Muharrem Sarıkaya
“ARAZÖZLER söndürmek için emir bekledi, yangın her tarafı sardı...”
Bu cümle, Muğla’nın iki hafta önce yanan 6 köyünde de ısrarla dile getirildi...
O derece ki hangi saatte, hangi arazözün köye geldiğini, aracı hangi şoförün kullandığına kadar detay verdiler...
Özellikle de kadınlar...
Bir anda etraflarını saran orman yangının etkisinden kurtulamamışlar, yanıp giden geçim kaynağı zeytinliklerinin yeniden yetişmesi için en az 10 yıl gerektiğinden söz ediyorlar.
İçlerinden biri Milas’ın Bozalan Köyü’ne Van’dan gelin gelmiş.
Eşi ile birlikte dağdan yaban zeytinlerinin fidelerini alıp ehlileştirip kendilerine geçim kapısı yapmış.
Geçim kapısı olan tek ağacı kalmamış...
Bir diğeri, yanan ağaçlardan çok, yok olup giden bitki örtüsünün üzüntüsünde.
Çünkü dağdan topladığı kekik, fesleğen, naneyi kurutup, küçük paketler yaparak pazarda satıyormuş.
Ağıdın ardından gelen iç çekmesine benzer hıçkırıklı ses tonuyla hayıflanmasını sürdürdü:
“Giden sadece ağaçlar değil, bize şifa olan, hastalandığımızda iyileşmemizi sağlayan otlarımız, arılarımız, ballarımız da gitti... Söndürmediler, yanmasını beklediler...”
Ardından bedduası geldi...
“Bana diyor ki emir gelmedi su sıkmam için. Ne emri. Ben 80 yıldır burada yaşıyorum, yangınla savaşın emri mi olurmuş?”
KADINLARIN KANAATİ
Bütün bunlar doğrudur yanlıştır, tartışmanın ötesinde bir durum var; dağ köylerinin hepsinde bu söyleme dayalı bu kanaat oluşmuş.
Özellikle de kadınlarda...
Siz ne kadar nem oranı çok düştü, "sadece bizde değil, Avrupa'nın birçok ülkesinde de benzer yangınlar var" deseniz de kanaati oluşmuş, dinleme taraftarı değil...
İYİ Parti lideri Meral Akşener ile birlikte gezdiğimiz, kıvrımlı yollarından geçip köy meydanına ulaştığımız her köyde yakınma aynıydı.
Çökertme’de de Mazı’da da; Bozalan, Türkevleri köylerinde de aynı cümle tekrarlandı...
İçlerinden birine, “Neden yanmasına izin versinler” diyecek oldum, bana öyle bir baktı ki, ikinci sorumu sormaya cesaretim kalmadı.
Dolayısıyla öyle ikna olacak durumları da yok, çünkü yangını bizzat yaşamışlar...
Her yerde önce kadınlar söze girdi, ardını muhtarlar ve erkekler getirdi.
Bozalan Muhtarı Dursun Kayhan, yıllarca orman yangını ile karşılaştıklarını, ilk kez böyle bir uygulama gördükleriniz belirterek başladı.
Bu olaya kadar bir yangın olduğunda jandarma ve orman muhafaza, köyün güçlü erkeklerinden destek ister, onlar da evde kazma kürek ne varsa yüklenir gider, Orman’ın arazözlerinin de desteği ile söndürürmüş.
Bu kez öyle olmamış...
“Bizi yangının üstüne sürmediler, köyü terk etmemizi istediler...”
Akşener, anlatılanlara anlam verememiş halde dönüp bir daha sordu.
Gittiği her köyde aynı cümleyi işittiğini belirtti; muhtar yaşadıklarını tekrar anlatırken, köy meydanına doluşmuş kadınlar, “Aynen öyle oldu...” diye kendisini tasdik ediyordu...
EVİM YANAYDI, ZEYTİNLİK DAHA İYİSİNİ YAPTIRIRDI
Yaşının 65 olduğunu belirten kadının, yöre şivesiyle söylediği şu sözler ise gizleyemeyeceğim şekilde ağlamama neden oldu:
“Keşke evim yanaydı da zeytinlik yanmayaydı. Zeytinlikten aldığımla ben o evin daha iyisini yapardım... Ama zeytin gitti, şimdi 10 yıl ne yiyip içeceğim... Nasıl geçineceğim. Orman ekmek teknemdi. Ocağım yandı, ocağım...”
SEL KORKUSU
Hemen hepsinin bir korku bir de kaygıları var...
Ancak bu coğrafyada yaşayanlar ne demek istediğini anlar.
Çünkü, bölgeye bırakın bardağı, varilden boşalır gibi yağmur yağar...
Bazen 3 günden fazla sürer...
Seli ve heyelanı ise bodur bedeniyle makiler engeller...
Şimdi sele kalkan olacak tüm makiler yanmış; yağmur mevsimi de gelmek üzere...
Bu kez selin vuracağından korkuyor; çıplak kalmış tepelerin eteğinde nasıl önlem alacağını da bilmiyor...
Kaygıları ise yanan yerlerin yapılaşmaya açılacak olması...
Gerekçeleri de bırakın uzağa gitmeyi, en yakın tarihte tanıklık ettikleri 2006 yangısı sonrası yaşananlar.
O tarihte yanan yerlerin ağırlıklı bölümüne büyük oteller yapılmış...
Bugün de aynısının olacağından endişe ediyor.
Hemen belirteyim, bu öfke karşısında buna girişen altında kalır.
İnanmayan orman köylerindeki kadınları gidip bir dinlesin...
Ne demek istediğimi anlarlar...
Çünkü cennet gibi yeşillikten geriye kap kara toprak kalmış.
Her sabah kalktığında mis gibi ciğerine çektiği oksijenin yerini, duman kokusu sarmış.
O insan ciğerine çektiği o kokuyu bir daha unutmaz ve o köyleri yaşadığı sürece de imara açtırmaz.
Aç kalır ama o ormanı yapılaştırmaz.
Çünkü yapılaşan ormanların kendisine hiçbir şey getirmediğini yaşadıklarıyla görmüş.
Aynısını bir daha yaptırmaz...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.08.2021
26.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
12.05.2021
11.05.2021
3.05.2021
28.04.2021