Melih ALTINOK
Çözüm süreci müthiş bir hız ve umutla devam ediyor. Düne kadar tabu sayılan konular “en yetkili”ağızların katıldığı tartışmalarda dillendiriliyor. “Olamazların” önündeki tek engelin öğretilmiş kaygılarımız olduğu gün gibi ortaya çıkıyor.
Paradigma değişiyor, duvarlar bir bir yıkılıyor. Tıpkı Marx’ın o meşhur sözlerinde olduğu gibi:
“Peşlerinde kadim ve hürmete şayan bir önyargılar ve kanaatler silsilesini sürükleyen tüm durgun, donuk ilişkiler silinip süpürülüyor; yeni ortaya çıkan her şey daha kemikleşemeden miadını dolduruyor. Katı olan her şey buharlaşıp gidiyor, kutsal olan her şey dünyevileşiyor ve sonunda insanlar hayatlarının gerçek koşullarıyla ve diğer insanlarla ilişkileriyle yüzleşmeye zorlanıyor.”
Barış’ın kapısını şimdiden epeyce aralayan bu dönüşüme muhalefet eden kesimler ise “düne” daha sıkı sarılıyorlar, ama nafile.
Çünkü bu “dalga” yalnızca ülkede, olması gerektiği gibi muktedirleşen halkın tek ve meşru temsilcisi parlamentodan çıkan siyasal iktidarın kararlı iradesinin eseri değil. Bölgedeki ve dünyadaki “zamanın ruhu” da bu.
Dolaysıyla, en katı hiyerarşik örgütlemelere sahip olan ve “taraftarlarını” sıkı bir ideolojik tahakküm altında tutan yapılanmalar bile çaresiz.
İşte, geçtiğimiz çarşamba Hangi Taraf’ta ağırladığım ülkücüler, katı olan her şeyin nasıl buharlaştığının en bariz örneklerinden biriydi.
12 Eylül öncesi ülkücü hareketin en radikal militanlarından biri olan ve iki yılı Mamak’ta olmak üzere toplam 11 hapis yatan Adnan Baran program boyunca bizleri şaşırttıkça şaşırttı.
Mahallesinin baskısına, tehditlerine aldırmadan çözüm sürecine kararlı desteğini sunan Baran adeta“bir nesne değil, özneyim” manifestosu yazdı.
Keza programa telefonla bağlanan ve yine 11 yıllık mahpusluğunun dört yılını Diyarbakır Tabutluğu’nda geçirmiş, Yusufiyeli Ülkücüler Derneği Başkanı Hasan İlter de farksızdı.
Taban uyanıyor taban
“Bedelse bedel” dedirten bu iki âkil ve demokrat ülkücünün açıklamalarından şu satır başları sanırım aydınlatıcı olacaktır:
“Akan kanın durması için Öcalan’la da, herkesle de görüşülebilir.”
“Madem Kürtlerle kardeşiz diyoruz, kardeşlik hukukuna uygun olarak demokratik bir Türkiye’yi inşa etmeliyiz. Verilen bir şey yok, iade edilen haklar sözkonusu.”
“Çekilen acıları, ödenen bedelleri deşmenin bir anlamı yok. Dağdakiler silahlarını bırakıp yasal ve meşru yöntemlerle pekâlâ siyaset yapabilir.”
“Anadilde eğitim haktır.”
Ve daha bir sürü ezber bozan açıklama...
Baran ve İlter’in açıklamalarının marjinal olduğunu düşünmeyin.
Zira 12 Eylül referandumundaki yüzde 58 “evet”in ciddi kısmının, MHP yönetiminin blok tavrına rağmen ülkücü tabandan geldiğini zaten biliyoruz.
Hasan İlter de nabzını yakından tuttukları ülkücü tabanda görüşlerinin büyük oranda kabul gördüğünü, cesaretlerinin buradan kaynaklandığı söylüyor.
Baran ise “Vur de vuralım, öl de ölelim” çağrısının ülkücü tabanda yüzde yirmi bile destek bulamayacağını iddia ediyor.
Sesimiz kendilerine ne kadar ulaşır bilemiyorum. Ama ülkücüleri ve milliyetçileri arkaik söylemlerle konsolide etmeye çalışan MHP yönetimi, tabanındaki zamanın ruhuna uygun bu hareketliliği görmezden geldikçe ya da baskıladıkça kaybedeceğini görmeli.
Baran’ın şu sözleri üzerine de kızmadan, isyan etmeden düşünmeliler:
“MHP yönetimi 90’larda Kürt vatandaşlarımız üzerindeki baskıları reddetmesi, eleştirmesi gerekirken sahiplendi. Suçluları savundu. Bu da parti ile bölgenin bağını kopardı. Oysa daha sağduyulu, itidalli bir politika ile kardeşliğe, huzura büyük katkı sağlayabilirdi.”
Gayet âkil bir liste
Tüm eleştirilere rağmen ben âkil insanlar listesini gayet makul buldum.
Pek çok değerli ismin, aynı gazetede yazdığım kıymetli yazarların yanı sıra listede Yıldıray Oğur’un da yer almasına “ayrıca” sevindiğimi söylemeliyim.
Yıldıray bu sıfatı layıkıyla hak ediyor. Çünkü henüz beş altı ay önce, bugün sürece “amaları” eşliğinde el mecbur destek veren birçok isim, “Erdoğan Kürtleri imha etmeye hazırlanıyor” derken, bizler bugünün hazırlıklarının yapıldığını söylüyorduk.
Ve bu umutlu yazılarımızdan, barış gazeteciliğimizden ötürü linç edilirken dönüp de baktığımda yanımda bir tek Yıldıray’ın olduğunu hatırlıyorum.
Listede adları olmadığı için içerleyen dostlar da üzülmesinler. Yoklar diye süreç akamete uğrayacak falan değil.
Zira bu çözümü planlayan, uygulayan, sürecin siyasi riskini üstelen seçilmiş âkil insanlar, Tayyip Erdoğan, Sadullah Ergin, Ömer Çelik, Hüseyin Çelik, Yalçın Akdoğan... zaten yerli yerinde.
[email protected]
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019