Başta Amerika olmak üzere bazı Avrupa ülkeleri ile de aramızın açılmasına neden olan olay, onların Suriye'nin kuzeyindeki ve Türkiye'nin sınırındaki oluşumu terör örgütü olarak değil, DEAŞ'a karşı mücadele eden Suriye halkının bir bölümü olarak görmeleridir. Yoksa hepsi Türkiye'nin teröre karşı verdiği mücadeleyi anlayışla karşılıyorlar. PKK onlar için de bir terör örgütüdür.

Bir anı 
Aynı olaya farklı konumlarda olanların nasıl farklı bakabileceğini Yunanistan'da katıldığım bir etkinlikte görmüştüm. Yunanistan'la aramızda gerginlik vardı. Atina'daki etkinlikte biz Türk konuşmacıların güvenliği için dinleyici sayısı kadar polis görevlendirilmişti.

Ege kavramı 
Biz Türk konuşmacılar da Yunanlılar da barış istediğimizi söyleyerek, Ege'nin bir barış denizi olması gerektiğini vurguluyorduk. O sırada biz Türklerin "Ege" denilince "Deniz"i, Yunanlı konuşmacıların ise "Ege" denilince "Adalar"ı ifade ettiğimizi fark ettim. Bugün yaşanan olaya ve başta ABD ile yaşanan gerginliklere baktığımızda da durum aynıdır.

Kürt realitesi 
"Kürt realitesi" bizim sosyo-politik yapımızın vazgeçilmez bir öğesi ve ulusal birliğimizin değerli bir parçasıdır. Mesela ABD içinse, Kürt realitesi bölgedeki ulusları birbirine düşürmeye yarayacak bir bölücü etkendir. ABD de teröre karşıdır ve PKK onlar için de bir terör örgütüdür. Ama PKK'nın Suriye'deki uzantısı olan PYD, ABD için Esad'a, Rusya'ya, İran'a ve DEAŞ'a karşı mücadelede kullanılacak vesayet güçleridir.

Erbil ve Kandil 
Şu ABD elini buradan çekse ve Suriye'deki Kürtlerin anayasal hakları, bunları kimse kullanmadan barış içinde ele alınabilse, olay bugünkünden çok farklı gelişirdi. Ya da ABD Irak'ı işgal ettikten sonra Erbil'deki Kürt oluşumu ile Kandil'deki Kürt oluşumu arasındaki farkı görebilseydi, durum yine çok farklı olurdu. Bu kavram kargaşası arasında tek olumlu yan, Türkiye'nin teröre karşı ve sınır güvenliğini korumayı amaçlayan operasyonlarının, bunlar tarafından anlaşılmasıdır.

Hepsi bizi anlıyormuş...
Örneğin ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyonu Dışişleri Bakanları Toplantısı'ndaki konuşmasında Suriye'nin kuzeybatısındaki son olaylardan kaygı duyduklarını belirtirken "Türkiye'nin güvenlik endişesinin farkındayız" demiştir. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de, Zeytin Dalı Harekâtı'na ilişkin olarak "Türkiye'nin meşru güvenlik kaygıları bulunuyor. Hiçbir NATO üyesi Türkiye kadar terör saldırısına maruzkalmadı. Türkiye, bu güvenlik endişelerini çözme hakkına sahiptir" diye konuşmuştur.