Muharrem Sarıkaya
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün İYİ Parti lideri Meral Akşener ile yaptığı görüşmeden çıkan hava yerelde ittifak konusunda önemli bir eşiğin geçildiğini sergiliyordu.
Nitekim görüşmenin hemen ardından her iki taraftan gelen olumlu açıklamalar da bunun göstergesiydi.
Özellikle de liderlerin baş başa yaptıkları 45 dakikalık görüşmenin ardından kurmaylarına aktardıkları sözler…
İYİ Parti lideri Akşener, “Kemal Bey (Kılıçdaroğlu) ülkenin gerçeklerini ve sosyolojisini çok iyi okuyor. Tabloyu çok iyi gördüğünü tespit ettim” demiş.
Kılıçdaroğlu da Akşener’in Türkiye’nin geleceğine yönelik bakışına övgüde bulunmuş…
Börek, ekler gibi hamur işlerinin çay eşliğinde ikram edildiği ziyaretin başlangıcında Kılıçdaroğlu, iki parti tabanının beklentisine dikkat çekmiş.
“Bu iş birliği olsa da olmasa da toplumsal beklentinin doğru yönetilmesi gerekir” demiş.
Bu aşamada geçen sandık döneminde ortaya çıkan aksaklıklar, anlaşmazlıklar, adayların süreci iyi yönetememesine kadar hemen her konu açık yüreklilikle dile getirilmiş.
Akşener, geçen sandıkta gördüğü hataları ve olumsuzlukları açık yüreklilikle sıralamış…
Kılıçdaroğlu da büyük bir olgunlukla yanıtlamış…
Ardından kurmaylar iki lideri baş başa bırakıp başka odaya geçmiş.
ADAY VE ŞEHİR YOK
Kurmayların konuşmasında da ağırlıklı olarak bir önceki yerel seçimde yaşanan adaylık süreçleri ve Haziran seçimi ele alınmış…
Geçmiş sürece ilişkin değerlendirmeler yapılmış, bunun ötesine geçilmemiş; şehir ve adaylar konusuna hiç girilmemiş…
Her iki taraf da “şehir ve aday adı konuşulmadığını; bir model üzerinde de durulmadığını, Türkiye’nin genel durumu üzerinde tespitte bulunmakla yetinildiğini” söyledi.
Varılan mutabakat gereği, her iki tarafın kurmayları bir araya gelip kamuoyu yoklamaları ve geçmiş sandık sonuçları üzerinden simülasyon yapma konusunda anlaşmışlar.
Anlaşılan o ki Millet İttifakı kurulurken uygulanan yöntem denenecek…
AYNI YÖNTEM
O dönemde İYİ Parti içinden gelen tepkiler de dikkate alınarak kamuoyu yoklamaları kapsamında yapılan simülasyonlar ittifakın oluşmasına etki oluşturmuştu.
Benzer sürecin uygulanmasına karar verilmiş; her iki partinin yaptırdığı kamuoyu araştırmalarının ortaklaştırılarak simülasyonlarının çıkarılmasına karar verilmiş…
Buna ihtiyaç duyulmasındaki neden, yerel seçimin, milletvekili gibi çok adaylı yapı olmayıp tek aday üzerinde mutabakat gerektirmesine dayanıyor.
Bunun da sandık simülasyonları ile aşılabileceği belirtiliyor.
BİNA ÇIKAR MI?
Dikkat çeken her iki partide de “iş birliği” diye tanımlanan yerelde ittifak konusunda umutlu olunması…
Ancak sürecin henüz noktalanmadığına da vurgu yapılması…
Kurmaylardan birinin şu cümlesi de durumu özetlemeye yeter:
“İttifakın temelini attık, üzerine bina çıkar mı, bunu görüşmeler belirleyecek…”
Böyle deniliyor olsa da sonuçta her iki partinin birbirine bir şekilde ihtiyacı var…
Ne CHP’nin oyu arzu ettiği kazanıma yetiyor, ne de İYİ Parti’nin oyu tek başına bir anlam ifade ediyor…
***
Bahçeli tecrübesi…
MHP grup toplantısı yeni bitmiş, kulislerdeki seçmen de neredeyse dağılmıştı.
Yanımıza gelen, AK Parti’nin karar alma süreçlerine de bazı konularda etki yapan, milletvekilinin ilk cümlesi şöyle oldu:
“Devlet Beyi (Bahçeli) dinlediniz mi? Bu yumuşak muhalefeti bizden oy kopartıyor…”
Burada kalmadı, yaptırdıkları anketlerde de bunu gördüklerini belirtip ekledi:
“Ekonomik krizin yarattığı tepki nedeniyle bizden kaçan seçmen uzak muhalefete gitmiyor; yakın muhalefetteki MHP’yi tercih ediyor...”
Hayıflanmasını yatıştıran cümle de devamında geldi:
“Aman başka yere gitmeyip MHP’de kalsın; dönmesi kolay olur…”
Bu yaklaşım bir süredir farklı partilerden de geliyor.
Yerelde ittifakın ortadan kalkmasıyla MHP liderinin konuşmalarına çok daha fazla odaklanıldığı için belki eleştirileri dikkat çekiyor.
Oysa Bahçeli, politik çizgisinde değişikliğe gitmedi.
Belki konuşmasındaki vurgu tonunu bir tık yukarı çekmiş olabilir.
