Muharrem Sarıkaya
Seçimin aksının ekonomi üzerine oturacağı belli oldu.
Muhalefet propagandanın ana eksenine ekonomik krizi koyarak yerelde hizmeti öne çıkarmayı hedeflerken iktidar yerel seçimi, Cumhurbaşkanlığı seçimi havasına sokup Türkiye’nin tamamında genel seçim atmosferine çevirmekte kararlı.
Hatta yerel seçimi yeni geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet; başkanlık sisteminin bir güvenoyu haline getirme hedefinde…
AK Parti’nin oluşturduğu, bir anda 1.5 milyon parti yöneticisine ulaşmayı amaçlayan dijital alt yapı da bunun en iyi göstergesi…
Yerelin de kontrol edildiği ancak ana aksının Türkiye’nin tümüne aynı anda yaygınlaştığı bir model geliştirmek.
Hem son dönemde geliştirilen söylem modeli hem Cumhur İttifakı'nın sağladığı zemin, adayları yerinde önceleyen, ancak bütününü Türkiye geneline yayan bir propaganda zemininde geçeceğini gösteriyor.
AK Parti geçmiş yerel seçimlerde de benzer taktik uygulamış ve seçimi “Erdoğan’ın liderliği, iktidarın desteği ve istikrar” odağına oturtmuştu.
Benzer bir sürecin bu seçimde de uygulanma ihtimali yüksek görünüyor…
İMAMOĞLU’NUN 5 MADDESİ
Muhalefet açısından ise tam tersine genel seçim havasındaki polemiklere dahil olmak yerine yerel adaylarını öne çıkaran ve seçimi onların projeleriyle bütünleştiren bir propaganda zeminini belirlemiş durumda.
Nitekim CHP lideri Kılıçdaroğlu da bir süre önce yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan ile seçim döneminde polemiğe girmeme kararını açıklamıştı.
CHP yerel seçim propaganda modelinin ilk örneğini de dün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu’nu tanıtım töreninde gösterdi.
Hem CHP lideri Kılıçdaroğlu hem de aday İmamoğlu konuşmasında ağırlıklı olarak İstanbul’un sorunlarının çözümü üzerinde durdu.
İmamoğlu’nun 5 ilke ve 5 hedef üzerine oturttuğu konuşmasında ağırlığı İstanbul’un çilesi trafiğe vermesi; muhafazakar kimliğini satır arasında kayda geçirmesi…
Muhafazakar siyasetçinin çok kullandığı “Halka hizmet Hak’ka hizmettir” söylemini tekrarlaması…
“Ben bu terbiyeden geliyorum” diyerek ailesini işaret etmesi ve kentin “Yukarıdan gelen talimatla değil, demokratik katılımcı ortak akıl ile İstanbul’u İstanbullularla İstanbul’dan yöneteceğiz” söylemi konuşmasında en dikkat çeken yönlerdi.
Bütün bunlar da gösterdi ki CHP propagandasını bu ilkelerden ayırmayacak.
Aslında doğru taktik uyguluyor…
Çünkü küreselleşme toplumları yordu; yerelin ihtiyaçlarına daha fazla önem verdiği anlayışın egemen olmasını sağladı.
Dolayısıyla küreselin olanaklarını, yereldeki hemşerilerinin çıkarına kullananlar da hiper güce (hyperlocal) ulaştı; gücü sürekli hale getirdi.
Bunun en iyi örneklerinden biri Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen…
Veya Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın görevleri arasında olup olmadığına bakmaksızın, Gaziantep’ten giden tarihi eserlerin getirilmesi için canhıraş çaba gösteren, kentte yeni belediyecilik anlayışını yaygın kılan Fatma Şahin…
Ya da bisiklet yolları, parkları ile ilçeyi farklılaştıran Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçi…
Her sandığın da gösterdiği gibi yerel seçimin kendi dinamikleri çok daha baskın ve oyların yönünü belirlemekte etken…
Bunu anlamak için iktidar partilerinin milletvekili genel seçimi ile yerel genel seçim oyları arasındaki farkı görmek yeterli.
