Melih ALTINOK
Türkiye’nin son on yıldaki dış politikası ezber bozuyor. Ankara’nın Birleşik Kıbrıs’a “evet” çıkışıyla başlayıp, işgal altındaki ya da diktatörlerin yönetimindeki halklarla dayanışma perspektifi, “sömürülen ülkelerde” takdir topluyor. Türkiye bu ilkesel tutumunu, kimi zaman ABD ve Avrupa sağıyla ters düşmeyi göze alarak sürdürüyor.
Ancak bu “kral çıplak” tavrının, batıdan izolasyonu hedefleyen bir “üçüncü dünyacılık güzellemesi” olmadığının altını çizmek gerek. Zira hedeflenen, batı demokrasisine eşit bir ortak olarak entegrasyon.
Gelişmiş kapitalist ülkelerin eski dünya düzenine karşı bu başkaldırıdan hazzetmemeleri doğal. Ne var ki Türkiye’de sol jargonu sahiplenen kesimlerin, dünyanın her yerinde rahatça sola dahil edilebilecek bu dış politika çizgisine emperyalistlerin argümanlarıyla muhalefet etmeleri hayli garip.
Örneğin, geçen pazar 12 kişinin hayatını kaybettiği Paris katliamı için yan yana gelen 50 ülkenin liderine, hakkaniyet adına bir çağrı yaptığınızda ilk tepki onlardan geliyor. “Terörün aldığı 12 can karşısındaki duyarlılığınızı destekliyoruz. Benzer tavrı Nijerya, Irak, Suriye, Mısır ve Afganistan’da aynı gün katledilen isimsiz binlerce doğulu için de göstermelisiniz” dediğinizde ortalama bir Avrupa sağcısı gibi üzerinize atlıyorlar. “Avrupa’da huzurumuzu bozmayın, terör yapmayın da gidin Orta Doğu’da falan sessizce ölün işte” diyenlere kanon yapıyorlar. Ne “şeriyatçılığınız” kalıyor, ne “teröristliğiniz.”
Çinlilerin ahı tutmuş, Allah bizi hakikaten ilginç zamanların tam ortasına atmış.
Doğulu bir seyyar satıcının ölüsünün, Parisli bir karikatüristten değersiz olmaması gerektiğini söyleyene ilk tepki sol adına “solculardan” geliyor!
Yine bu “bir acayip solcu” cephenin diplomatik yazarlarından biri çıkıp, benim diyen ABD’li neoconların yumuşatmadan yazamayacağı şu satırları rahatça kaleme alabiliyor:
“Örneğin Yemen’de
Müslümanlara karşı bir İslamofobi yok; ancak El Kaide’nin Yemen kolu geçen hafta 3 ayrı saldırıda 45’in üzerinde insanın hayatına mal oldu. Pakistan’da bir Müslüman’ın dışlanması söz konusu değil ancak geçen ay bir okula yapılan baskında 150’ye yakın çocuk öldü.”
Zavallıca.
Evet, hanımefendinin adını saydığı yerlerde Anti-İslam hareketleri etkin değil. Ama hepsi de, ABD’nin ya da diğer ülkelerin açık ya da gizli işgali altında inim inim inliyor.
İşgal edilmiş,
yüzbinlerce vatandaşı öldürülmüş, kadınlarına tecavüz edilmiş, ekonomisi ve altyapısı çökertilmiş ülkelerde yaşayan çaresiz insanların şiddete yönelişini, dini ve etnik aidiyetlerinin varoluşuyla açıklamak cehalet değilse nedir?
Paris’i 100 bin ABD askeri işgal etsin.
Irak’taki katliamların, işkencelerin, tecavüzlerin yıkımların aynısını değil binde birini hayata geçirsin. Görün bakalım siz o yol boyu kafelerdeki centilmen beyefendileri, hanımefendileri…
Yukarıdaki özcü yaklaşımın, “Karadeniz’de de yoksulluk yok mu? Lazlar niçin Kürtler gibi dağa çıkmıyorlar” diyen faşistlerinkinden farkı ne? Biri insanları etnisitesinden dolayı diğeri de dinî inancından ötürü potansiyel tehdit olarak görmüyor mu?
Terörü bir sonuç değil neden olarak görenler, şiddeti doğuran maddi şartları tartışmayı teröristliğe eşitleyip oryantalizmin batağına saplananlar,
Paris’te ya da Nijerya’da katliam yapan karanlığın ürkek ortaklarıdır.
Yüzlerindeki “çağdaş” maskeler ve seküler dilleri de bu ortaklığını gizlemeye yetmez.
Kendilerine tavsiyem, ABD ve Sovyet işgaliyle tanışmadan önceki ve sonraki Kabil’in farkını anlatan aşağıdaki fotoğrafa bir baksınlar, belki ne söylediğimizi o zaman az da olsa anlayabilirler.
![]() |
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019