Murat AKSOY
Çözüm süreci üzerinde mutabık kalınan yol haritasına uygun olarak ilerliyor. Milliyet Gazetesi'nde yayınlanan 'görüşme notları', kimden sızdığı, hedefinden bağımsız olarak çözüm sürecinin parçası olarak algılandı. Ne kimse sokağa çıktı ne de toplumda karşı bir ses yükseldi. Bu notlara toplumdan gelen tepkileri, referandum sürecinde ortaya çıkan 'Hükümet Öcalan'la görüşüyor'da olduğu gibi tepki değil; örtülü bir destek olarak okuyabiliriz. Evet hükümet/devlet Öcalan'la o zaman da görüştü, bugünde görüşüyor. Çünkü hükümet sorunu çözmek istiyor.
Yayınlanan notlar, görüşmenin tamamı olmasa da, medyada yazılanlarla birlikte okunduğunda anlamlı bir resmin de ortaya çıktığı bir gerçek. Kısaca yayınlanan notlar, bu yönüyle toplumun bilgilendirilmesine de hizmet etmiş oldu. Sızdıranların hedeflediği bir şey olmasa da sürece böyle bir yararı olduğu söylenebilir.
Gazete yayınlanan metinde yer alanlardan rahatsız olan kişi, kurum ve cemaatler olabilir. Ama tüm bunlar çözüm sürecine engel olacak güçte değil.
MUHATAP ÖCALAN
Tüm bu olanlar bize Oslo sürecinden bağımsız olarak bu kez çözüm sürecinin şeffaf yürüdüğünü gösteriyor. AK Parti son süreci -geçmişten farklı olarak- Abdullah Öcalan üzerinden yürütüyor. Merkezde o var. Çözümün muhatabı o. Öcalan'ın muhatap alınması gerek BDP (öncesinde DTP) gerek Kandil'in gerekse Avrupa kanadının talebiydi. Bu cenahtan gelen açıklamalar sürekli olarak; 'PKK'nın silah bırakmasında muhatap Abdullah Öcalan'dır' şeklindeydi. Hükümet de şimdi o noktada. Hükümet hem hedefi PKK'nın silah bırakması olarak açıklıyor hem de bunun gerçekleştirebileceğine inandığı Öcalan'ı muhatap alıyor.
Kısaca çözüm süreci 2009'daki başlayan 'Demokratik Açılım'dan farklı olarak yürüyor. 2009'da ne oldu diye hatırlarsak.
1 Ağustos 2009: Açılımın koordinatörü olan Beşir Atalay Polis Akademisi'nde Kürt sorunu konusunda çalışan 15 yazar, akademisyen, araştırmacıyı davet etiği bir toplantı gerçekleştirdi.
5 Ağustos 2009: Başbakan Erdoğan, DTP Eş Başkanları Ahmet Türk ve Emine Ayna'yı kabul edip görüştü.
19 Ekim 2009: Öcalan'ın çağrısı ile Kandil ve Mahmur'dan gelen bir grup Habur'dan Türkiye'ye giriş yaptı.
Daha sonraki süreçte hükümet toplumun farklı kesimleriyle görüşmeler yaparak çözüm sürecine destek istedi.
Öcalan'ın 'büyük anlaşmanın eşiğindeyiz' dediği günlerde 14 Temmuz 2011'de PKK'nın Silvan baskını ve DTK'nın 'demokratik özerklik' ilanı hükümetin izlediği 'çok aktörlü çözüm süreci'nin sonu oldu. Bu tarihten sonra hükümet güvenlikçi bir politika izlemeye başladı. Bir süre sonra da bu sürecin parçası olan Oslo görüşme notları medyaya sızdı.
Ancak 2012 sonunda Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan yeni süreç, hükümetin bir yandan terörle mücadelede güvenlikçi politika izlerken, diğer taraftan Öcalan'la görüşmeyi hiç kesmediği ve çözüm arayışına başka bir konsept yani 'tek aktörlü çözüm süreci' ile devam ettiğini gösterdi.
İçinde bulunduğumuz süreç, bu tek aktörlü çözüm süreci. Bu sürecin hedefi PKK'nın sınır dışına çekilmesi ve silahların bırakılması; muhatap da Öcalan.
ÇÖZÜME Mİ AK PARTİ'YE Mİ KARŞILAR?
Peki bu son sürece medyadan, STK'lardan, bölgeden gelen tereddüt ve çekinceleri nereye koyacağız?
İlginçtir bu tereddüt ve çekinceler, ikinci İmralı heyetinin İmralı'ya gidişi öncesi başladı ve arttı. Çözüm sürecinde uzlaşılan yol haritası konusunda çekincelerini, tereddütlerini ifade eden kişi ve kurumların sayısı arttı. Üstelik bunlara sadece sol, liberal kesimlerle de sınırlı değil. Benzer tereddüt ve çekinceler bölgede de var.
Bu çekince ve tereddütlerinden dolayı bu kişi ve kurumların tümünü çözüm karşıtı gibi konumlamak gibi toptancı bir anlayış doğru değil.
Yakın zamana kadar Öcalan'ı çözümün en önemli aktörü kabul edenlerin, bugün süreç hakkında ifade ettikleri tereddüt ve çekinceler çok fazla anlam ifade etmez. Çünkü, gerek Kürt siyasal hareketi içinde gerekse Kürt aydın ve STK içinde Öcalan'a bugüne kadar herhangi bir eleştirel yaklaşım getirmeyenlerin, bugün edecekleri sözün bir hükmü yok.
Peki Türkiye'nin Batı'sında çözüm süreci konusunda tereddüt ve çekincelerini ifade edenleri nasıl okumalıyız?
Bunları ikiye ayırmak gerekiyor. Bir grup, bu sürece ilkesel olarak itiraz edip, sürecin çok aktörlü yürümesini talep ediyor. Çözüme değil, sürece itiraz ediyorlar.
İkinci grubun ki ise patalojik vaka düzeyine varmış olan Erdoğan ve AK Parti karşıtlığından kaynaklanıyor. Bunlar, Erdoğan ve AK Parti'nin başrolde olduğu hiçbir 'çözüm'e tahammül edemiyorlar.
Çözüme karşı değiller ama AK Parti ve Erdoğan'ın çözmesine karşılar.
twitter.com/murataksoy
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018