’ın yayınladığı Lahika belgesinde de bu planın özünü görmek mümkün.
Polis istihbaratın sızdığı Tahşiye grubuna operasyon yapınca plan birilerinin ellerinde patladı ve Nisan 2009’da İrticayla Mücadele Eylem Planı hayata kondu.
Yerim kalmadı… Bu konuya devam edeceğim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015