Nereden bakarsanız bakın, yerel genel seçim ile milletvekili, Cumhurbaşkanlığı veya referandum sandıkları arasında en az 5 puan fark vardır; kimi zaman bu fark 11 puana kadar çıkar.
Yerelin dinamikleri de her daim öndedir; çünkü insanın yaşam çıkarı vardır…
***
ABD’nin boşalttığı hava sahasında kim hakim olacak?
ABD Başkanı Trump, önceki gün Irak’taki askerlerine yaptığı sürpriz ziyarette de Suriye sahasından çekilme kararlılığını ortaya koydu.
Ancak konuşmada dikkat çeken en önemli unsur, “Irak’ta kalarak Suriye sahasını da kontrol edeceklerine” yönelik cümleleriydi.
Yani, Suriye sahasını boşaltmakla birlikte oradaki hakimiyetini bitirme düşüncesinde olmadığını sergiliyor.
Asıl nokta da bu aşamada başlıyor.
ABD, Irak’ta kalarak Suriye sahasını ne kadar kontrol edebilir?
Özellikle de DAEŞ karşıtı koalisyon gücü nedeniyle Suriye’nin kuzeydoğu bölgesinde elde ettiği hava kontrolüne çekildikten sonra ne denli sahip olacak?
Ya da bu boşalttığı hava hakimiyet alanı kime terk edilecek; Rusya’ya mı, Şam yönetimine mi?
Bütün bu sorular aslında Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yönelik operasyonun yönünün belirlenmesi için de önem arz ediyor.
Çünkü 300 kilometre derinliğe inmek için bir ordunun ardında sağlam bir lojistik destek ve hava savunma gücünün bulunması gerekiyor.
En küçük bir timi dahi sahaya yollarken ardından en az 15 kişilik lojiktik destek gücü bulundurmadan atılan adımın sahada yaratacağı risklerin ne denli yüksek olduğunu da güvenlik çalışanlar iyi bilir.
ÜSLERİN DURUMU
Bir başka önemli konu da ABD’nin bölgede var olan ve savaş uçaklarının da inip kalkışına olanak tanıyan askeri hava üsleri…
Bu üsler çekilmesi halinde sahayı terk etmek istediği Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullanımına mı verilecek, yoksa ABD askeri orayı kendi bildiği gibi yönetmeye devam mı edecek?
Ya da bu üsler de Rusya veya Şam’ın kontrolüne mi bırakılacak?
Eğer 300 kilometre uzaktaki DAEŞ ile mücadele edilecekse ara lojistik üsler olarak buraların normalde Türkiye’nin kontrolüne bırakılması gerekir.
Bütün bunların da önceden belirlenmesi, tasarlanması ve ABD ile birlikte Suriye hava sahasında S-200, S-300’lerle etkinliği her daim hissedilen Rusya’nın da bu süreçte olurunun alınması gerekir.
Görünen o ki, Milli Savunma Bakanı Akar, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, MİT Başkanı Fidan ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Kalın’ın yarınki Moskova ziyaretinin temel çerçevesini bunlar oluşturacak.
Önce belirsizliklerin giderilmesi için çaba gösterilecek…
SAVAŞIN SİSİ
Çünkü Harp Akademisi’nin ikinci sınıfından itibaren okutulan Napolyon’dan ilham alan ünlü askeri stratejist Carl Von Clausewitz’in (1780-1831) Savaş Üzerine kitabında da vurguladığı gibi “Savaşlar doğası gereği bilinmezlikler, belirsizliklerle dolu olgulardır…”
Buna “savaşın sisi…” adını verir…
Politikanın başka araçlarla sürdürülmesi anlamına gelen savaşta ise bu sis tahmin edilemez boyutta yoğundur…
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.08.2021
26.07.2021
21.07.2021
13.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
12.05.2021
11.05.2021
3.05.2021
28.04.2021