Murat AKSOY

AKP: 'Yerli ve milli' Ötekiler: Gayrimilli
23.09.2015
1457

 Bir önceki yazıda son haftalarda basın özgürlüğü,  düşünce ve ifade özgürlüğünün ortadan kaldırıldığına dair bazı örnekleri yazmıştım. Gelen hatırlatmalardan anladım ki, yazdıklarım kadar daha yazmam gerekiyormuş. Ertuğrul Özkök, Cüneyt Özdemir haklarında soruşturma açılan isimlerden ilk akla gelenleri. Son iki günde Atilla Taş ve Ahmet Altan'a açılan ikinci soruşturmaları da bu listeye ekleyebiliriz. Hatta Samsun'da bisiklet tamirciliği yapan vatandaşı da.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ DARBE SÜRECİ

Sadece son dönem değil son bir kaç yıl içinde yaşadığımız sürecin adı: Ağırlaştırılmış, zamana yayılmış sivil post modern darbedir. Geçmişte yapılan 'açık ve örtülü darbelerin' tek hedefi olmuştur; devletin baskın olduğu, tek kimlik, tek doğruya dayanan devlet-toplum ilişkisini korumak olmuştur. AKP’nin de son yıllarda hedeflediği budur. AKP de artık sahibi olduğunu düşündüğü devletin her şeye hakim olmasını istiyor. Bunu Erdoğan'ın tek adam/hakim olduğu Başkanlık Sistemi ile güçlendirmek istiyor. Aynı siyasal söylemi kullanıyor: Tek din, tek kimlik, tek dil.

YERLİ-MİLLİ AMA AKP'Lİ

Erdoğan ve AKP, tüm Türkiye'yi kendi kültürel kimliği içinde eritmek istiyor. En son teröre karşı düzenlenen mitingde Erdoğan'ın 550 milletvekili için ifade ettiği 'yerli ve milli'lik kendi dinsel kimliğine referanstır. Kısaca Türkiye demokratikleşmiyor tersine otoriterlik dozu artıyor.  Her alanda özgürlükler daralıyor. Gezi'de 'iç ve dış güçler', 17-25 Aralık soruşturmaları sonrasında 'paralel yapı'yla mücadele adı altında atılan her adım siyasetin siyasal alanı daraltmasına yol açtı. Yaşanan süreci AKP'nin  demokrasi adına paralel yapıyı temizleme operasyonu olarak okumak eksik bir okuma olur.

Elbette demokratik bir ülkede, devlet içinde organize olmuş her yapıyla mücadele edilmeli. Bu mücadelenin yolu,  suç unsuru olan bilgi ve belgelerle hukuktur. Son dönemde olduğu gibi hukukun dışına çıkan her siyasi tasarruf, bu sivil darbenin ara durağıdır.

BİR SEÇİM DAHA MI?

Bugün Erdoğan ve AKP'nin yaptığı, devleti paralel yapıdan temizleme değil kendilerini eleştiren, muhalif olan herkesi devletin imkanları ile tasfiye etmektir. Hedef artık sadece cemaat değil AKP'liler dışında yani 'yerli ve milli' olmayan herkestir. Hafta sonu yapılan miting, Erdoğan ve AKP'nin bu projeden vazgeçmeyeceğini gösterdi. Erdoğan'ın 550 'yerli ve milli' vurgusu, Davutoğlu'nun HDP'yi baraj altında bırakma mesajı bunun göstergesidir. Peki 1 Kasım seçimleri 7 Haziran benzeri sonuç çıkarsa sonuç ne olacak? 7 Haziran'da 258 vekili ile gerçekleşmeyen koalisyonunun 1 Kasım'da sonrasında az vekille gerçekleşmesi mümkün mü?

Zor.

O halde AKP kazanana kadar seçim mi? 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar