Muharrem Sarıkaya
TÜRKİYE, 1,5 yıl kadar önce Avrupa Birliği ile sürdürdüğü üyelik mücadelesinde bir süredir yeni bir yol ayrımının çatalına gelip durmuştu.
Bu başta Fransa olmak üzere AB’nin bazı siyasi liderleri için politik rahatlama sağlasa da Almanya liderliği durumun vahametini kavrayıp yeni bir sürecin başlamasına aracılık etmişti.
Araya pandemi süreci girdi, gerilim daha da arttı...
Geçen Aralık ayında AB de ABD gibi Rusya ile ilişkiler, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler ve hukukun üstünlüğü ve insan haklarını gerekçe göstererek Türkiye’ye bir dizi yaptırım girişimi başlatma kararı aldı.
Ancak bunun ne gibi sonuçlar doğuracağını çabuk fark etti, yaptırımları Mart zirvesine öteledi.
Oradan da Haziran’a...
Sonunda oradan da bir şey çıkmadı, yaptırım meselesi süreç içinde eridi, yerini yeni şartlar ve kurallar konulan yeni başlıklara bıraktı...
Şurası açık ki Türkiye AB ilişkileri 1,5 yıl öncesinden çok daha iyi bir noktada...
Ancak henüz vitesi boşta duran araba konumunda...
20 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC’nin kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yapacağı gezide vereceği mesajlar yeni yol haritasının vitese geçip geçmeyeceğini tayin edecek.
Ya da tamamen geri vitese takıp, 1,5 yıl öncesine dönüşü belirleyecek...
Türkiye, uzun süredir iki toplumlu yerine, iki devletli Kıbrıs modeline geçmiş, Maraş’ın yerleşime açılması konusunda da adım atmıştı.
AB Türkiye’den bu konuda radikal adım atmasını beklemediğini net bir şekilde ortaya koyarken, sert tutum takınmıştı.
Bir yandan Washington ile Afganistan’da Kabil Havaalanı’nın korunması konusunda uzlaşıp, diğer yandan ABD’nin tekrar döndük dediği AB ile ilişkilerin yeniden çıkmaza girmesi söz konusu olabilir mi?
Görünen o ki iç politikanın da gittikçe hareketleneceğine işaret eden sonbahar ilginç gelişmelere tanıklık etmemizi sağlayacak...
TÜRKİYE’YE DEĞİL SURİYELİLERE...
AB Zirvesi ve yayınlanan sonuç bildirgesine dönersem...
Macaristan konusundaki sorunlarını aşamadığı zirvede AB, Türkiye ile yine kademeli, geriye dönüşe açık, orantılı ilişki modeline devam kararını yineledi...
Bu aşamada göç, iklim, kamu sağlığı ve terörizmle mücadele ile bölgesel konuları da üst düzey diyalog başlatılması söz konusu alanlar olarak belirliyor.
Bir de Suriyelilerin kullanımına sunulması için Lübnan ve Ürdün ile birlikte Türkiye’ye 3 milyar euroluk bir yardım paketinden söz ediyor.
Ancak bu yardım paketinin hangi yöntemle ve nereden verileceğine ilişkin tek bir açıklık yok.
Yunanistan’a 120 bin Suriyeli için 3 milyar verilirken, aynı rakamın 4,7 milyon göçmen barındıran Türkiye için de öngörülmesi ayrı bir paradoks...
Nitekim Ankara ilk adımda bu karara tepkisini net koydu...
AFGAN VE BANGLADEŞLİ AVRUPA’YA GİDELİBİR Mİ?
Bu yardımın ilginç bir yönü daha var, son dönem Türkiye’ye en çok göç veren Asyalıları kapsamıyor.
Yani Suriyelilerden sonra sığınmacılarda ikinci sıraya yükselen Afganlılar ve Bangladeşliler ile diğer Asyalı göçmenleri kapsamına almıyor.
Yardım Türkiye’ye değil, doğrudan Suriyelilere verildiği için onların bundan pay alma şansı da bulunmuyor.
Bu durumda Türkiye, Suriyelilerin geçişini engelleyip, Afgan ve Bangladeşlilerin Avrupa’ya geçişine olanak tanırsa AB ne yapacak?
Bundan dolayı Ankara, üçüncü 3 milyar euroluk yardımda gönüllü insani kabul programının da daha önceki anlaşmada yer aldığı gibi devreye sokulması gerektiğine işaret ediyor.
Bununla da kalmayıp, göç meselesini birlikte yönetmeyi öneriyor.
Asyalıların da kapsama alınmasını haklı bir talep olarak ortaya koyarken, göçü tersine çevirmek için Suriye’nin kuzeyinde başlatılan yeni yerleşim alanlarının açılması projesine AB’nin de odaklanmasını istiyor.
Bu konuda bugüne kadar Almanya dışında adım atan AB ülkesi de bulunmuyor.
VİZE SERBESTİSİNİN ENGELİ
AB ile daha önce varılan ve Ankara’nın koşulları yerine getirilmediği gerekçesiyle1 Temmuz’dan itibaren uygulamaktan vazgeçeceğini açıkladığı Göç ile birlikte Vize Serbestisi ve Gümrük Birliği’nde de yenilikler içeren anlaşma konusuna gelince...
AB Türkiye’nin vize serbestisinden yararlanması için 72 başlık belirlemişti.
Bunun 66’sı yerine geldi, 6 şart konusunda Ankara daha fazla adım atmak istemiyor.
Bunun en önemli maddesi de terörle mücadele konusu.
Brüksel, terörle mücadele ederken insan hakları ve hukukun üstünlüğüne de dikkat edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Örneğin, Bank Asya’ya para yatırmanın veya sendika üyesi olmanın dışında FETÖ ile ilişkisi olmayan kişilerin terörle mücadele kapsamına alınmaması gerektiğini belirtiyor.
Çünkü bu kişiler Terörle Mücadele Yasası içine alınmaması durumunda serbest kalacakken, Kanun kapsamına girdiğinde 15 yıla kadar hapis cezası ile mahkum oluyor.
Ankara bu konuda AB’nin beklentilerine olumlu yaklaşma niyetinde değil...
Bu da süreci tıkıyor, o nedenle İçişleri Bakanlığı ile AB mekanizmalarının çok daha sıkı işbirliği içinde çalışması gibi bir öneri var ki, bunun modeli henüz hayata geçirilmiş değil.
Belki Gümrük Birliği ile ilgili de Rum kesimini de kapsayacak şekilde bir gelişme sağlanır ve Rumlar da veto koyduğu birçok engeli kaldırır.
Ama o da KKTC’deki gelişmeye bağlı.
Özetle, AB ile 1,5 yıl öncesine göre iyi bir noktada bulunulduğu gerçek.
Ancak bu hiçbir zaman için 2009’daki gibi de değil, hatta onun 10 kat daha gerisinde...
Her şey 20 Temmuz’a kilitlenmiş bekliyor...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.08.2021
26.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
12.05.2021
11.05.2021
3.05.2021
28.04.2021