Ancak, bunu merkez sağ tabandan oy beklentisiyle yaptığı kanaatine kapılan da yanılır.
Çünkü siyasi söz söyleme sanatının yöntemlerini kullanarak hükümete sert tepkisini, adını anmadan, öğüt verir gibi koyuyor…
Bu tutumu da ötekine gitmekte zorlanan AK Parti seçmeninin teveccühüne nail oluyor.
En iyi örneği de dün “milliyetçi” kesimin önemli isimleri Dündar Taşer ve Erol Güngör’den alıntılar yaptığı grup konuşması…
Hakkari’deki mühimmat deposu patlamasına tepkisini koyarken, “Afyonkarahisar’dan demek ki gerekli ders çıkarılmamış…” dedi.
Tunceli’nde geçen ay donarak şehit olan askerleri de anımsatıp tepkisini koydu:
“Tunceli Nazımiye'de donmak, Hakkari Süngü Tepe'de yanmak kaderimiz olmamalıdır…”
ADINI ANMADAN TEPKİ
Birinci Dünya Savaşı’nı sona erdiren Antlaşma nedeniyle Fransa’da düzenlenen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı tören konusunda da benzer yöntemde tepkisini sergiledi.
Diğer muhalefet liderleri gibi doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a okları yöneltmek yerine, töreni hedef aldı.
“Biz, Birinci Dünya Savaşı’nı bitiren makus antlaşmanın nesini ve neyini anacağız? Kaybettiğimiz İmparatorluğumuzun ardından 'Oh iyi oldu' mu diyeceğiz? Neresini tutup neyine saygı duyacağız?” sorularını yöneltti.
Sert tepkisi devamında sıraladı:
“Malum ateşkes antlaşması bizim ayaklarımızın altındadır, hiçbir ahlaki, vicdani ve manevi hüküm ihtiva etmemektedir…”
NE İSTİYORSUNUZ?
Konuyu Diyanet İşleri Başkanı’nın, Atatürk ve Kurtuluş Savaşı hakkında toplum vicdanını ağır yaralayan sözler sarf eden Kadir Mısırıoğlu’nu ziyaretine getirdi.
Ziyaretin Atatürk’ün ölüm yıl dönümünün bir gün öncesinde gerçekleştirilmiş olduğuna dikkat çekti.
Bu topraklar üzerindeki herkesin ortak paydası olan Cumhuriyet üzerinden tepkisini koydu:
“Ne istiyorsunuz Cumhuriyet’ten? Atatürk düşmanlarına zırh olmak gayeniz nedir?”
KADİFE YUMRUK
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Danıştay’ın “Andımız” kararını temyize götüren dilekçesine de tepkisini kadife yumrukla gösterdi…
“Milli Eğitim Bakanımızın temyiz dilekçesini görmediğine veya yoğunluktan dolayı dikkatle bakmadığına inanmak istiyor, bunu ümit ediyoruz” diyerek eleştirinin yükünü hükümetten aldı…
Bürokrasiye yöneltti…
Tepkilerinin hepsi hükümet icraatlarına dönüktü, ama hiçbir yerinde hükümetin, Cumhurbaşkanı’nın, AK Parti’nin adı yoktu…
Siyasi tecrübeyle bezeli, söz söyleme sanatının inceliklerinin oya gibi işlendiği, sertlik tonu ayarlanmış konuşmaydı...
Direkt vurmadı, kırmadı ama diyeceği her şeyi de sadece AK Parti değil, seçmenlerin vicdanında yer tutacak üslupta söyledi…
Siyasi tecrübenin retoriğine bir daha tanık ettirdi…
***
“Ahmet Abi ittifakı…”
Kürt siyasetinin önemli ismi Ahmet Türk ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun buluşması, iki partinin seçimde ittifakının ilk adımı mı?
Sabah kahvaltısı şeklinde gerçekleşen görüşmede bulunan eski CHP Milletvekili Durdu Özpolat’a dün bu soruyu yönelttim, yanıtı şöyle oldu:
“Ne ittifak konuşuldu ne de adaylar… Birbirini yakından tanıyan iki siyasinin karşılıklı sohbetinden ibaretti. Öyle gizli saklı da değildi. Herkesin içinde, açık alanda herkesle birlikte yapılan kahvaltıydı…”
Durum böyle olsa da görüşme Meclis’te merakları arttırmış…
HDP grup kulisinin ana konularından biri olmuş.
HDP yöneticisi görüşmeden haberdar olmadıklarının altını çizdi, “Bunun bizimle alakası yok; Ahmet Abi ittifakı…” esprisini yaptı.
Şunu belirtmeliyim, kuliste dahi CHP ve HDP milletvekilleri, “Aman başka yöne çekilmesin” diye yan yana gözükmekten dahi uzak duruyor.
Seçim sürecinin bu zeminde yürümesini arzu etmiyor.
Bununla birlikte resmi olmasa da seçmenin sandık ittifakı yapmasını kolaylaştırıcı adımların atılabileceği belirtiliyor.
Yöntem olarak da “CHP rijit olmayan, bize aksi gelmeyen aday çıkarırsa, biz de o ilde aday çıkarmayız” cümlesi kuruluyor.
Geçen sandık İstanbul’daki cevval tutumlarının bu seçimde olmayabileceğine vurgu yapılıyor…
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.08.2021
26.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
12.05.2021
11.05.2021
3.05.2021
28.04.2021