Murat AKSOY
Türk siyasi tarihinde her seçimin kendine özgü bir ya da birden çok slogan ve kavramı olmuştur.
Gelecekte 24 Haziran’da yapılacak seçimini anarken en çok hatırlayacağımız slogan “tamam”; kavram ise “dip dalga” olacaktır.
“Tamam” sloganını, bizatihi Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP’nin grup toplantısındaki konuşmasında kullanarak, muhalefete hediye etti.
“Millet tamam derse çekiliriz” diyen Erdoğan’ın bu konuşmasından sonra “tamam”, sadece sosyal medyada üzerinde en çok konuşulan kelime olmanın dışına çıkarak, muhalefetin seçim sloganı oldu.
BELİRSİZLİĞİN ADI
Seçimler giderken en çok konuşulan kavram ise kuşkusuz “dip dalga”dır.
Özellikle kamuoyu araştırma şirketlerinin anketlerinde ortaya çıkan, milletvekili adaylarının seçim çalışmaları sırasında gözlemledikleri seçmen davranışlarındaki kararsızlık, suskunluk ve belirsizliği ifade etmek için kullanılan bu kavram, esas olarak, durum tespiti olmaktan ziyade bir beklentiyi de ifade ediyor.
Beklentiyi ifade ediyor çünkü bu kavramı en çok kullanan muhalefet partileri ve adayları.
Gerçekten sahada seçmenlerde gözlemlenen, kararsızlık, suskunluk ve belirsizlik, beklendiği gibi bir dip dalga olarak tezahür eder mi, bunu 24 Haziran akşamı göreceğiz.
GENÇLER VE KADINLAR
Eğer dip dalgayı kavramsal olarak; “toplumun farklı kesimlerinden pek çok kişinin birbirinden habersiz olarak aynı yönde, benzer karar verip ve siyasi tercih yapmaları” şeklinde ortaya koyarsak, böyle bir dip dalganın toplumun iki kesiminden geleceğini varsayabiliriz: Gençler ve kadınlar.
Bunun bir örneğini Gezi protestolarında gördük.
Gezi protestoları, bu açıdan kimsenin beklemediği bir dip dalga idi.
Çevreci bir eylem olarak ortaya çıkan başlangıçtaki protestolar, çok kısa sürede toplumsal talepler bütününe dönüştü. Bu toplumsal talep daha çok özgürlük ve çoğulculuk ve kamusal alanda özgürce yaşamdı.
Bu protestoların başrolünde ise o güne kadar “apolitik” oldukları gerekçesi ile küçümsenen gençler vardı. Tabi onlarla birlikte kadınlar.
Çünkü, özgürlüğün ortadan kaldırılması, toplumsal içe kapanma, günümüz küresel dünyasında, teknoloji çağında en çok gençleri ve kadınları ilgilendirmekte ve onları etkilemektedir.
Çünkü, özgürlüğün ortadan kaldırılması gençlerin dünya ile bağının kopması, dünya gençleri ile rekabet edememesi demek.
Çünkü özgülüğün ortadan kalkması, kadınların eve kapatılması ve ikinci sınıf vatandaş olması demek.
Bu gerçeği en iyi gören gençler ve kadınlar oldu. Çünkü, ülkenin demokrasiden otoriterliğe kayası en çok gençleri ve kadınları vuruyor. O yüzden hak ve özgürlüklerine kavuşmak, daha çok özgürlük ve demokrasi için kısa sürede meydanlara çıkıp, protestoların parçası oldular.
OTORİTERLİK Mİ, DEMOKRASİ Mİ?
Bugün karşı karşıya olduğumuz siyasal durum yakın geçmişten farklı değil.
Özgürlüklerimiz azalıyor. Demokrasi alanı daralıyor. Siyasal alan bizatihi siyaset eliyle yok ediliyor. Ülke adım adım demokrasiden otoriterliğe gidiyor.
İşte “dip dalga” var ise, bu siyasallaşmaya itiraz eden bir dip dalgadır.
Ve bu dip dalganın öncülleri yine gençler ve kadınlar olacaktır.
Nitekim 16 Nisan Referandumu’nda gençlerin ve özellikle ilk kez oy kullananların büyük bir kısmının “hayır” blokunda yer aldığını biliyoruz.
Yine kadınların önemli bir kısmının referandumda hayır dediğini de.
Bugün yapılan pek çok araştırmada gençlerin en çok oy verdiği parti HDP olurken, AKP en az bu kesimden destek görüyor.
İlk kez oy kullanacak yaklaşık 4 milyon genci düşündüğünüzde, bunların tercihinin 16 Nisan Referandumu ile aynı yönde olması güçlü olasılık.
Bu da bize bir işaret veriyor.
Bu açıdan, toplumda siyasal olarak bir yılgınlık, karamsarlık var.
Türkiye’nin geleceğine dair toplumun geniş bir kesiminde “umut” arayışı var.
Muharrem İnce’nin söylemleri, bu toplumsal kesim için umut oldu.
Millet İttifakı+HDP’nin milletvekili seçiminde, Meclis çoğunluğunu alma ihtimali bu toplumsal kesim için umut oldu.
Ve bütün bu umutlar daha yüksek sesle dilendirilmeye başlandı.
DALGANIN GÜCÜ MUHALEFETE BAĞLI
Sonuçta dip dalganın ortaya çıkması ve sonuç vermesi, alternatifsiz görülen lider, parti ve Türkiye tasavvuruna alternatif ortaya koyacak lider, parti ve Türkiye tasavvuruna bağlı olacaktır.
Muhalefet bir bütün olarak ne kadar güçlü ve yan yana durur, demokratik, özgür ve çoğulcu bir Türkiye tasavvuru ortaya koyar, bunu güçlü biçimde siyasallaştırırsa dip dalga kendiliğinde ortaya çıkacak ve sonuç verecektir
Unutmayalım ki, dip dalganın varlığı, tek başına sonuç vermez.
Sonuç vermesi, muhalefetin iktidara karşı güçlü bir alternatifi ortaya koymasındadır.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018