Mensur Akgün
Akif Beki Suriye yazılarına dün sigara arası vermişti, ben de Frank Turner’ın Yale Üniversitesi’ndeki siyasi düşünce tarihi derslerinden derlemiş kitabı elime geçince Rousseau arası verdim. Biraz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Soçi ziyaretinin sonuçlarını görmek, biraz da farklı bir soluk almak ve belki aldırmak için.
Yanılıyor olabilirim ama bana kalırsa Suriye sorunu çözüm yoluna girdi. Türkiye’nin güvenlik endişeleri tüm taraflarca kabul edildi. PYD giderek daha fazla Suriye’nin, yani rejimin sorunu haline dönüşüyor, çözüm yolunda atılan her adım ABD’nin bu ülkedeki askeri ve siyasi varlığını zora sokuyor.
***
Mücadele tabii ki bitmeyecek, tarihin sonu falan gelmeyecek. Fakat eskisi kadar kaygılanmamıza muhtemelen gerek kalmayacak. Kilometre hesabı yapmanın, maksimalist pazarlık pozisyonlarına bakıp geldiğimiz noktanın yenilgi olduğunu düşünmenin de çok doğru olduğunu sanmıyorum.
Unutmayalım ki Türkiye üç askeri operasyonla, sahadaki aktif mevcudiyetiyle ve diplomasideki etkinliğiyle Rojava hayalinin gerçekleşmesini önledi. 2015’de başlayan fiili Rusya müdahalesine, müttefiklerinin taraf değiştirmesine rağmen temel çıkarlarını koruyabildi. ABD’nin pozisyon değiştirmesini sağladı.
Bundan sonra sıra bence anlayışın, Türkiye’ye bakışın değiştirilmesinde. Umuyorum ki bizim de değişmemizde. En azından belediyelerin ilan panolarında din ayrımına dayalı nefret söylemi yapmayacakları bir ülke ve anlayış yaratmamızda. Bunun için de galiba daha çok bilmemiz, daha çok okumamız, sloganların ve klişelerin ötesine geçmemiz gerekiyor.
Ancak bugün burada kabaca özetlemeye çalışacağım Turner’ın Rousseau anlatısının ne bunlarla, ne de Suriye sorunuyla doğrudan ilgisi var. Belki bilgimizin artmasına katkısı olur ama o da kitabı okumakla. Ne de olsa bu bir köşe yazısı. Sınırı ve amacı kısıtlı. En iyisi aklımızda bir iz ya da tat bırakacak mahiyette.
Kaldı ki kitap da sadece Rousseau’yu değil Rousseau’dan Nietzsche’ye Avrupa düşünce tarihini anlatıyor. Batı düşününde yer bulmuş temel kavramları ve anlayışları kökenlerine inerek inceliyor. Bizim Batı kadar kendimizi de anlamamıza yardımcı olacak ip uçlarını içinde barındırıyor.
Kafka yayınları tarafından Eylül ayında basılan kitap Frank Turner’ın ölümünden sonra eski asistanı Richard Lofthouse tarafından derlenmiş ders notlarından oluşuyor. Orijinalini Yale Üniversitesi Yayınevi basmış, Türkçeye de Soner Soysal’ın çevirisiyle kazandırılmış. Önsözü dışında 15 bölümü var, Rousseau ilk bölümün “kahramanı”.
Rousseau, yani Jean-Jacques Rousseau 1712-1778 yılları arasında yaşamış Cenevreli bir siyaset felsefecisi, besteci, aydın ve daha pek çok şey. Düşüncelerinin Aydınlanmaya katkıda bulunduğuna, eğitim ve siyaset alanında etkili olduğuna inanılıyor. Kant’ı, Hegel’i, Marx’ı Rawls’u ve nice önemli ismi etkilemiş. Fransız Devrimine, Amerika bağımsızlık hareketine yazdıkları ilham kaynağı olmuş.
Turner’dan öğrendiğimize göre kişiliği ise biraz tartışmalı. Yakından tanıyanların pek de sevemediği biri. Diğer yandan çağının ötesinde, ona meydan okuyan bir öncü. Ölümünün ardından geçen 241 yıla rağmen söylediklerinin hala dinleyici bulabiliyor, hala günümüze hitap edebiliyor olması bunun en bariz delili. Yurttaş ve insan olmak hakkında söyledikleri de önemli.
Rousseau ikilemler üstünden düşünmeyi ve düşündürtmeyi seviyor. Modern toplumların yapısında olan bir şeyin insanları insan olmaktan çıkarttığına inanıyor. Uygarlaşma öncesinde görünüşle gerçeklik arasında daha az içsel çelişki olduğunu düşünüyor. Ona göre zamanının toplumu sahte görünüşler ve tavırlardan oluşan bir dünya.
Rousseau’nun mülkiyet ilişkileri, devlet, o öyle demese de “hegemonya” üstüne de söyleyecek çok sözü var. 1762’de yayınlanan Toplum Sözleşmesi sanırım Türkiye’de en çok okunan, en bilinen eserleri arasında. Orada meşru sayılabilecek tek toplumun insan özgürlüğünü yücelten olduğunu vurguluyor. “İnsanın özgürlüğünden vazgeçmesi demek; bir insan olarak onurundan, insanlık haklarından, hatta insanlık ödevlerinden vazgeçmesidir” diyor.
***
Doğal olarak Rousseau’nun ne her söylediği doğru, ne de tartışmasız. Devlet ve demokrasi hakkında öne sürdüğü görüşlerin bazılarının uygulanması imkansız. Eğitim konusunda yazdıklarının günümüze hitap etmediğini de belirtmek gerek. Siyaset felsefesinin görebildiğim kadarıyla eleştirilecek çok yönü var. Sparta ve Roma’nın savaşçı ruhuna methiyeler düzmüş olması da sorunlu.
Yine de Rousseau’yu -tıpkı diğer önemli düşün insanları gibi- içinde yaşadığımız ama kendimizi ayrı bir yere koyduğumuz, zaman zaman da fikren ve fiilen çatıştığımız “Batı’yı” anlamak, anlamlandırmak ve hayata normal akışında parantez açarak direnmek için okumamızda yarar var. Turner’ın ders notları bize bu fırsatı veriyor, kolay olmasa da keyifli bir okuma imkanı sunuyor...
Frank M. Turner (2019) Rousseau’dan Nietzsche’ye Avrupa Düşünce Tarihi. İstanbul: Kafka.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.12.2025
7.12.2025
3.12.2025
12.11.2025
5.11.2025
2.11.2025
29.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
19.10.2025