Melih ALTINOK
Paris cuma akşamı yedi ayrı noktada eş zamanlı gerçekleştirilen terör saldırılarıyla sarsıldı. Bilanço korkunç. Şu an itibariyle ölü sayısının 127 olduğu açıklandı.
Şimdi herkes aynı soruya cevap arıyor. Bir süre önce de Charlie Hebdo baskınıyla terörle muhatap olan Fransa niçin hedefte?
Kuşkusuz bu sorunun yanıtı, saldırıların Suriye konusunun damgasını vuracağı G-20 zirvesinin arifesine denk gelmesiyle fazlasıyla alakalı. Genel olaraksa asıl bağlantı göçmenler sorunu. Ve saldırlar Fransa'da gerçekleşmiş olsa da terörün mesajı tüm Avrupa kamuoyuna.
Suriye'deki iç savaş nedeniyle Türkiye ve Avrupa ciddi bir göç sorunuyla karşı karşıya. Hatta bu dalga, yüzyılın en büyük demografik hareketlerinden biri olarak nitelendiriliyor.
Son aylarda 2 milyondan fazla Suriyeli'ye ev sahipliği yapan Türkiye üzerinden Avrupa'ya doğru kitlesel mülteci hareketleri yaşanıyor. Suriye'deki iç savaşın gidişatına bakılırsa göç dalgası sürecek.
Avrupa devletleri gidişattan fazlasıyla kaygılı. Birliğin tüm üyeleri Avrupa'nın güvenliğini ve ekonomisini kısa ve orta vadede kökten etkileyecek bu sorun karşısında nasıl tedbirler alacağını tartışıyor. 1 Kasım seçimlerinden hemen önce Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, "fiilen birliğin sözcüsü" sıfatıyla Türkiye'ye gelip bir takım taleplerde ve vaatlerde bulunduğu hepimizin hafızalarında.
Birlik özetle, Suriyelilerin Türkiye'de ikameti karşılığında, mültecilerin ekonomik yüküne ortak olmak ve Türk vatandaşlarının Avrupa'da vizesiz seyahatine izin vermek gibi önerilerde bulunmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "parası neyse verelim" şeklindeki bu "ahlaksız teklife" verdiği sert tepkileri de her gün basından takip ediyoruz.
Bu aslında Avrupa medeniyetinin içinden çıkmakta zorlandığı en büyük paradokslardan. Zira insan hakları alanının en önemli gündemi olan mülteciler sorununa güvenlik eksenli yaklaşımlarla çözüm araması birliğin varoluşuna tezat bir durum.
İşte Avrupa ülkelerinde yaşanan her terör saldırısı da güvenlik eksenli mülteci politikalarının kamuoyu tarafından normal karşılanmasının sorgulanmamasını sağlıyor.
Hollande da düşerse
Fransa Avrupa'nın en çok Müslüman nüfusa sahip ülkelerinden. Bu nüfus, tüm Avrupa'da olduğu gibi, Fransa'da da ekonomik ve sosyal sorunların ana nedeni olarak tartışılıyor. Ama Hollande'ın Fransa'sı, vatandaşlık alım işlemlerini neredeyse durduran AB ülkelerinin Kuzey Kore'yi andıran mültecilerle mücadele politikalarına kısmen direniyor. Avrupa ve Fransa sağı da Hollande'a...
Hatta saldırı öncesi Eric Zemmour'un "Le Suicide Français" (Fransız intiharı) simli kitabı tek gündemdi. Zemmour kitabında kabaca, yalnızca göçmenlerin değil, Fransız vatandaşı Müslümanların da "gönderilmesini" öneriyordu.
Çok şükür, ülkedeki seçimler öncesi yükselen sağın siyasi temsilcilerinin ve pek çok orta-üst sınıfın bu "arzusuna" karşı Fransız siyasi iktidarı ve entelijansiyası "bahsettiğiniz bir hukuk medeniyeti bayım!" diyerek Avrupa'nın ideal ilkesel duruşunu sahiplenmeyi sürüyor. Yani Fransa kamuoyunda, bu ırkçı "megali ideanın" altyapısı henüz oluşturulamadı. Örneğin Zemmour, pek çok sağcı Avrupalının hislerine tercüman olan kitabı yüzünden, 2003'ten beri çalıştığı ülkenin en saygın TV kuruluşu İTELE'den ambargo yedi.
Tüm bunların üzerine, Cumhurbaşkanı Hollande'ın Suriye'deki Esad rejiminin devrilmesi konusunda Türkiye'ye yakın tezler savunmasını da eklersek son terör saldırısının amacına ve faillerine dair tablo daha da netleşiyor.
Fransız ulusunun ve faşizme direnen tüm dünyanın başı olsun.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019