Metin Münir
Yorumcuların günlerdir ağızlarında gevelediklerini ben size açıkça anlatayım arkadaşlar.
Çökmeye yönelen UBP-HP hükûmeti şu anlaşma üzerine kuruludur:
- Halkçı Parti (HP) iktidara gelmek için Meclis’te yeterli çoğunluğu bulunmayan Ulusal Birlik Partisi’ni (UBP) iktidar, Ersin Tatar’ı başbakan yapmak için destek verecek.
- UBP sadece HP’nin oyları ile cumhurbaşkanı seçilmesi mümkün olmayan HP lideri Kudret Özersay’ı önümüzdeki Nisan ayında yapılacak seçimlerde destekleyerek cumhurbaşkanı seçilmesini sağlamaya çalışacak.
- Bunu kolaylaştırmak adına Tatar cumhurbaşkanı adayı olmayacak, partisinin Özersay’ın arkasında durması için uğraşacak.
Özersay sözünü tutup UBP’yi hükûmete taşıdı, Tatar’ı başbakan yaptı.
Ama Tatar sözünü tutmayacak veya tutamayacak gibi görünüyor.
Eğer bu olursa, yani Tatar cumhurbaşkanlığına aday olursa, Özersay büyük bir olasılıkla hükûmetten çekilecek ve UBP iktidarı kaybedecek.
Bu beklenti içinde olan muhalefet partileri müstakbel bir koalisyon için manevralara başladı bile.

Tatar ve Özersay
Aslında Tatar sözünü tutmak istiyor. Ama tutacak güç elinden alınabilir.
Kim tarafından?
Kıbrıs deyimi ile UBP’li aktif ve emekli Büyük Koçlar tarafından.
UBP’li Büyük Koçlar neden kendi hükûmetlerini devirmek istesin?
Çok basit.
UBP milletvekillerinin hepsi kendisini potansiyel parti başkanı, bakan, başbakan ve sonunda cumhurbaşkanı olarak görür. Bu emellere ulaşmak için yapılacak ilk işin mevcut parti başkanını alaşağı etmek olduğunu bilir.
Büyük Koçlar bu amaca, Tatar’ı metazori cumhurbaşkanı adayı yaparak ulaşmak istiyorlar. Öğrendiğim kadarıyla ilk aşamada biri hariç bütün il başkanlarını bu konuda ikna ettiler bile. İkinci aşamada Parti Meclisi toplanıp Tatar’ı UBP’nin cumhurbaşkanı adayı ilan edecek.
Tatar cumhurbaşkanı seçilirse parti başkanlığı boşalacak. Seçilmezse prestij kaybedeceği için devrilmesi kaçınılmaz olacak.
Yani yazı da gelse, tura da gelse Büyük Koçlar kazanacak.
Tatar ile Özersay arasındaki anlaşma Ankara’nın tam desteğine sahipti. Nitekim hükûmet kurulduktan kısa bir süre sonra iki lider Ankara’ya çağrılmış ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilmişti.
Bunun nedenini Kıbrıs sorununun ulaştığı son aşamada aramak gerekir.
Anastasiades, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile yaptığı konuşmalarda Türklerle uzlaşmaya varmak için Rumların yarım yüzyıldır değişmeyen pozisyonundan uzaklaşabileceğine dair işaretler verdi.
Çavuşoğlu, Anastasiades’in “ademimerkeziyetçi federasyon” önerisini ciddiye aldı. Bunun ileride konfederasyon veya iki ayrı devlet sonucuna varabilecek bir yol açacağını anladı.
Çavuşoğlu geçen yılın Nisan’ında Lefkoşa’da Cumhurbaşkanı Akıncı ve parti liderleri ile yaptığı toplantıda, Anastasiades’in önerilerini BM genel sekreteri ile görüşmek istediğini bildirdi.
Güvenilir bir kaynaktan aldığım bilgiye göre, Akıncı sinirle gözlüklerini masaya fırlatarak “gevşek federasyon ya da diğer çözüm modelleri ile masaya gitmektense istifayı yeğleyeceğini” söyledi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Başkanı Tufan Erhürman’ın düşüncesi de aynıdır.
Eğer bu ikisinden biri cumhurbaşkanı seçilecek olursa Kıbrıs beş yıl daha çözümsüzlüğe mahkûm olacak.
Bir beş seneyi daha sokağa atmamak ve Anastasiades’in getirdiği öneride ne kadar samimi olduğunu test etmek gerek. Buna hazır olan iki siyasi lider var: Tatar ile Özersay.
Büyük Koçlar’ı ilgilendiren ise bir tek şey var: Tatar’ı alaşağı edip yerine geçmek.
UBP’li Büyük Koçların bencil çıkarları için altına dinamit koydukları işte budur.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2021
1.02.2021
24.01.2021
18.06.2020
4.06.2020
29.02.2020
27.02.2020
25.02.2020
13.02.2020
30.01.2020