Melih ALTINOK
HDP'nin Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın kısa bir süre önce yaptığı "PKK kesinlikle Türkiye'ye karşı silah bırakmalıdır" şeklinde açıklamayı hatırlıyorsunuz değil mi?
Evet, pusuda, mayınla katledilmiş onlarca sivilin, çocuğun, askerin, polisin ölüsü orta yerde yatarken gelen ve yasal bir partinin lideri için müthiş bir çıkışmış gibi cilalandıkça cilalanan açıklamasından bahsediyorum.
Hürriyet'in yazarları sıraya girip, insanlık için küçük Demirtaş için büyük bu adımı ağız dolusu tebrik ediyorlardı. Hatta Demirtaş'ın Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmesi için ciddi ciddi kampanyalar bile başlatanlar vardı.
Bu ve benzeri açıklamaların daha sonra "ama"larla gerekçelendirildiğini dahası inkar edildiğini bilenlerin temkinli yaklaşımları ise "adam daha ne yapsın" denilerek mahkûm ediliyordu. "HDP'nin PKK ile arasına mesafe koymasını istemiyorsunuz" diyenleri bile duydu bu kulaklar.
Peki sonra ne oldu? Ne olacak?
Selahattin Bey yine çark etti. Hollanda Kürt Federasyonu'nun toplantısı öncesi yaptığı basın toplantısında PKK'ya yönelik çağrısının "silah bırak" değil, "karşılıklı ateşkes ve masaya dön" çağrısı olduğunu söyledi
Bununla yetinmeyen Demirtaş, ilk çıkışının ardından kendisine "neyi başardınız ki bize çağrı yapıyorsunuz" diyerek fırça atan Kandil'i haklı bulduğunu da söyledi: "Siyaset neyi başardı ki bize 'silahları sustur' diyor. Siyaset başarmış olsa zaten silah devreye girmezdi, diye okuduk biz onu. Medyada, 'Kandil'den fırça' gibi verilmek istendi ama o öyle değil." Evet, dağılabiliriz.
Sizin yüzünüzden büyümüyorlar
Yıllardır tekrar eden bu kısır döngüler sonrası çıkan tartışmalarda, Demirtaş'a ya da saz arkadaşlarına yönelik eleştirilerimiz, realiteden kopuk olduğumuz suçlamasıyla karşılanıyor.
Neymiş o yıllardır bu hareketi izleyen bizlerin bilemediği, göremediği, kavrayamadığı realite?
"Efendim, HDP PKK'nın güdümündeymiş." Deme? Eee başka? "Bu yüzden yasal siyasilerin PKK'ya yönelik şiddet eleştirisi yapması çok zormuş ve naif de olsa çıkışlarının önemsenmesi hatta büyütülmesi gerekiyormuş."
Daha ne kadar büyüteceğiz, yüreklendireceğiz bilemiyorum. Ama şunu artık çok iyi anlıyorum ki, asıl bu abartılı kadirşinaslık yüzünden halkın yüzde 13 oyunu almış yasal bir partinin yöneticileri büyüyemiyor.
Terör gibi açık insanlık suçları karşısında "olmasaydı daha iyiydi sanki" açıklamalarına canhıraş alkış tutarak, onlara arkalarında onca oyun meşruiyeti olan birer siyasi aktör değil, çocuk muamelesi yapıyorsunuz. E hal bu olunca, beyefendiler, hanımefendiler de kendilerine sağladığınız bu siyasi konfor sayesinde akan kanın durması için ellerini taşın altına koyma ihtiyacı hissetmiyor.
Kimde var böyle konfor
Hakikaten merak ediyorum, HDP ve çevresine karşı sergilenen hoşgörü hangi partiye ve liderine nasip oldu? Yüzde elli oy alan ve tabanın reflekslerini değiştirmek pahasına Çözüm Süreci diyen merkez partilerin aldığı riski görmeyeceksin. Sonra çıkıp HDP'nin yüzde 3-5 oyu ve siyasi ağabeyleriyle ilişkilerinin bozulmasını göze alamadığı için savaşı, şiddeti meşrulaştıran açıklamalarının anlayışla karşılanması gerektiğini söyleyeceksin.
Hadi oradan! Niçin siyaset yapıyorlar, neden seçiliyorlar? Bu ülke bu halk kendilerini idare etsin diye mi? Madem risk alamayacaklar o halde gidip terzilik yapsınlar, o makamları işgal etmesinler. Belki savaş baronlarına hiç olmazsa "hık" diyecek birileri çıkar yerlerine.
Ayağa kalkmış barışın topuğuna, emekleyen siyasilere gösterdiğiniz anlamsız hoşgörüyle kurşun sıktığınızı ne zaman anlayacaksınız?
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019