Mensur Akgün
Amerika Birleşik Devletleri dünya siyaset sahnesine muhatapları tarafından ciddiye alınabilecek güçlü bir devlet olarak çıktığından bu yana neredeyse her başkanının kendi adıyla anılan bir açıklaması olmuştur. Bu açıklamayla başkanlar kırmızı çizgilerini, siyasetlerinde önem verdikleri noktaları, kısacası güvenlik anlayışlarını dünyaya ilan etmişlerdir.
Doktrin adı verilen bu tek taraflı açıklamalar ABD’nin dış politikasının anlaşılmasına, ona göre tedbir ve pozisyon alınmasına yardımcı olmuştur. Her ne kadar bütün açıklamaların hedeflediği amacına ulaştığını söylemek mümkün değilse de ABD’nin en azından o başkan döneminde neye en çok önem verdiğini, nasıl bir dış politika izleyeceğini belli etmiştir.
***
Bu açıklamaların en bilinen ve kalıcı olanlarının başında Monroe Doktrini gelmektedir. ABD’nin beşinci Başkanı James Monroe’nun 2 Aralık 1823’de Kongre’de yaptığı konuşmada dile getirdiği görüşleri uzun yıllar Amerika’nın Avrupa ile olan ilişkilerinin niteliğini belirlemiştir. Pek çokları bu doktrinin etkisinin günümüzde dahi hissedildiğini söylemektedir.
Gerçekten de Trump’ın söylem ve siyasetinde izleri görülen izolasyonculuk, istisnacılık Monroe Doktrini’nde ifadesi bulan Amerika’nın Avrupa’nın iç işlerine karışmayacağını taahhüt eden anlayışıyla uyum içindedir. Amerika kıtasına müdahale etmemelerinin karşılığı olarak verilen bu taahhüt mütekabiliyete dayanırken, ABD’nin gücünün artışına paralel olarak giderek daha fazla tek taraflı ve pazarlığa kapalı açıklamalar yapılmıştır.
Truman Doktrini Türkiye ve Yunanistan’a destek olarak şekillenmiş, ama özünde Sovyet yayılmacılığına set çekmeye, çevreleme politikasının altyapısını sağlamaya yaramıştır. Eisenhower Doktrini de aslında Truman Doktrini’nin coğrafi açıdan genişletilmesinden ve Sovyetler Birliği destekli ülkelerin caydırılmasından ibarettir.
Kennedy ve Johnson doktrinleri de yine ideolojik açıdan komünizm, jeopolitik açıdan Sovyet tehdidinin bertaraf edilmesine ilişkin açıklamalardır. Takip eden başkanların hemen hepsi kendi adlarıyla anılan, hukuk ve adaletten ziyade güvenlik algılarını yansıtan tek taraflı deklarasyonlar yapmış, ülkelerinin makro stratejik eğilimlerini bu deklarasyonlara uyumlu şekilde belirlemiştir.
Kasım 2016’da seçilen, kişiliği, tavrı ve siyasetiyle alışılmış tüm parametrelerin dışına taşan Donald Trump’ın nasıl bir doktriner açıklama yapacağı, dolayısıyla da hangi eksen temelinde dış siyaset izleyeceği ise hem ülkesinde, hem de dünyada merak konusu olmuştur. Kendisinin eylem ve söyleminden hareketle çeşitli tahminlerde bulunulmuştur.
Başkanlığını koruyabilirse doktrinini sonbaharda açıklaması beklenen Trump’ın nasıl bir politika izleyeceği de nasıl bir açıklama yapacağı da esasında bellidir. Rusya ve Çin’e karşı özellikle hasmane bir tavır takınmayacak, onlarla işbirliğini derinleştirmeyi çalışacak, Müslüman çoğunluklu ülkelerle olan ilişkilerini de aralarındaki ihtilafları sömürme ve derinleştirme üstüne oturtacaktır.
Trump’ın ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan’a yapması belli ki Müslüman dünya ile kendisi arasındaki duygusal engellerin aşılması, seçim kampanyası ve sonrasında açıkça ırkçı, ayrımcı olan konuşma ve uygulamalarının unutturulması amacı taşımamaktadır. Amaç Amerika’nın çıkar ve önceliklerinin Arap dünyasına dayatılması, jeopolitik fay hatlarının daha da kırılgan hale getirilmesidir.
Daha Cidde’deyken İran’ın hedef göstermesi, toplantının hemen ardından Suudi Arabistan önderliğindeki bir grup ülkenin Katar’ı baskı altına alması Trump’ın politikasının (kendisinin de tweet’lerinde övünerek vurguladığı gibi) başarıya şimdiden ulaştığına işaret etmektedir. Ortadoğu, Libya, Suriye ve Yemen’den sonra bir de Katar sorununa sahip olmuştur. Filistin sorunu ise gölgede kalmıştır.
***
Trump büyük bir olasılıkla doktrinini açıkladığında yarattığı bu sorunların çözümüne yönelik tek taraflı beklentilerini vurgulayacak, Amerika’nın öncelik verdiği IŞİD, El Kaide gibi terör örgütlerine karşı savaşında hangi ülke ve grupları araçsallaştıracağını, onlara ne şekilde destek vereceğini dünyaya anlatacaktır.
Bazılarının tahminlerinin aksine Trump Doktrini bence NATO, dolayısıyla da Avrupalı müttefiklere ilişkin bir dogmatik/doktrinler pozisyon alışı barındırmayacak, 5. Madde tartışması Rusya ile ilişkilerin akışına bırakılacaktır. Eğer yaparsa, yapabilirse açıklaması seçim taahhütleriyle ilintili bir şekilde Ortadoğu’nun yeniden şekillenmesine ilişkin olacaktır...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
11.05.2025
12.02.2025
29.01.2025
8.01.2025
25.12.2024
15.12.2024
27.11.2024
6.11.2024
20.10.2024