Murat AKSOY
Bir önceki yazımın başlığı “Yüzde 50’siyle kavgalı ülke güçlü değildir” idi ve şöyle bitiyordu: “Şunu unutmayalım Türkiye, içeride yüzde 50’si ile kavgalıyken, dışarıda güçlü bir ülke olamaz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve siyasi iktidar yönetici ve temsilcileri, son günlerde doların hızlı yükselişi ve ABD ile yaşanan kriz karşısında, “Türkiye’ye karşı başlatılan ekonomik savaş”olduğunu sıkça tekrarlıyorlar.
Hoş bazı parti temsilciler doların yükselişinin küresel olduğu ve sadece Türkiye’yi etkilemediği haklı tespitinde bulunsa da, bu, TL’nin hızla değer kaybetmesi gerçeğini değiştirmiyor.
Dahası iktidara yakın medyayı izlediğimizde doların değil TL’nin yükseldiğini, doların ve ABD’nin ekonomik krizde olduğunu sanıyorsunuz.
Bu medya aracılığıyla olan değil olması gereken anlatılıyor. Olmayan gerçeklik sürekli yeniden üretiliyor.
Neyse.
Şunu bir kez daha kayda geçirelim, her ülke uluslararası hiyerarşide bulunduğu konumdan yukarı çıkmak ister. Bu, ekonomik ve siyasi açıdan elde edilen güçle olur.
Türkiye de 2000’li yılların başında attığı siyasi adımlarla bu hiyerarşide yükselmiştir. Hem Batı ile ilişkiler hem AB üyelik süreci, Türkiye’yi önemli bir ülke yapmıştır.
GERÇEKÇİ OLALIM
Yine uluslararası ilişkilerde bir kural da şüphesiz her ülkenin, kendisinden aşağıda olan ülkeleri orada tutmak istediğidir. Bu açıdan hiyerarşinin yakarısından başlayarak her ülke kendisinden aşağıdakine karşı emperyaldir.
Bu Türkiye için de geçerlidir.
Nasıl Türkiye kendisinden aşağıdaki ülkelere karşı emperyalse, bizden yukarıdaki ülkeler de bize karşı emperyaldir.
Buna karşı mücadelenin ilk koşulu, bu ülkelere karşı içeride yara bırakmamak, sorunları çözmek ve bize dolaylı ve doğrudan müdahale imkanlarını ortadan kaldırmaktır.
Evet Türkiye’ye -AKP iktidarına- karşı bir ekonomik savaş başlatılmış olabilir ama buna karşı mücadelenin yolu hamaset değildir, temeli olmayan bir meydan okuma değildir. Bu duruma yol açan nedenleri ortadan kaldırmaktır.
Buna karşı mücadele, siyasi iktidarın yok saydığı yüzde 50’yi böyle bir savaşın varlığına ikna etmektir.
Yani farklı olanla konuşmak, onu siyaseten muhatap almaktır. Toplumsal barış, iç barış konusunda adım atmaktır.
Son yıllarda terk edilen demokrasi, özgürlük, hukuka dönüştür.
DOLARIN YÜKSELİŞİ BİR SONUÇ
Türkiye’nin uluslararası alanda içine girdiği bu tıkanma halinin nedeni dış politika ve iç politikadaki yanlış siyasal tercihlerdi.
Bu siyasal tercihler Türkiye -ve AKP iktidarını- dış politikada yalnızlaştırırken içeride AKP’yi bizatihi muhalefetsiz biçimde ülkeyi yönetmeye itti.
Dışarıda yalnızlaşan içeride tek başına olmayı tercih eden iktidar, keyfiliği kurumsallaştırıp, demokrasiyi, özgürlükleri ve hukuku bir anlamda askıya aldı.
Bugün, Türkiye’nin içine düştüğü açmaz tam olarak budur.
O yüzden Türkiye uluslararası alanda yapılan pek çok araştırma ve değerlendirmede hızla irtifa kaybediyor.
Bunun sonucu olarak ekonomik alanda yatırımlar duruyor, yabancı ve yerli yatırımcılar yurt dışına gidiyor.
Düşünce ve ifade özgürlüğünde, hukuk ve şeffaflık endeksinde sürekli aşağılara düşüyor.
Sadece sermaye değil, yetişmiş insanlar da genç beyinler de Türkiye dışına çıkıyor.
Türkiye sadece ekonomik olarak değil kültürel olarak da çoraklaşıyor.
İşte bütün bu noktalar, Türkiye’nin zayıflıkları ve içerideki yaraları. Bunların hepsi bizim üstümüzdeki emperyal ülkelerin oyunları ya da faaliyetleri değil. Bizim kendimize yaptığımız kötülükler.
Doların yükselişi bu tablonun bir sonucudur. Dahası ekonomik tüm göstergeler olumsuzdur. Bunlar, Türkiye’ye karşı açılan ekonomik savaşın sonuçları değil, siyasi iktidarın tercihlerinin bir sonucudur.
İLK ADIM İÇ BARIŞ
Doların düşmesi, ekonomide iyileşme olacaksa bu ancak siyasi olarak normalleşme ile mümkün.
Yani toplumsal uzlaşmadan, demokratikleşmeden, hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesinden geçer.
Türkiye içerideki sorunları çözmedikçe, dış politikada yönünü Batı değerlerine dönmedikçe içine düşülen kaos hali devam edecektir.
Şunu unutmayalım ki, Türkiye’nin içine düştüğü bu durum sadece siyasi iktidara eleştiren yüzde 50’ye yakını etkilemiyor. AKP’ye oy verenlere de etkiliyor, etkileyecek.
Hamasi nutuklar manevi olarak ruhumuzu iyi gelebilir ama gerçekleri değiştirmiyor. Fakirleşiyoruz ve hızla kaybediyoruz. AKP’lisiyle, MHP’lisiyle, CHP’lisiyle, HDP’lisiyle, İyi Parti’lisiyle hep birlikte kaybediyoruz.
Biz kendi sorunlarımızı çözmedikçe, başkalarının acı çözüm reçetelerine maruz kalıyoruz. Canımızı yakan acı gerçek bu.
Unutmayalım, kimse bize savaş açmış değil. Bizim kendimizle savaşıyoruz ve bu gerçeği kabul edemiyoruz.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018